ZONGULDAK

Narin için madenci anıtından seslendiler

Zonguldak Kadın Platformu Diyarbakır’da dere kenarında çuvalın içinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’dan için ayağa kalktı.

Abone Ol

Zonguldak Kadın Platformu Diyarbakır’da dere kenarında çuvalın içinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’dan için madenci anıtında basın açıklaması düzenlendi. 

Açıklama öncesinde kadınlar pankartlar açarak Narin için sloganlar attı.
Basın açıklamasını yapan Eylem Kabarık, “Bu ülkede önce kayıp olduğu için aranan, sonrasında ise katledildiği anlaşılan çocuklar için buradayız!
Katledilen Narin’in ve kayıp çocukların hesabını sormak için buradayız.
SLOGAN-----------------------------
Bugün acımız da, öfkemiz de, isyanımız da büyük. Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe köyünde 20 gün önce Kuran kursu çıkışında kaybolan, dün cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Gürman için buradayız. 19 gün boyunca defalarca aranan samanlıklar, evler, dereler, arabalardan hiçbir sonuca ulaşamayanlar, köyde yaşayan az sayıda insandan hiçbir bilgi alamayanlar en sonunda Narin'in cansız bedenine ulaştıklarını açıkladılar. 
SLOGAN---------------------------------------
“Bu ülkede dört şey olmayacaksın: Kadın,çocuk,ağaç,sokak hayvanı” der büyük usta Yaşar Kemal. İçinden geçtiğimiz günler sürekli bu tespite uygun akıp gidiyor. Her gün kadın cinayetleri,her gün kayıp çocuklar, her gün orman yangınları, her gün sokak hayvanlarının katledilmesi, daha 3-4 gün önce doğasına sahip çıkan Reşit Kibar'ın doğa talancısı şirketlerin tetikçileri tarafından katledilmesi. Bir çürümenin, her gün biraz daha dibe vurmuşluğun ortasındayız.
Türkiye’de her gün ortalama 32 çocuk kaybolmakta ancak bu çocukların akıbetleri araştırılmamaktadır. TÜİK son 8 yıldır kayıp çocuk verilerini dahi paylaşmayarak bu şekilde veri açıklama yükümlülüğünü yerine getirmemekte, sorumluluktan kaçmakta ve bu ölümlerin faili haline gelmektedir. 
SLOGAN-----------------------------------------------
  Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi taraf devletlerin her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu ve taraf devletlerin çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çalışmayı göstermek zorunda olduklarını söylemektedir. Ama çocuğu koruma çalışmalarının çocukların hakları ihlal edildiği zaman değil bu ihlaller yaşanmadan yapılması gerekmektedir. 
   Maalesef Türkiye’de devlet yetkilileri ve ilgili bakanlıklar ancak çocukların hakları ihlal edildiğinde, çocuklar kaybolduğunda veya çocuklar yaşamlarını yitirdiğinde yükselen baskı karşısında yalnızca anlık, işlevsel olmayan ve geçici tepki geliştirmektedir.
   Narin Güran hayattan koparılan ilk çocuk değil; Müslime Yağal, Leyla Akdemir ve daha nicelerinin arkasında benzer hikâyeler var. Değişen yıllar oldu ama kaderleri ve sonları aynı... Biz biliyor ve inanıyoruz ki bu çocukların öldürülmesinden sonra gerekli önleyici ve koruyucu önlemler alınmış olsaydı bugün Narin yaşıyor olacaktı.
SLOGAN--------------------------------------
 Her kadın, çocuk istismarı ve cinayeti gibi Narin’in katledilmesi sadece kötülük olarak değerlendirilemez. Bu yaşanılanlar siyasal İslamcı politikaların toplumsal kültüre, ülke sosyolojisine yayılımının sonucudur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının, etkin soruşturmaların yürütülmemesinin, tarikat ilişkilerinin sümen altı edilmesinin, patriyarka ve kutsal aile eleştirisinin susturulmasının ve en önemlisi de cezasızlık politikalarının sonucu. Çocuklarımızı ve geleceklerini kurtarmak ve korumak için bu zihniyete karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Ve şiddetten uzak, çocuklar için güvenli bir yaşam için sırtımızı birbirimize yaslamak zorundayız.
SLOGAN-----------------------------------------
Çocukların takibinin devlet tarafından yapılmaması, çocukların tüm bakımının, gelişiminin sorumluluğunun ailelerin inisiyatifine bırakılması, çocuk koruma sisteminin etkin işletilmemesi, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılması, çocuk istismarı davalarında cezasızlık politikaları, çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarotte Sözleşmesinin hedefe konması... Tüm bunlar failleri cesaretlendiriyor, çocuklar için yaşamın her alanını daha güvencesiz hale getiriyor. Çocukları koruyacak mekanizmaların oluşturulması, etkin şekilde işletilmesi, çocukların güvenle büyüyebileceği bir yaşam için mücadeleyi sürdüreceğiz. Narin'in öldürülmesinde tüm sorumluların ortaya çıkartılması, cezalandırılması için sürecin takipçisi olacağız.
SLOGAN-----------------------------------------
Nihat Behram diyor ki:
“Öyle bir dönem ki:
İnsanlık pusuya düştü, karanlık koyulaştı.
Kötütük makam buldu, arsızlık legalleşti.
Katliam yasallaştı, canilik kudurganlaştı!
Cehalet örgütlendi, hainlik köpürüp taştı. 
Sistem adaletsiz, yoksul halk çaresiz, yurt savunmasız…
İsyansız bu karanlık dağılmaz!”
Ama biz diyoruz ki yurt savunmasız değil.
SLOGAN-----------------------------------------------
 Bizler; Narin’in faillerinin tespit edilip hak ettikleri cezayı almaları için dosyanın takipçisi olacağımıza, Koruduğunuz, kolladığınız kim ve ne varsa açığa çıkarana kadar mücadele edeceğimize 
Bir gecede çıktığınız İstanbul Sözleşmesinde, 6284'ün ve Lanzarotte anlaşmalarının etkin uygulanmasında ısrarcı olacağımıza bir kez daha söz veriyor ve herkesi mağdurların değil faillerin konuşulacağı cesarete davet ediyoruz. 
Çocuklar için yaşanılabilir ve güvenli bir dünya kurmak için iktidarın çocuk düşmanı, çocuğu hayattan koparan politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Adalet, Narin için! Adalet, tüm çocuklar için!
Öfkeliyiz, susmuyoruz. Çünkü çocuklar ölürken susulmaz!
ZONGULDAK KADIN PLATFORMU”dedi.