Milletçe Kafkaslar’a 102 yıl sonra dönüşümüzün keyfini çıkarmak isterken,
Kıbrıs’ta artık,Rumlar’a yalvarma döneminin bittiğinin ve 46 yıldır açılamayan MARAŞ’ı açma cesaretinin sevincini yaşarken,
Karadenizdeki gaz keşfinden sonra Akdeniz’de ve başka noktalarda da yeni keşifleri heyecanla beklerken,
Bu haberlerin devamında,Rusya’dan spot fiyatlarla ucuz gaz almaya başlayacağımız haberlerinin tadını çıkarıyorken...
*************
Ülkemizi yönetmek iddiasında olanların (Millet İttifakındakilerin)gündeminde ise her zamanki gibi iç çekişmelerin, HDP ve FETÖ ile gizli saklı (kendine oy verebilecekleri etkilemek adına)ve yalan dolanla durumunu kurtarmak isteyenlerin birbirleri ile didişmelerine şahit oluyoruz.
CHP de her zamanki gibi biri ak derken diğeri kara diyor.
İl Başkanı başka,
Belediye Başkanı başka,
Parti teşkilatları başka telden çalıyor.
Biri HDP’siz olmaz,
diğeri biz ulusalcıyız HDP ile olmaz diyor.
Bazıları PKK-YPG,bazıları FETÖ, bazılarıda DHKPC gibi terörist olduğu iddia edilen guruplara sahip çıkıyor.
Sonrada biz bu devletin kurucu partisiyiz diyenide çıkıyor.
Eh KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun ilk dediği ikinci dediğine uymadığı için, CHP yönetimide bu anlayışı seçmiş olabilir.
Bu durum böylelerine oy vermeyi içine sindirenlerin nasıl kandırıldığını gösteriyor.
Millet ittifakının diğer toplama partisi olan,
15 Temmuz öncesi günler,
yurtta sulh sloganları atarak yakında Başbakan olacağım diye naralar atan MERAL AKŞENER ve MHP ‘yi ele geçiremeyen FETÖ’cülerin kurucularının cirit attığı İYİ PARTİ’de,
CHP‘yi aratmayacak kadar kavgalı bir kurultay geçiriyor.
Kuruculardan bazıları ve bir kısım milletvekilleri çizik yiyor.
Bir nevi FETÖCÜ olmayanların tasfiyesi gerçekleşiyor iddiası çok ses getiriyor.
Bazı vekillerin seçilmemesi için organize olunduğundan bahsediliyor.
Bir yandan da bu organizenin FETÖ işi olduğundan bahsediliyor.
Partinin iki kurucusundan biri il başkanımız FETÖCÜ diyor.Diğeri doğru mu yanlış mı araştırmadan sen misin FETÖCÜ diyen seni ihraç ettik diyor.
Ancak diğer illerdende teşkilatlarındaki Fetöcü dediklerinin isimleri ortalıkda cirit atıyor.
Bir milletvekili MİLLİYETCİLİK üzerine kurulan partimiz, HDP ile FEDERASYON temelli ülkemizi 25 bölgeye bölecek anayasada anlaştı diyor, partisinden istifa ediyor.
MERAL AKŞENER , böyle bir toplantı yok nokta diyor.
CHP Genel başkanı böyle bir şey yok diye güya şahitlik yapıyor.
Haziran 2018 deki TV konuşmaları ortaya çıkıyor ve orada övünçle bu mutabık kalınan anayasa metninden bahsetiyor.
Bir başka partili, İYİ PARTİ’den istifa etmiş olan eski Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya İYİ PARTİ yöneticilerine çağrı yapıyor ve diyorki; ”İYİ Parti olarak, CHP, SP ve HDP ile gizli hazırlanan FEDERASYON ANAYASASI’nın hazırlanması ile ilgili açıklamalarım yalansa savcılığa başvurun, başvurun ki bu çalışmaların ses kayıtlarını ve daha vahim kayıtları mahkemelere vererek maskelerinizi düşürmekten şeref duyayım.”diyor.
İYİ PARTİ Genel Başkanı MERAL AKŞENER, bu çalışmaları inkar ediyor ve nokta diyor.
Peki her konuda mahkemelere başvururken bu iddialara karşı savcılıkların harekete geçmesi için neden başvurmuyorlar da nokta diye geçiştiriyorlar ki ?
Şıracının şahidi bozacı,bozacının şahidi şıracı misali,
İYİ PARTİ Genel Başkanı MERAL AKŞENER, CHP Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU’da de böyle bir çalışma yok diye açıklama yaptı,
demek ki böyle bir çalışma olmamıştır diyor.
Peki Aynı CHP Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU, Haziran 2018’deki bir TV programında partilerinin milletvekillerinden PRF.İBRAHİM KABOĞLU başkanlığında CHP, İYİ PARTİ, SP ve HDP heyetleri arasında Anayasa mutabakat metni oluşturulduğunun açıklaması neye şahitlik yapacak.
Halbuki KEMAL KILIÇDAROĞLU bu çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamaları nedeni ile Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile toplumda ÇARKÇI KEMAL namını almıştı.
Şimdi MERAL AKŞENER bunu iftira kabul edip savcılara başvuracağına, 2018’de çalışma var diyen, bugün ise bu ifadeleri hayretle takip ediyorum diyen KILIÇDAROĞLU açıkladı ya diyerek inkara devam ediyor ve nokta diyor.
