Afyon'da ilkokul öğrencisi mobinge uğradıktan sonra benzeri bir skandal da Zonguldak'ta yaşandığı iddia edilmişti. Zonguldak'ta öğretmen tarafından mobinge uğradığı iddia edilen dikkat eksikliği olan özel öğrencinin velisi olayı ve daha fazlasını İmza Gazetesi'ne anlattı.
Çocuğunuzun özel bir birey olduğu ve anne-baba olarak çocuğunuzla ilgilenmediğiniz iddia edildi. Bu iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yok. Hayır. Bizim oğlumuzun zaten sosyal iletişim eksikliği vardı. Biz bununla ilgili özel çocuklar için olan bir spor kulübünden destek alıyorduk. Biz ilk başından beri oğlumuzun özel durumunun farkındaydık. Daha sonra biz yaz döneminde Ankara'da bir çocuk psikiyatrına gittiğimizde görüştüğümüz psikiyatr bize oğlumuz için "iyi durumda olan bir çocuk, akranlarının arasıda girdiğin de zamanla toparlarken kendisini." dedi. Biz de bunun için bir anaokulu arayışına girdik. İlk bir anaokuluna oğlumuzla gittik ve oğlumuzu kayıt ettirdik. Daha sonra bu anaokulunun müdürü yaz döneminde tayinle başka bir yere geçmiş. Bunun için okullar açıldığında okulun başında müdür olmamasından kaynaklı okulda temizlik yapılmamıştı. Bir yardımcı abla problemi vardı. Biz bu nedenle tavsiye üzerine bir referansla gerçekten övüldüğü duyduğumuz için methini duyduğumuz için bu söz konusu okuldaki öğretmenimizle görüşmeye gittik. Ben ve yanımda özel eğitim aldığımız kurumun öğretmeniyle beraber gittik. Görüşmeye ilk gün gittiğimde ben ve yanımda destek aldığımız öğretmenimiz vardı. Biz çocuğun durumunu daha ilk gün kendisine söyledik. İlk gün söz konusu öğretmen bizi gerçekten o kadar güzel karşıladı ki. "Bu çocuklar bu toplumda var. Biz bir eğitimci olarak bu çocukları bu topluma kazandırmak zorundayız. Ben bir öğretmenim. Benim öğrenci seçmek gibi bir hakkım yok" dedi. Ben bir anne olarak o kadar mutlu oldum ki. Böyle karşımda idealist bir eğitimci var. Sanki böyle karşımda bir öğretmen değil de bir hazine varmış gibi hissettim. Hatta biz o gün oradan ayrılırken ben artık ve özel eğitim öğretmeni ile kalktık ve öğretmen hanıma sarıldık. Hatta bu kadar mutlu oldum ki, duygulandım, ağladım. Hatta nezaketen ertesi gün oğlumu okula gönderirken kendisine oğlumla beraber ufak bir çiçek hediye gönderdim. Bizi çok güzel karşıladı. Buraya kadar her şey mükemmeldi.
Siz çocuğunuzun başından beri problemini bilyor muydunuz?
Biliyordum ki reddetmedik zaten. İlk gün görüşmeye gittiğimizde de destek aldığımız öğretmenimiz yanımdaydı.
Bu aşamaya gelene kadar çocuğunuzun ve sizin yaşadığı başka problemler de oldu mu?
Bu aşamaya kadar oğlumun okula başlama aşamasına kadar çok iyiydi. Fakat daha sonra bizim sistemimiz şöyle gitti. Oğlum sabah sekizle bir arası anaokuluna gidiyordu. Daha sonra servisle özel çocuklar için olan spor kulübüne geçiyordu. Öğretmenimizin de zaten bilgisi var; fakat oğlumu okuldan bir buçukta aldığımız söylenmiş. Bu söz konusu okul olan iki okul bir arada. Bir okulun çıkış saati bir diğer okulun çıkış saati de bir buçukta olduğu için ve servisçiler iki okuldan da öğrenci aldığı için servisçiler doğal olarak saat 13:25'te orada oluyor. Anaokulunda benim oğlumla beraber bekleyen birçok çocuk var. Yani bir buçuğa kadar tek başına beklemiyor ya da oradaki personeller benim oğlum için beklemiyor. Oğlum saat birden sonra servisle özel çocuklar için spor kulübüne gidiyordu. Öğretmeninin de zaten bilgisi vardı. Bu durum bir hafta böyle gitti.
