***
İlla ki insin değil illa ki uzasın, genişlesin!
Zonguldak Havalimanında sorunların aşılmasında elli noktaya gelindi…
Geçen hafta İstanbul Sahiha Gökçen Havaalanında yaşanan uçak kazası herkesi üzdü ve düşündürdü…
İşine gelmeyenler Zonguldak Havaalanında ısrarımızın mantığını anlamayanlar işi başka tarafa vurmaya çalışsa da mücadelemizin haklılığı bir kez daha ortaya çıktı…
Biz; “Başından beri pist uzasın ve genişlesin” ısrarımız tam da böylesi kazaların olmaması içindi…
Hatta devlet büyüklerimizle pistin uzama pazarlığına da bu yüzden girdik…
250 metre uzaması için ısrar edenlere “Hayır, 600 metre uzatıp en az 2.400 metreye ulaşmalı” deyişimiz, “Pistin genişlemesine gerek yok” diyenlere “En az 15 metre genişletip 45 metreye genişletilmesi, elimiz değmişken 60 metreye genişletelim” ısrarımız da tam da bu nedendir!
THY’nın iptallerinin çoğalması da büyük uçakların inememesi de pistin dar ve kısa olmasından kaynaklı olduğunu defa eten söyledik, yazdık…
THY ve iptallere kurumsal anlamda diyecek sözümüz olmadı, olamaz da…
Ancak; Sürekli iptallerin olmasından vatandaşımızın serzenişini mazur görmek gerekir…
Bu da illa ki THY insin olarak yorumlamamak, illa ki THY’nın ineceği düzeye pisti getirmek olarak yorumlamak gerekir…
Sözün özü; Bizim sitemimiz DHMİ başta olmak üzere pisti genişletip uzatmak yerine bürokrasiyi bürokratik oligarşiyi uzatan siyasileredir…
THY bizim gözbebeğimiz ve milli gururumuzdur…
THY ve diğer uçak firmalarının gelmesi ve olası kazaların önüne geçmek için PİST UZASIN, GENİŞLESİN!
Pazarlık veya mazeret istemiyoruz,
İCRAAT İSTİYORUZ!
***
KAÇAK OCAKLARIN ÇÖZÜM YOLU!
Zonguldak’ta kaçak maden ocakları gerçeği malum…
Bu sorunu kol kuvvetiyle çözülemeyeceği de aşikar…
Peki ne yapılmalı?
Öncelikle son zamanlardaki kaçak maden ocaklarının artma ve ölümlü kazaların nedenini anlamak lazım…
Özetle; ÇATES’e kömür satamayan özel işletmeler ücretsiz elemanlarına izin verip çıkartıyor… Ekonomik sıkıntı yaşamak istemeyen işçiler günübirlikte olsa kaçak maden ocaklarına girmek durumunda kalıyor…
Bununla birlikte ÇATES dışında zaten kaçak ocaklardan geçimini sağlamaya çalışan insanımız da yıllardır ölüm ile burun buruna gelme pahasına çalışıyor…
Bütün bunlar değerlendirildiğinde;
Değil kaçak ocakta TTK ocağında bile mecbur kalmayanın çalışmayacağını iyi bilmek lazım…
Bunu bilebilmek için de maden ocağına girmek ve o havayı ve ölümün soğukluğunu hissetmek lazım…
Hatırlayın Sayın Cumhurbaşkanımız Zonguldak’a geldiğinde Kozlu maden ocağına inesiye kadar işçi alımı söz konusu bile değildi…
Ta ki; maden ocağındaki o havayı teneffüs etti;
Zonguldak’taki emeğin ne demek olduğunu hissetti…
İşçi de aldı, madeni kapatmak isteyen bir takım güçleri de engelledi…
Bu denklemden de yola çıkarak devlet ocağında bile çalışmak zorken kimse bilerek, isteyerek, keyfine kaçak maden ocağına girmez!
Bu bir!
Kaçak maden ocaklarının işletilmesine göz yumarak insanımızın göz göre göre ölümünü seyretmek devlet anlayışına da yakışmaz…
Bu da iki!
Sonuç;
Kaçak maden ocağında çalışan insanımız tespit edilsin…
İlk TTK’ya işçi alımında işe alınsın…
Yada aynı hükümlü kontenjanı ve engelli kontenjanı misali bir sefere mahsus kaçak maden ocaklarında çalışan insanlarımız için imkan sağlansın…
Zira son TTK’ya işe alınanların birçoğunun madende tecrübesi ve becerisi olmamasından ve hatta bir çoğunun engeli olduğundan direk üretimde çalışamıyorlar…
Bu da üretime etkiyi azaltıyor…
TTK’ya, devlete zarar… Milletimize zarar!
***
HAFTANIN SÖZÜ: “Mecbur kaldığım için Düzce gibi yerlere gitmeyi düşünüyorum, yoksa ben Zonguldaklıyım ve Zonguldak’ı seviyorum.”
Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı YUSUF GÜNAY
***
SÖZÜN ÖZÜ: “Acı su da tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma. Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır”
HAZRET-İ MEVLANA