Türkiye’nin ve Zonguldak’ın yoğun gündeminde arada kaynadı…
Zira mesele bugün veya dünün meselesi değil…
Mesele; 40 yıllık!
Yusuf Günaydın döneminde başlayan Derya Akbıyık döneminde devam eden mesele!
Mesele Yusuf Günaydın veya Derya Akbıyık meselesi de değil!
Mesele; tüzüğünde yer alan “Gazeteciye sempati duyan herkes üye olabilir” diye başlayıp mesleği itibarsızlaştırma, ilkesiz eştirme, omurgasız aştırma sürecinde gösterilen duruş meselesi…
Özel hayatı bir tarafa gazetelerin ve gazetecilerin isimlerini kullanarak yaptıklarından artık sadece gazeteciler değil kurumların bile rahatsız olduğu ortamda Derya Akbıyık, gazeteciliği temsil etmediği, edemediği aşikar hale geldi…
Yayınlanan deklarasyon ise tepkinin boyutunun hangi düzeye geldiğini gösterdi…
TOKİ’den ev alan gazeteciler de hakkı yenen gazeteciler de, Zonguldak Gazeteciler Cemiyetine üye olanlar da olmayan veya olamayanlar da resmen bayrak açtı…
Bu bayrak açış Zonguldak Gazeteciler Cemiyetinin tüzel kişiliğine asla değil…
Aksine Zonguldak Gazeteciler Cemiyetini ve gazetecileri kötü amaçlarına alet eden Derya Akbıyık’a…
Özünde Derya Akbıyık’a da değil!
Derya Akbıyık zihniyetine!
Soranlara toplu da cevap vermiş olayım;
Derya Akbıyık’ı biz (Gazeteciler) seçmedi…
Gerçek anlamda gazetecilik yapan veya azcık omurga sorunu olmayanların seçmeyeceği veya destek vermeyeceği biri olduğu herkesin malumu…
Cemiyet, dernekler yönetmeliğiyle yönetiliyor… Tüzüğünde de yıllardır “Gazeteciliğe sempati duyan herkes üye olabilir” maddesi var…
Bu maddeyle her gelen başkan, ölesiye kadar başkan!
Böyle bir yapı ne gazetecilerin eline geçer ne de bırakılır…
Zira; Valisi, milletvekili, müdürü vs nicesi; cemiyet başkanı olanın çapına değil Cemiyet ismine bakıyor, kanıyor…
“Dernek” ile “Cemiyet” in aynı şey olduğunu bilmeyen yöneticilerin bile olduğu Zonguldak’ta bunu da çok görmemek lazım!
Tek dernek, tek cemiyet kentin ve mesleğin bir çok sorununu çözer…
Mesele; Sorunların çözülmek istenmemesi…
Meslek dışında; siyasetçiler başta olmak üzere bir çok kesimin medyayı “Böl, parçala, yönet” ve gerektiğinde “Tetikçi olarak kullan” mantığından vazgeçmedikçe,
Meslek içinde; Derya Akbıyık’a ağıza alınmayacak hakaretler edip “Adam” yerine koymayanlar “Düşmanımın düşmanı, dostum” mantığından vazgeçmedikçe,
Gazetecilik öncelik olmadıkça ve ilkeli duruş sergilemedikçe,
Bu sorun düzelmez!
Mesele de “Deryalar” kadar olur!
Herkes de seyreder!