Çaycumalılar Dernek Başkanı Savaş Çiloğlu, kültürel miras olan tarihi binaların atıl durumda durmasına, ‘Bu binalara yazıl olmuyor mu?’diyerek paylaşımda bulundu.

Çiloğlu paylaşımında şu ifadelere yer verdi;

“BU BİNALARA YAZİK OLMUYOR MU?

TTK’da kırmızı alarm! TTK’da kırmızı alarm!

     Zonguldak’ta Zonguldak sorunları söz konusu olunca herkes Zonguldak sevdalısı olur. Devletimizin tüm kurumları da güzel sözlerle görevlerini çok iyi yaptıklarını iddia ederler. Lakin Zonguldak’a bakınca durumun hiç de öyle olmadığını yaşadığımız bu şehir de görürüz. Özellikle turizm ile ilgili güzel girişimler yapılır, toplantılar olur vs vs. Sonuç elde var sıfır. Hemen yanı başımızda duran tarihi değerleri olan yapıları bırakın sahiplenmeyi görmezlikten gelir ya da kırar dökeriz. Asma bölgesinde bulunan Fransızlardan kalma bu tarihi yapılar da bugün bu durumu yaşıyor. Aşağıda tarihçesini yazdığım bu kültürel mirasımız her geçen gün harabe haline geliyor. İlimizde var olduğunu bildiğimiz il kültür müdürlüğünün ise ne yazık ki bu konuda da somut bir adım attığını göremiyoruz. Acaba bu durum başka illerde olsa gerek kültür müdürlüğü ya da ilgili kurumlar Zonguldak’taki gibi kayıtsız kalırlar mıydı?

    BİNALARIN TARİHÇESİ 

      Osmanlı döneminde bölgemizde kömür üretimi yapan Fransız Ereğli Şirketi, 1905 yılında GELİK- ASMA havai Hattı kurdu. Gelik'ten Asma'ya hava hattı ile taşınan (Gelik'teki Lavuarda yıkanmış kömür bu havai hat ile 5 km taşındı. Asma'da depolandı ve Zonguldak'a, Şarjmanda yüklenmek üzere demiryolu ile taşındı. Bu sosyal ve sanayi yapıları 1905-1910 yılları arasında yapıldı. 1905 yılından 1905-1956 yılına kadar önemli endüstri yapıları olarak, 50 yılı aşkın süre işlev gördü. Zonguldak endüstri panoraması açısından önem taşıyan yapılardan ayakta kalabilmiş olanlarıdır. Lojmanlar EKİ döneminde de Mühendis ve üst düzey nezaretçi lojmanı olarak kullanıldı. Yıllardır âtıl durumda beklemektedirler.

       Bu tarihe sahip bu yapıların korunması ve işlev kazandırılması için gereken yapılmalıdır. UMARIM DİKKATE ALINIR!!!”dedi.

Emre Can Bayram

Editör: Emre Bayram