Bu yalanlara oy vercekler ve bu yalanlarla koltuk isteyenlerin acınacak halleri böyle.
Küçücük partilerini idare edemeyenler,
Partilerindeki kavgaları durduramayanlar,
Birlik ve beraberlik sağlayamayanlar,
Yalanlarla hem seçmenini gende kendilerini kandıranlar,
Ülkemizi birilerine yem etmeden nasıl yönetebilecek ?
***********
Ülkemizin ve RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın gündemine bakınız.
Kafkasya’da TÜRK Mührü,
Kıbrıs’ta 46 yıllık açmazdan çıkma hesapları,
Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’a sahip çıkma mücadelesi,
Güney sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için teröristleri inlerinde boğma mücadelesi,
ABD ve AB’yi emriniz nedir diye çeketinin düğmelerini iliklemiş hazırolda karşılayarak değil,
bağımsız ve özgür bir ülkenin olması gerektiği gibi davranarak, zalime ve zulme dur diyen asil bir millet olduğumuzu hatırlatıyor.
Özetlersek,
Makam,mevki,koltuk,hevesine,hırslarına esir olanlarla ve rant hesabı olanlarla kurulan parti ve partilerin gündemi zaten ne olabilir.
Amaçlarına ulaşmak için dün mubah görüp yaptıklarını, çıkarları bitince orta yere sermek.
Yıllar yılı CHP’de olanlara ve sürekli birbirini yiyenlere ve söylemlerine bakınız.
Bu partiye ülkemizin tesliminde ülkemizin başına gelebilecekleri bir düşünün.
MHP’den kopup gelenler demeyeceğim,
proje ile koparılanlar ve güya MHP’den daha milliyetçi olmakla kurdurulan İYİ PARTİ’ye bir bakın.
Kurulduğu günden beri bir çok danışmanından,kurucularından ve her teşkilattan FETÖ’cü olmakla suçlanan birileri hakkında savcılıklarda soruşturmalar var.
Parti içinden FETÖ’ye karşı duyarsız kalmaktan istifa eden vekil ve yöneticiler var. Belki olması gereken bu olduğundan, belki teslim alınmışlıktan, belki mecburiyetten,
FETÖ ile suçlananlar yola devam ediyor.Partideki konumları daha da güçleniyor.
Şimdi bir daha iyice düşünelim,
CHP‘ye ve İYİ PARTİ’ye hiç DEAŞ’a koltuk değneği yapmakla ve ortaklıkla suçlama yapan var mı ?
Ben böyle bir suçlamanın ima edildiğini bile hiç duymadım, çünkü bu konuda ima edecek en ufak söylem ve icraatları yoktur.
Ama CHP’nin, PKK ‘nın kumandasında siyaset yapıyor görünen HDP‘yi koruduğu, derdi ile dertlendiğini seçmende görüyor.
Ancak ulusalcı hassasiyetleri olan, seçmenini kaybetmeme ihtiyacından dolayı,
bir yöneticisi korurken diğer bir yöneticinin farklı demeci olması, halkın büyük kesimini değil kandırdıklarını düşündükleri ulusalcı yönü ağır basan seçmeni ilgilendiriyor.
Bu CHP’ye ve dolayısı ile HDP‘ye koltuk değnekliği yapan,
sözde Milliyetçi olan ama proje olarak kurulduğu iddia edilen İYİ PARTİ’nin misyonunu;
Partisinin kurucusuna,üyelerine ayıramadığı zamanı,
hapisteki HDP’nin eski genel başkanına ayırmak isteğinden anlıyoruz.
2018 Haziran’ında CHP, İYİ PARTİ, HDP ve SP olarak hazırlanan FEDERASYON merkezli ülkeyi paramparça edebilecek anayasa çalışmalarında mutabık kalmalarından anlıyoruz.
Son olarak CHP milletvekili PRF İBRAHİM KABOĞLU bir tv programında dört partinin anayasa çalışmasındaki mutabakatından bahsediyor.
HDP’den gelen açıklama böyle bir çalışma olmuştur şeklindedir.
Bu açıklamalarda İYİ PARTİ’nin yalan ve inkar politikasını bitiremez,çünkü FETÖ’cüler İYİ PARTİ’ye iyice yapışmışlar,bırakmazler.
Bu durumu yurt içinde ve yurt dışındaki FETÖCÜ’lerin, İYİ PARTİ için yaptığı güzellemelerden anlıyoruz.
FETÖCÜ’lerin hedef gösterdiği iş adamını, gazeteciyi, bürokratı ve siyasetçiyi CHP ile İYİ PARTİ’nin de hedef göstermesinden anlıyoruz.
ABD’nin, AB’liğinin, İSRAİL’in, YUNANİSTAN ve ERMENİSTAN’ın,
PKK ile FETÖCÜ’lerin baş düşman olarak gördükleri RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A olan düşmanlıkta birleşmelerinden anlıyoruz.
CHP’li ÜNAL ÇEVİKÖZ,şimdiden JOE BİDEN’den DEMOKRASİ kılıfı ile açıkça yardım istemeye başlamışlar bile...
Yardım isteyen, AFGANİSTAN ve IRAK gibi devletlerin hali herkese ibretlik çok yakınımızda,
Bağımsızlık ve özgürlük şarkısını dillerinden düşürmeyenler, gurur ve kibirlerini firenliyemiyenler,sahi şu komşuların halinden hiç ders almadınız mı?