Devrek'te kanlı hesaplaşma! "İntikam ve cinayet!" | Devrek Haber Devrek'te kanlı hesaplaşma! "İntikam ve cinayet!" | Devrek Haber

Cumhurbaşkanımızın Pazartesi Günü akşamı ulusa sesleniş konuşmasında açıkladığı "Biz Bize Yeteriz Türkiyem"  kampanyası;
Garip guraba için, 
İşini kaybetmiş işçilerimiz için,
İşyerleri mecburiyetden kapanan vatandaşlarımız ve herhangi bir sebeble mağduriyete uğramış insanlarımız için ilaç olacaktır inşallah.
 
30 Mart Pazartesi günkü yazımızda böyle bir kampanyanın olmazsa olmaz olduğunu ve bir an evvel illerimizde Valilerimizin, STK'ların ve imkanı olan hayırseverlerin böyle bir kampanya başlatmasının tam zamanı diye düşündüğümüzü yazmıştık.
 
Devletimizin en üst kademesindende bu konuya hassasiyet gösterildi ve Sayın Cumhurbaşkanımız  7 aylık maaşı  ve Bakanlarımızda 3'er,6'şar aylık maaşları ile bu kampanyayı başlattılar.
 
Kamu bankalarından,kamu şirketlerinden yoğun ilgi gördüğüne şahit olduk.
 
Henüz Özel Bankalardan, Holdinglerden,Müteahhitlerden,İş adamlarımızdan,her ay üyelerinden aidat kesen meslek odalarından maalesef aynı yaklaşımı henüz tam olarak  göremedik.
 
Halkımız bu günlerinde kim yanında iyi takip etmektedir.
 
Şehit ailelerinden maaşlarını, öğrencilerimizden okul harçlıklarını, 
az çok yerim belli olsun diye ilk günlerde bile üç milyonu aşan kısa mesaj katkılarını, 
Bağ-Kur'da aldığı maaşını verecek kadar cömert ninelerimizi ve dedelerimizi,
sosyal yardımlaşmadan aldıkları katkıdan veren insanımızın yanında ve
sokakda simit satan insanımızın bugünkü kazancımı hediye ediyorum diyenin olduğu bu vatanda 
 
Aynı hassasiyeti, 
iş adamlarımızdan,müteahhitlerimizden,
üyelerinden her ay aidat kesen meslek odalarından, 
bizlerin desteği ile bir yere gelmiş olan sanatçılarımızdan ve spor dünyasının tanınmış simalarından  beklemek hakkımızdır.
 
Manevi hassasiyetiniz azdır veya yoktur bu nedenle mecburiyet hissetmeyebilirsiniz ama,
bu devlet çökerse en çok ağlama sesi sizlerden çıkacaktır.
 
Dünyada 80'i aşkın ülke İMF kapısına dayanmış yardım istiyor.
 
Bunun ne demek olduğunu genç nesil bilmez ama 40 yaş üstü iyi bilir. 
Geçmişte bizde olduğu gibi ülkeyi yönetecek başbakanı bile bunlar atamaya kalkar.
Her türlü yasayı kendileri tarif eder ve bir memuru ile senin savunma sanayini iptal eder.
Hastaneleri yapmanı engeller.
Bilim ve teknolojik gelişiminide geçmişte olduğu gibi durdururlar.
 
Maalesef bizdeki muhalefette buna hasret kalmış olmalı ki,
Milli dayanışma kampanyasını değersizleştirmekr için demeçler veriyorlar.
Dünyanın süper dediği devletler çökmüş yardım dileniyorlar, 25-30 bin sıradan maske için birbirinin malına el koyuyorlar, onu görmüyorlar veya görmek istemiyorlar.
 
ABD, İTALYA, İSPANYA ve İNGİLTERE gibi hayran olduğunuz ve süper devlet gördüğünüz ülkelerde hastalar sokaklarda kalmış, parası olanında tedavisi astronomik rakamlarda yapılıyor ve yaşlılar hor görülüyor.
 
Buna rağmen bu süper denen devletler yardım kampanyaları düzenliyorlar ve dışarıdaki ülkelerden yardım talep ediyorlar.
 
Dünyanın bu tükenmişliğini görmeyerek "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasını karalıyan muhalefete acımak gerek,
 
Modern hastanelerimizle hastalarımızın sokakta bırakılmadığını ve ücretsiz tedavi edildiğini görmeyerek,
tek önerileri karşılıksız para basın, İMF den yardım almaya mahkum olun diyen muhalefete acımak gerek,
 
Bunu ülkemin insanı zaten görüyor ve vijdanında değerlendirecektir.
 
