Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesinde 8 yıldan beri çiftçilikle uğraşan 32 yaşındaki Suriye Haseki nüfusuna kayıtlı Fayez Naso'nun PKK-YPG'nin sözde askeri meclis yapılanması içinde uzun yıllar silahlı faaliyet yürüttükten sonra sığınmacı olarak Türkiye'ye geldiği belirlendi.
Güvenlik güçlerinin yürüttüğü istihbari çalışmalar üzerine Naso, Viranşehir'deki evinde yakalanıp Diyarbakır'a getirildi.
Naso'yu yine terör örgütü PKK-YPG saflarında faaliyet yürütürken sığınmacı olarak Diyarbakır'da yakalanan ve etkin pişmanlıktan yararlanan Arrak Cıbo teşhis ederek hakkında şu bilgileri verdi:
“PİKAPLA SİLAHLI KORUMALARLA GEZİYORDU”
-2012 yılında YPG terör örgütüne katılım yaptı. 3 yıl silahlı faaliyet gösterdikten sonra 2015'te Türkiye'ye sığınmacı olarak geldi ve Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesinde çiftçilik yapmaya başladı.
-Türkiye'ye gelmeden önce YPG terör örgütünün Resulayn'daki taburunda üst düzey komutan olarak faaliyet yürütüyordu.
-Fayez ile Suriye'de aynı köyde yaşıyorduk. Yanında 4 silahlı koruma ve pikap araçla geziyordu. Evlenince eşi ona ya terör örgütünden ayrılmasını, ya da kendisini boşayacağını söyleyince örgütü bırakıp Türkiye'ye illegal yollardan geçiş yaptı.
-Ayrıca Beşar, Behzed, Mahir, Mouhammad ve Khalid adlı kardeşleri de halen YPG içinde üst düzey komutanlık yapmaktadır.
“BACAĞIMDAN YARALANDIM”
Tutuklanan Feyaz Naso hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hakim karşısına çıkan sanık, 2012 yılında bacağından yaralandığını, ardından kaçak yollarla Türkiye'ye geçtiğini, bir süre sonra tekrar Şanlıurfa Ceylanpınar'ın karşısındaki Resulayn'a geri döndüğün belirterek, “Köyümüz ÖSO kontrolündedir. IŞİD köyümüze saldırınca PKK-YPG'liler zorunlu askerlik adıyla beni kaçırdı. Askeri ve siyasi eğitim aldım. Sonra evlenince örgüt beni rahat bırakmadı. Birgün kapıyı çalıp eşime beni sorunca ben evin damından kaçtım sonra da birlikte Türkiye'ye geldik. Halen mermer atölyesinde ustalık yapıyorum” dedi.
“ZORUNLU ASKERLİK YAPAN KOMUTAN OLAMAZ”
Mahkeme, sanığın terör örgütü PKK-YPG içinde üst düzey komutanlık yaptığını, Suriye'de askeri kamuflajlı elbiselerle silahlı korumalar eşliğinde zırhlı araçlarla köyleri dolaştığını, örgütte zorunlu askerlik uygulaması adı altında faaliyet yürüttüğünü belirtmiş olsa da, zorunlu askerlik yaptırılan kişinin üst düzey sorumluluk görevi verilemeyeceğinden sanığın bu savunmasına itibar edilmediği belirtti.
Sanığın ayrıca yakalandıktan sonra suçlamaları inkar ettiği gibi, terör örgütünün dağılmasına neden olacak biçimde bilgi vermediği, teşhislerde bulunmadığı için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılma şartlarının da oluşmadığına vurgu yapıldı.
Mahkeme sanığı terör örgütü PKK-YPG üyesi olmak suçundan 7,5 yıl hapisle cezalandırıp tutukluluk halinin devamına karar verdi.