Öğretmenin size mobing uyguladığı ve baskı yaptığını iddia ettiniz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Öğretmen hanım beni devamlı telefonla aramaya başladı. Bana oğlumun kaydının hâlâ eski okulda olduğunu istersen çocuğunu eski okula geri götürebileceğimi söyledi. Açıkça bunu bana söyledi. Ben bu şekilde bu durumu öğrendim ve diğer okulu arayıp görüştüm. Diğer okuldaki bayan müdür vekili "Bana sistemden gelen resmi bir nakil isteği yok. Nakil isteğini bana atsınlar sistemden ben onaylarım. Benim için sorun değil" dedi. Karşı taraf zaten nakil istediğni onaylayacak. Ama onlar istek yollamadı. Bu süre zarfında yani bir hafta kadar öğretmen hanım çocuğumu yeni okulundan alıp oradan eski okula götürebileceğimizi söyleyerek, bana baskı yaptı. Bana psikolojik baskı uyguladı. Daha sonra oğlumun resmi kaydı bu okula alındı. Bu sefer de öğretmen bana yine telefon ve mesaj yoluyla oğlumu okuldan erken almam için baskı uygulamaya başladı. Ben de bunun üzerine kendisiyle kaç kere okula yüzyüze görüşmeye gittim. Hatta en son görüşmemizde müdür yardımcısı bayan da yanımızdaydı. Yani benim okula görüşmeye gitmediğim çocuğumla ilgilenmediğim iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Zaten bahsi geçen öğretmenin kendisi de bana çok kez "oğlunuz şanslı, ilgili bir ailesiniz" dedi. Ben zaten oraya da kaç kez görüşmeye gittim. En son görüşmemizde müdür yardımcısı bayanda bizzat bu şekilde bizim yanımızdaydı.
Siz müdür yardımcısı ve öğretmen haricinde yetkili biriyle görüştünüz mü?
Ben o gün öğretmen hanıma bizzat müdür yardımcısının yanında teşekkür ettim. Benim oğlum o okula yani toplamda 3 hafta, bir ay kadar gitti. Toplamda o bir aylık süreçte bile oğlum için "akranlarının arasına girmenin benim oğluma çok iyi geldiğini, konuşmasının sosyal iletişiminin çok gelişme gösterdiğini" söyledim. Hatta öğretmen hanıma teşekkür ettim. Fakat ben öğretmen hanıma teşekkür etmeme ve oğluma iyi gelmesini söylememe rağmen benim oğlumu erken anlamla ilgili hâlâ daha bana baskı yaptı. Baskılarını o gün de sürdürdü. Müdür yardımcısı hanımda en son o gün o toplantı bitiminde çıkarken "ben bu konuyu müdür beyle görüşeceğim" dedi. Aynen bu şekilde yani ben bizzat müdür beyle görüşmedim.
Olay günü nasıl gerçekleşti? O gün neler yaşandı?
Gerçekten şunu söylemek istiyorum, keşke o gün benim oğlum o törenden kaçsaydı da o bir öğretmen olarak üzerine düşeni yapıp benim oğlumun peşinden keşke koşsaydı. Ama maalesef o benim oğlumu yok saymayı tercih etti. Tören alanında çocuk nereye kaçabilir? Oğlum hoparlöre karşı ilgisi olan bir çocuk. Törenin son iki dakikasında gruptan ayrıldı. İki metre uzaklıktaki o büyük hoparlörün yanına gitti. Daha sonra oradaki bir bayan oğlumun elinden tutup öğretmenin yanına getirdi. Öğretmeni oğlumun yüzüne bile bakmadı. Hiçbir şekilde bir ilgi alaka göstermedi, elini tutmadı, yanına almadı. Benim oğlum yok saydı.