Hiçbir hazine sınırsız para basıp dağıtamaz.Dağıtmaya kalkarsada artık bir yerlerin emrine girmeye mecburdur.
 
Böyle olacağına "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasına hep birlikte destek veririz ve bağımsız Türkiye olarak kalırız ve bizden sonraki kuşağada Bağımsız Türkiye'yi bırakmış oluruz.
 
Şimdi birlik ve beraberlik içinde bu kampanyaya destek vermemiz ülkemizin bağımsızlık mücadelesine destek vermiş olmamız demektir.İş çığrından çıkmadan, siz biz demeden gün birlikte dayanışmaya katkı verme günüdür.
 
Milli dayanışma kampanyamızın "Biz Bize Yeteriz Türkiyem"deki yardımlaşmaya odaklanırken bu kampanyaya köstek olacak marketlerdeki fiyat artışındaki terörüde göz ardı edemeyiz.
 
Temel gıda ve bilhassa hijyen ürünlerinde 5 hatta 10 kata ulaşan fiyat artışını görüyoruz.
 
Bu fiyatlar bize terörün bir başka iğrenç yüzünü gösteriyor.
 
Bir an evvel devletimizin denetimlerini dahada artmasını bekliyoruz, ancak bu fiyatların 3-5 kat artmasının önünü firma sahiplerinin vicdanlarının devreye girmesinin kesebileceğini inanıyoruz.
 
Gıdada fahiş fiyatlar dinimizcede yasak edilmiştir.
 
Biliyoruz ki dinimiz temizliği ve gıdada fahiş fiyatlardan sakınmamızı emretmiştir.
 
Gözden kaçırmamamız gereken diğer önemli husus ise bugün tarım ürünlerinin üretimini devam ettirmek ve arttırmaktır.
"Evde Kal Türkiyem"dedik,
65 yaş üstü sokağa çıkmasın dedik,
Bunlar alınması gereken zorunlu tedbirlerdi bizde aldık.
 
Neticesinde İç ve Dış Turizm sektörü çöktü.Otomatik sanayi sektörü çöktü.Hizmet sektörü çöktü.Tekstil sektörü neredeyse üretimi durdurma noktasına geldi.
Tabii ki bu durumda milyonlarca insan işini kaybetti.
 
Bir iki ay sonra virüs ülkemizde ve dünyada kontrol altına alınır alınmaz, bu sektörlerdeki yaralar sarılıp, işsiz kalanlar yine işine kavuşabilirler.
 
 
Ancak ve ancak bir sektör varki bugün hemen tedbirler alınmazsa ülke olarak kıtlık ve ateş pahası fiyatlarla muhatap olacağız.Bu
TARIM sektörü.Bir an önce bu sektöre önem vermek zorundayız.
 
Nisan ve Mayıs ayları toprak tohumla buluşmazsa tarım hasılatı düşecek.İleri ki aylarda kıtlığın ve gerçek hayat pahalılığının hayatı nasıl etkilediğini ve art niyetlilerin bunu nasıl fırsata çevirdiğini görürüz.
Bu nedenle hemen şimdi klasik tedbirlerin dışında tedbirler almalıyız.Rutin mazot,gübre,sera destekleri yanında,anlamlı olabilecek tarımsal desteklere ihtiyacımız var.
 
Vatandaşına kendini ve karşındakini korumak için maske takma zorunluğu getiren, bu maskeyi isteyene evine ücret almadan yolluyorum diyecek kadar insanına değer veren bir devletimiz ve tabiiki başkanımız var.
 
Diğer tarafdan herşey iy olacak diyerek başkan seçilen ve 100 Türk Lirası bile tutmayabilecek yardım paketleri için 150 tl ye vatandaşa satarak karı düşünen bir Büyükşehir Belediye başkanını düşünün,
 
Bizce herkez kendine yakışanı yapıyor ama herkezde kendine layık olanı seçiyor galiba,
 
Tarımsal ürünlerde kıtlık ve ateş pahası fiyatlarla karşılaşmamak için gerekli olan tedbirler hakkındaki görüşlerimizide bir başka yazımızda paylaşırız inşallah.
 

 
Editör: TE Bilisim