Son zamanlarda yaşanan olaylar, siyasetteki çalkantıları ve etik değerlere yapılan saldırıları bir kez daha gözler önüne serdi. Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk ve Gülüç Belediye Başkanı Mustafa Gökhan Demirtaş'ın yaşadıkları olaylar, siyasi arenada ne kadar dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha bizlere gösterdi.
Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk'ün özel hayatındaki yaşamış olduğu bir olay basına sızdıktan sonra Ak Parti'den istifa edip İYİ Parti'ye geçmesi ve buradan da istifa ederek CHP’ye geçmesi siyasetteki ahlaki değerlere zarar veren bir durumu ortaya koymaktadır. Bir belediye başkanının kamusal alanda sergilediği tutumun, toplum tarafından örnek alınması gereken bir davranış biçimi olması beklenir. Ancak Öztürk’ün yaşadığı iddia edilen olay sonrası bu beklentilerin ne kadar da yetersiz kaldığını bizlere göstermiştir.
Diğer taraftan, Gülüç Belediye Başkanı Mustafa Gökhan Demirtaş'ın, iki kadına taciz suçlamasıyla gündeme gelip Ak Parti'den istifa ederek İYİ Parti'ye geçmesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Bu tür suçlamalar, sadece bir siyasi partinin değil, aynı zamanda tüm toplumun itibarını zedeler. Siyasetçilerin toplum nezdinde güvenilir olmaları, halka hizmet etme sorumluluğunu daha da arttırır.
Bu iki olay, sapla samanı karıştırmamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmalıdır. Siyasi partiler, aday belirlerken sadece siyasi geçmişe değil, aynı zamanda karaktere ve ahlaki değerlere de dikkat etmelidir. Topluma hizmet etme iddiasındaki kişilerin, toplumun güvenini kazanmak için dürüst, şeffaf ve etik değerlere uygun bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Siyasi arenada yaşanan bu tür olaylar, toplumun siyasete olan güvenini sarsabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu tür durumlarla baş etme sorumluluğu sadece siyasetçilere değil, aynı zamanda seçmenlere de düşmektedir. Toplum olarak daha dikkatli, bilinçli ve etik değerlere sahip adaylara oy vererek, siyasi arenada daha sağlıklı bir gelecek inşa etme sorumluluğunu taşıyoruz.