Sizin iddialarınıza göre saldırıya uğrayan taraf sizsiniz; fakat sizin bir saldırı ve tehdit gerçekleştirdiğiniz bize gelen iddialar arasında yer alıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Benim oğlum 4 buçuk yaşında ve bu onun ilk töreni, ilk gösterisini gerçekten çok büyük bir heyecanla gittim oraya. Fakat ben oğlumun maruz kaldığı bu muameleyi görünce gerçekten çok üzüldüm. Bir anne olarak hayal kırıklığı yaşadım ve tabii ki de içeriye girip kendisine bu yaptığının çok yanlış olduğunu, kendisini bütün yetkili mercilere şikayet edeceğimi söyledim. Bütün velilerde oradaydı. Ben zaten söylediğimde arkasındayım. Yani bu yaptıklarını şikayet yoluyla sizden hakkımı arayacağımı. kendisine söyledim. Daha sonra bunun üzerine kendisi bana hakaret edip okul bahçesine kadar peşimizden koştu. Zaten bu güvenlik kameralarında kayıtlı yani ben sonuna kadar rahatım. Benim okul bahçesine kadar üzerime koştu. Diğer öğretmen arkadaşları kendisini kollarından tuttu. "Şu an yeri ve zamanı değil" diyerek kendisini uyardılar ve oğlum da babasının kucağındaydı, oğlumda bu şiddet girişimine maruz kaldı. Ben zaten resmi mercilere yazdım dilekçemde de belirttim. Okulun o günkü güvenlik kamerası incelendiğinde öğretmen hanımın bana nasıl saldırmak için üzerime yürüdüğü görülecektir. Hem Cimer'e hem de Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurumu yaptım.
Şikayetçi olduğunuz karşı tarfın da sizden şikayetçi olacağı iddialar arasında bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kendini savunmak için şikayette bulunmasını çok normal karşılıyorum. Okul idaresi, öğretmeni dururken beni savunmayacak ve oradaki velilerin de çocukları orada eğitim görüyor. Velilerin de öğretmenle ters düşmemek adına benim yanımda durmalarını beklemiyorum. Bu olay sonrası zaten kendisi eşimi beni o veli Whatsapp grubundan çıkarttı. Öğretmen veli Whatsapp grubundan da o gün okulun yakınında olan velilere "okula geri gelir misiniz?" diyerek mesaj atmış. Büyük ihtimalle hazırladıkları tutanakları velileri imzalattırdı. Dediğim gibi ben zaten velilerin de öğretmenle ters düşmemek adına benim yanımda olmalarını beklemiyorum; ama benim haklılığım okulun güvenlik kamerası görüntüleriyle ispatlanacaktır.
Oğlunuz aynı okula devam edecek mi? Son durum nedir?
Ben şu an oğlumu devlet okulundan alıp özel bir kreşe yazdırdım. Fakat benim çocuğumu bu özel kreşe yazdırmaya durumum var. Peki özel kreşe yazdırmaya durumu olmayan insanlar ne yapsın? Maalesef ki bir çok devlet okulumuzda bu çocuklar istenmiyor, dışlanıyor. Eğitim hakları ellerinden alınıyor. Yani bu insanlar ne yapsın? Bu çocuklarımız bu toplumda var ve biz toplum olarak bu çocuklarımıza karşı duyarlı olmak zorundayız.
Özel bir birey olan çocuğunuzun yaşadığı bu durum hakkında söylemek istediğiniz başka bir şey var mı? Geçtiğimiz hafta Afyon'da yaşanan benzer bir olay sizi cesaretlendirmiş olabilir mi?
Benim bu olayla ilgili en çok eklemek istediğim şey şu, samimiyetimle söylüyorum. Buraya gelme nedenim benim haklılığım ya da haksızlığımıı ispatlamak değil. Ben zaten Cimer'e, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gerekli başvuruları yaptım ve benim haklılığımın en büyük ispatı okulun güvenlik kamerası görüntüleri olacak. Ben resmi makamlara verdiğim dilekçemde de bunu belirttim. Yani benim için bu konuda çok rahat. Ama herkes buna bir olay gözüyle baklıyor aslında bu bir olay değil. Benim oğlum kumsalda bir kum tanesi. Bu toplumda, sınıflarda, okullarda, sosyal ortamlarda istenmeyen, dışlanan, itelenen o kadar çok özel çocuğumuz var ki ben tüm bu çocukların sesi olmak adına geldim. Bugün size bu röportajı veriyorum, en son ülke gündemine oturdu. Afyonkarahisar'da özel bir çocuğumuzun törende kenara itilmesi. Daha sonra benim oğlumla bu yaşadıklarım. Bu durumu yaşayan o kadar çocukk var ki ben tüm bu çocukların sesi olmak adına size şu anda bu röportajı veriyorum. Bütün toplumu ve eğitim camiasını da kendi oğlumla nezdinde bütün özel çocuklar adına duyarlı olmaya davet ediyorum.
Olayla ilgili ilk haber ;
Olayla ilgili ikinci haber;
ÖZEL HABER
Aybüke Ünal