15 Ekim’de gerçekleşen cinayet sonrası, E.T., eşinin kendisini defalarca aldattığını öne sürerek pişmanlık duyduğunu belirtti. E.T., olayın duygusal bir tepki sonucu meydana geldiğini ifade etti.

Ailelerin Şiddet İddiaları

Yol verme kavgasında kan aktı Yol verme kavgasında kan aktı

Burçin Sevgi Telli’nin ailesi, E.T.’nin kızlarına şiddet uyguladığını ve sürekli tehdit ettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. E.T.’nin, sürekli aldatıldığını iddia ettiği eşini öldürmesinin ardından aile, sanığa karşı tepkilerini dile getirdi.

 Mahkeme, 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı ertelerken, sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi. E.T.’nin cezası için duruşmalar devam edecek.

Burçin Sevgi Telli’yi beylik tabancasıyla öldüren polis memuru E.T., mahkemedeki ifadesi:

“Annesinden özür dilerim. Özür dilerim. Hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştım, severek evlendik. Evlendikten sonra 2,5 yıl kayınvalidemin apartmanında kaldık. Kavgamız, tartışmamız hiç olmadı. Çocuğum o evde doğdu, o evde büyüdü. Ardından yeni bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinimiz çıktı. Eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Annesine taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Depremden dolayı Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni aradı, 'hemen gel, evden ayrılacağız' dedi. Malatya’dan dönünce, ev bakmaya başladık. Bu sırada kayınvalidem, 'evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturursunuz' dedi. Kayınvalidem evden ayrıldı. Kayınvalidem taşınırken evden eşyalarını da alıp gitti. Biz de eşya almak zorunda kaldık. Borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip bana 200 bin lira gönderdi. Zamanla borcumuzu ödedik ve her şey iyiye gitmeye başladı. Bu sırada araç almıştım. Aldığım aracın bazı parçaları değişmesi gerekiyordu. İnternetten sipariş vermiştim. Eşimin telefonundan bunlara bakarken sosyal medyadan mesajlar geldi. Cinsel içerikli mesajlar geliyordu. Mesajı atanı araştırdığımda evli ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Evden ayrılmak istedim, çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim. Sonra bir kafede buluştuk ve konuşup barıştık. Ben de eve geri döndüm.

"Yine barıştık. Eşime hediye aldım, Anneler Gününü kutladım. Bu sebeple eşimin telefonuna baktım. Yine sosyal medyadan mesajlar geliyordu. Askeri personel, bankacı, emlakçı falan vardı. Kayınvalidemi arayıp 'gelin, kızınızı alın' dedim. Kavga ettik, ben de 10-15 gün meslektaşımın evinde kaldım. Sonra bu şahıslara ulaşıp konuştum. Eşim kendisini hemşire olarak tanıtıp bunlarla birliktelikleri olmuş. Boşanma davası açtım. Eşim beni bilinmeyen bir numaradan aradı ve görüşmek istediğini, boşanmak istemediğini söyledi. Yine barıştık. Eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu ama adli bir olayımız olmadı. 

“Eve imam getirip okuttuk. Anlaşmalı boşanalım' dedi, evrak verdi. Ben de ‘lanet olsun’ diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Arayıp 'çocuğumu özledim, görmek istiyorum' dedim. Çocuğumu alıp ekip otosunda sevip annesine geri veriyordum. Boşanma davası sebebiyle dilekçe vererek şehir değiştirmek istedim. Kayınvalidemi da arayıp sitemde bulundum, 'kavgamız yokken niye böyle oluyor' dedim. Kayınvalidem de 'ben de anlamadım, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapmışlar' dedi. Bunun üzerine biz de bir imamla görüşüp eve getirdik. Okudu, 'bu kıza muska yapılmış, 26 yaşında bu kıza musallat olmuş, muska yazacağım' dedi. Sonra aramız düzeldi. Hiçbir problemimiz yoktu. Her şey iyiye gidiyordu. 

“Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı. “Eşim sınava girmişti, sonuçlar açıklanacaktı, 'gel, beraber bakalım' dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, o yüzden 'doğu illerini yazalım' dedik. Sonra babam aradı, 'sana iyi bir araba alalım' dedi. Araba ilanlarına bakarken parmağımdaki yüzüğü boşanma davası için satmıştım, 'yeni bir yüzük alalım' dedi. Telefonu şarjdaydı. O sırada görüntülü bir arama geldi. Sonra Burçin’e, 'kim bu' diye sordum. 'Tanımıyorum, arayıp sor' dedi. Ardından görüntülü aradım, 'eşimi neden aradın' diye sordum. Telefonda 10 dakika görüşmemiz oldu. Bana ‘sen ne biçim adamsın’ diyerek eşimle birliktelik yaşadığını anlattı. Evimde birlikte olmuşlar, otelde birlikte olmuşlar. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşumuza bıraktım. Benden sonra Burçin adamla konuşuyordu. 'Neden anlattın, beni öldürecek' diyordu. Gözümden yaş gelerek silahı doğrulttum, 'bize bunu niye yaptım' dedim. 'Özür dilerim' dedi, sonra kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. O sırada kafama sıkacaktım. Çocuk yanıma geldi. Elimden tutunca yapamadım. Sonra ambulansı aradım, kapı çalındı. Çocuğumu komşuya teslim edip 'ben teslim olmaya gidiyorum' dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakmak gibi bir düşüncem olmadı."

Maktul Burçin Sevgi Telli’nin annesi Y.E.'nin mahkemedeki konuşması:

“Kızım, her barışmasında kızının babasız büyümesini istemediği için eşini afetti. Benim kızımın aldattığını söylüyor, neden her seferinde kendisi gelip barışmak istiyordu, kızımı alıp götürüyordu. Kızıma tekme attı, evimin tüm kapıları kırık. Kızıma şiddet uyguladı. Kızım dava açtı her seferinde evime gelip sulh oluyorlardı. 3,5 yıllık evliler. Doğru düzgün yaşam tarzları olmadı. Kızıma sürekli hakaret ediyordu. El kaldırdı, darp etti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu, 'çocuğu alırım, göstermem' diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecbur evine geri gitti. En son kızımı darp ettiğinde silahla vurmuş. Dayısı araya girmiş. Kızım şikayetçi oldu. Borçları vardı, borç yüzünden sürekli kavga ediyorlardı. Kızımın altınlarını sattı. Her seferinde kızımı kandırıyordu. T.E. kendi de aldattı. Kızım da bunları yapmış, aldatmış, kızıma sürekli hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi. Son 1 senedir kızıma yaptığı şiddet arttı. İstemiyorsa kızımla boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” 

Kastamonu Haberleri

Kaynak: İHA