Zonguldakspor FK tribün liderlerinden Miraç Balcı, Nesine 3.Lig 4.Grup'un 6.haftasında takımlarını desteklemek için gittikleri Edirnespor deplasmanında yaşanan olaylara istinaden İmza Gazetesi muhabiri Emre Sezer Sürücü'ye açıklamalarda bulundu. Polisi kasten yaralama olayıyla ilgili hiçbir alakası olmadığını ifade eden Balcı, orada yaşanan süreçte yaşadıklarını ve hissettiklerini dile getirdi.
"BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KOLLUK KUVVETLERİNE BÖYLE BİR ŞEY YAPMAM YAPANIN DA KARŞISINDA OLURUM!"
Zonguldakspor FK tribün lideri Miraç Balcı, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;
"20 25 yıldır bu tribünlerde deplasman yapıyoruz. Bu periyot içerisinde gitmediğimiz şehir yok Türkiye’de. Böyle şeyler tabki futbolda oluyor, tribünlerde de oluyor. Malumunuz 1 yıl örneği de var. Benim şu anda ki serzenişim aldığım cezai bir itham var. Medyada görülen yanlış haberler var. Benimle alakası olmayan durumdan dolayı zan altında kaldığım bir pozisyonum var. Bunun için çok üzülüyorum bunun için çok mücadele veriyorum kendi içimde. İyi kötü bir çevremiz var Zonguldak’ta bizi herkes tanıyor. Bu ithamlarla karşı karşıya kaldığım için çok zor durumda kaldım. Bu beni çok üzüyor. Sonuç itibariyle cezayla alakalı maçlara girmeme yani 6222’den men cezası aldım. Polis memuruyla olan konuyla alakalı benim cezai işlemim yok. Çok şükür de beni tanıyan bilen böyle şeyler içerisinde olmayacağımı çok iyi biliyor. Cezai işlem için avukatlarım aracılığıyla Edirne Adliyesine savcı hanıma itiraz dilekçemizi yolladık. Şimdi itirazların sonuçları gelecek. Aklanmak istiyoruz, teminlenmek istiyoruz. Çünkü hiçbir olayın içerisinde hiçbir görüntüm, aldığım cezayla karşı karşıya getirecek sıkıntılı bir sürecim olmadı.Çünkü biz Edirne’ye bildiğiniz kadarıyla taksiyle gittik otobüs kaldırmadık. Çünkü orada 50 kişilik bir kontenjan sıkıntısı olduğundan İstanbul bölgesinde Tekirdağ, Çorlu tarafında çok Zonguldaklı vardı. Bunlara istinaden orada zorluk çıkmasın sıkıntı çıkmasın diye otobus kaldırmadık kişi getirmedik Zonguldak merkezden. Orada da içeri girerken çok bir sıkıntı yaşamadık. 25 30 kişi dışarıda kalmıştı. O konuyla alakalı Basın Sözcümüz, yöneticimiz Şükrü Öztürk ile görüştük. O da kendisi bize zaten Edirne yönetimiyle görüşüp bize 25 30 tane daha fazladan bilet gönderdi. Onları da bir şekilde o biletlerle içeri aldık ve tribüne geçtik tribünümüzü yaptık ilk yarı bitti dışarıda mağlum olay oldu ondan sonraki süreçte zaten bu suçlamalar olmaya başladı. Olmayan şeyler olmuş gibi kışkırtmışım gibi olayların başı benmişim gibi lanse edldi. Tribünde bizim sorumluluğumuz olabilir ama şimdi gurbetten gelen arkadaşlar otobüsle organize bir şekilde geldi. Ben onları suçlamıyorum nitekim Zonguldakspor maçına geldiler. Hepsi Zonguldakspor sevdalısı hepsi de Zonguldakspor için mücadele veren arkadaşlar. Orada bir sorumluluk zaten almadım. Şöyle almadım içeri girerken yardımcı olmaya çalıştım. Oradaki sorumluluğu dışarıdaki bütün olayları bana bağladılar. Gözaltına alındığım süreçten çıktığım sürece kadar yaşanan bir takım olaylar oldu. İstemediğim hani benim bu hayatımda yaşamadığım sıkıntılar yaşadım. Kısa süreydi 15 16 saatlik bir bölümdü ama 15 16 ay gibi geldi. Yani kendimin hiç böyle zor bir durumda kaldığımı ömrüm boyunca hatırlamıyorum. Çünkü ne anlattığım dinleniyordu ne konuştuğum kendimi savunacak bir halim kalmamıştı. Çok yaraladı beni yani bu konuda eşim çok biz de evliyiz yani sonuçta en değerlimiz bizim evimiz, çocuğumuz, ailemiz. Bunun üzüntüsü onların düşüncesi. Onların bize karşı üzüntülerini gördük. Bunlar çok üzdü beni. Kendimize yakıştıramadığımız ya da başkasının yapacağı şeye bile yakıştıramadığımız ithamlarla karşı karşıya kalınca bu beni yıprattı. Onun için biraz sosyal medyada, sizin aracılığınızla kendimi anlatmaya çalışıyorum, gerçekleri söylemeye çalışıyorum. Belki de çok meşgul ettim. Hani şeye getirmesin eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız, Zonguldakspor’u takip eden, bizi takip edenler. Hani ben burada kendimi acındırmak veya belli bir şeyin içerisine sokmak ya da şov yapmak için ben bu açıklamaları yapmıyorum. Ben hiçbir polis memurumla, hiçbir emniyet teşkilatımla, hiçbir büyüğümle küçüğümle bu zamana kadar en ufak ne el hareketi ne kol hareketi ne de bir küfür veya öyle argo kelimem olmamıştır. Tarihte yoktur yani. Ne Edirne’de ne Kars’ta ne Kastamonu’da ne Şırnak’ta ne de Şanlıurfa’da hiçbir yerde benim öyle hiçbir şekilde polis memurlarıyla veya kolluk kuvvetleriyle en ufak tantanam bile olmamıştır. Bunun üzüntüsündeyim. Sağ olsun avukatım elinden geleni yapıyor. Gerçekleri ortaya çıkarttı. Hiçbir görüntüm olmadığını, hiçbir olayların içerisinde olmadığımı zaten ben kendim biliyorum onu da belirttim elimizdeki tutanaklarda çok şükür. Haber bekliyoruz. İnşallah güzel haber gelir inşallah bende bir an önce stadyumda tribünde takımın yanında olurum. Çünkü bu bizim hayatımız. Çok içerledim çok zoruma gitti. Yapmadığım bir şey. Yaptıysam yaptım derim ya da eksik bir şey yaptıysam da cezama razı olurum. Ben kamera karşısına geçip de bana bunu yapın şunu yapın diye yardım da bekliyorum. Şunu bilsinler ki ben Türkiye Cumhuriyeti’nin ne memuruna ne polisine ne devletimizin kolluk kuvvetine ben böyle bir şeyi yapmam, yaptırmam, yaklaştırmam, yapanı da kınarım karşısında da olurum. Bunu bilsinler. Başka da bir sıkıntımız yok. Süreci takip ediyoruz. Sağ olsun avukatlarımız yapıyor. Ben bir şekilde bundan aklanacağım. Biraz zaman zaman alacaksa da alsın. Bekleyeceğiz artık. Cezamız neyse o kadarını da çekeceğiz artık. Beni bu süreçte yalnız bırakmayan arkadaşlarımıza, eşimize dostumuza teşekkür ediyorum. En kısa sürede Zonguldakspor tribünlerine geri dönmek istiyorum.”
