Her sene sonu olduğu gibi bu sene başında da en büyük temennimiz;
“O yılın bu yıl” olması…
2021 yılı Zonguldak’ın yılı olsun…
Geçmiş senelere nazaran sanki umutlarımız daha da yeşermiş durumda…
Zira çakma olan ulaşımımızın çakma olmaktan çıkıp gereken gibi olması en büyük umut kaynağımız…
Yılların vaadi Filyos Projesinin liman kısmının bitecek olması…
Zonguldak-Filyos yolunun Zonguldak-Kilimli bölümünün Mithatpaşa Tünelleriyle birlikte bitecek olması…
Zonguldak Havaalanı pistinin uzayıp genişleme işinin bitmiş, terminal binasının da 3. ayda bitecek olması…
İlk ihalesi 1974 senesinde yapılıp bir türlü bitirilemeyen Zonguldak-Ereğli yolunun bitiyor olması…
Ulaşımın yanı sıra istihdama yönelik kıpırdanmalar da umutlarımızı yeşertiyor…
Doğalgazın Zonguldak açıklarından çıkması,
Filyos Endüstri bölgesi için yatırım yapmak isteyenlerin talepte bulunmaya başlaması,
Çaycuma Organize Sanayi’deki hareketlilik, yeni sektörel Organize Sanayilerin temellerinin atılıyor olması emekçinin başkentinden sonra girişimciliğin de başkenti olma hayalinin depreşmesine neden oluyor…
Bunların yanına bir de Kilimli-Filyos yolunu 2021 yılında en azından başlatabilirsek o yıl, bu yıl olur…
Uzun yıllardır cek-cak ların ötesine geçildi Zonguldak’ta…
Bu rüzgarla O YILIN BU YIL (2021) olması umudu, duası ile öncelikle sağlık sonrasında huzur ve mutluluk dileriz…
***
Hayal, gayret, dua, sabır!
Bu 4 aşamayla inanın bir çok şeye ulaşabiliyorsunuz…
Örnek mi?
Zonguldak Platformu olarak Zonguldak adına 2 önemli projeyi HAYAL ETTİK...
Hep birlikte özel hayatlarımızdan, işimizden, maddiyatımızdan fedakarlık yaparak GAYRET ETTİK…
Bir menfaat beklemeksizin yurt içi yurt dışındaki Zonguldak halkı olarak DUALAR ETTİK…
Olumsuzluklara, ayak oyunlarına, engelleme çalışmalarına SABRETTİK!
Nihai sonuç;
Delinmez dağlar delindi,..
Gelmez denilen uçaklar geldi…
Öyleyse hadi;
Ülkemiz, bölgemiz ve Zonguldak için
Yeni hayaller kurup, hep birlikte gayret, dua edip, sonuca varmak için sabredelim…
Büyük işler, hayal kurmayla başlar…
***
Asıl felaket!
Geçen haftanın lüzumsuz ve bir o kadar da saçma tartışması Sözcü gazetesinin haberindeki “Ayasofya’nın 2020 yılı felaketler listesinde” göstermesi ve CHP eski milletvekili Fikri Sağlar’ın türbanlı hakim açıklamasıyla geldi…
Kılıç hakkını tüm dünya kabul etmişken ve Papa bile bu kadar feryat etmezken niye bu rahatsızlık?
Açıklamalar üzerine gelen “Editör yal hata” izahı ne kadar doğru bilinmez ama ortada bir gerçek var ki bu gazetecilik değil…
Fikri Sağlar’ın “Türbanlı bir hakimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var” açıklaması da birilerini ötekileştirmenin ötesinde dini değerlere de saldırmaktır…
Bu kafa yapısıyla ne demokrat ne özgür ne de laik olunur…
Bırakalım artık birbirimizi ötekileştirerek siyasette yer bulma mücadelesini…
Ayrıca bu çabalar artık gerçekten baydı…
Vatandaşı salak yerine koymak veya siyasette basamak kabul etme devrini kapatın da proje üretin…
Ne Ayasofya’nın cami olması ne türbanlı kadının hakim olması felaket değildir…
Asıl felaket;
Birbirimizin dini ve manevi değerlerimize saldırıp, birbirimizi ötekileştirip kutuplaştırmaktır!
Görün artık bunu!
***
HAFTANIN SÖZÜ: "2021 yılı halkımız için değişimin önemli ölçüde gözlemlenebilir olacakları bir yıl olacaktır."
AK PARTİ ZONGULDAK MERKEZ İLÇE BAŞKANI
MÜKERREM AYÇİÇEK
***
SÖZÜN ÖZÜ: ‘Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın.’’
Necip Fazıl Kısakürek"
https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-o-yil-bu-yil-410.html