Zonguldak’taki kömür havzası, 1884-1908 yılları arasında yapmaya uğratılmış.

Araştırmacı Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan kurumun 2023 Faaliyet Raporu’nda, “Taş Kömürü İşletmeciliğinin Tarihçesi” anlatıldı.

8 KASIM 1829 TARİHİ KÖMÜR İŞLETMECİLİĞİNİN TEMELİNİ OLUŞTURDU

Raporda, şöyle denildi:
“18. asır sonlarında sanayi dallarının duyduğu ihtiyacı karşılamak amacıyla yurt içinde bulunmayan taş kömürünün ithali yoluna gidilmiştir. Özellikle donanma, devrin teknolojik gelişmesine ayak uydurmaya çalışır darphane ve tersanelerin taş kömürüne talebi artmış ve hazinenin ödemelerde çektiği zorluklar yanında taş kömürü ithalinin getirdiği mali külfetler hızla yükselmiş, nihayetinde karşılanamaz olmuştur. Bu durum karşısında ‘Terane Umaresi’ tarafından yurt içinde yapılacak araştırmalar sonucu bulunacak kömür kaynakları ile ihtiyaç giderilebileceği düşünülmüş ve harekete geçirilmiştir.
Devletin bütün kademelerine konu ile ilgili yazı ve taş kömürü örnekleri gönderilmek suretiyle bu gibi taşlardan bulundukları taktirde İhsan-ı Şahaneye yani ‘Padişahın Bağışına’ mahzar olacakları bildirilmiştir.
8 Kasım 1829 günü bahriye erlerinden Uzun  Mehmet tarafından Kdz. Ereğlisi Köseağzı Değirmeni Viranderesi boyunda taş kömürü mostrasının bulunması sonucunda devrin Pafişahı II. Mahmut tarafından 5 bin kuruş mükafat ve 600 kuruş aylık ile ödüllendirilmiştir. Bu keşif bugünkü kömür işletmeciliğinin temelini oluşturmaktadır.

ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASINDA MADEN ÜRETİMİNE 1848 YILINDA BAŞLANDI

Hazine-i Hassa İdaresi (1848-1854)
Zonguldak kömür havzasında maden kömürü üretimine 1848 yılında başlanmıştır. Üretimle birlikte havza donanmanın ihtiyacını karşılamak ve ‘Hazine-İ Hassa’ tarafından kontrol yönetilmek üzere 30 bin kuruş devlet vergisi mukabilinde, Yahudi Galatalı sarrafların kurduğu kömür kumpanyasına kiraya verilmiştir. Havzaya John ve George Berkeley adlı İngiliz maden mühendisi kardeşlerin gelmesi sonucunda Kozlu ve Üzülmez bölgesinde ilk kuyular açılarak sahilde demir yolu döşeme çalışmaları yapılmıştır.

HAVZA OCAKLARI İNGİLTERE DEVLETİNE BIRAKILMIŞ

Geçici İngiliz İdaresi (1854-1855)
Kırım Harbi’nin çıkması üzerine bu defa müttefik donanmanın ihtiyacını karşılamak için havza ocakları İngiltere devletine bırakılmıştır. Hazine-İ Hassa tarafından kontrol edilen havzanın yönetimi İngiltere’nin elindedir. Bu dönemde yeni dekovil hatları yeni demir yolu döşenmiş ve maden direkleri olarak tahkim edilen ilk ocaklar açılmıştır.

İNGİLİZ KUMPANYASIYLA ÜRETİM YAPILMIŞ

Emanet İdare ve İngiliz Kömür Kumpanyası Devri (1855-1865)
Havzanın idaresi önce anlaşmayla tekrar Hazine-İ Hassa’ya devredilmiş ve emanet idare kurulmuşsa da yönetim bir süre sonra yine İngilizlerin eline geçerek İngiliz kumpanyası ile üretim yapılmıştır.

KUMPANYA DÖNEMİ BAŞLAMIŞ

Bahriye İdaresi (1865-1883)
1865 yılında padişahın emriyle havzanın yönetimi ‘Ereğli Livası Kaymakamı ve Madeni Hümayun Nazırı’ adı ile Mirliva Dilaver Paşa’ya verilmiş olup halen Üzülmez üretim bölgesinin bir bölümü Dilaver adını bu işimden almıştır. Havzayı bir harabe halinde bulan yeni idare; hukuki idare teknik ve özellikle sosyal bir düzen kurmak için 100 maddelik bir nizamname ile ‘ocakların idare tarzı, kömür teslim usülleri, maden direği teslim işleri, madeni yalnız işletme hakkının verilmesi, kimseye temellük olunmaması, işçilerin kazalanmaması’ durumların içine alan 8 bölümlük eser hazırlanmıştır.
1878 yılında, 289 sayılı ve 1910 tarihli ‘Teskere-İ Samiye’ ile haritası çizilmek suretiyle havzanın sınırları tespit edilmiştir. Tren ve dekovil hatları döşenerek ocaklara numara ve damarlari isim verilmiştir. Kömür üretiminin yüzde 40 oranında ihracına müsaade edilmesiyle kumpanya dönemi başlamıştır. 

KÖMÜR HAVZASI YAĞMAYA UĞRATILMIŞ

Kumpanyalar Devri (1884-1908) Kömür Havzası Yağmaya Uğratılmış.
1883’ten sonra kurulan şirketler sırasıyla Ermeni Karamanyan Kumpanyası, Gürci Kumpanyası, Saracazadeler Maden Kömür Şirketi, Fransız, Ereğli Şirketi Osmaniyesidir. Teknik bilgiden yoksun, küçük üreticiye oranla daha ilmi ve işletmecilik ruhu ile hareket bu devrede havza için faydalı gelişmeler olmuş ise de teknik ve sosyal tesislere sermayeye oranla gerekli yatırımlar yapılmamış ve en iyi damarlardan üretime gidilerek kömür havzası yağmaya uğratılmıştır.

İTALYAN VE YUNAN SERMAYESİ 

Meşrutiyet Devri (1908-1914) 
Havzanın Ticaret ve Ziraat Nezaretine Rapdedilmesi ve Maden Müdürlüğü kurularak Hüseyin Fehmi İmer’in tayini, Rus Harici Ticaret Bankası Müdürlerinden Laskadiris ve Raskalizof tarafından Maadin Osmanlı Anonim Şirketinin kurulmasıyla Çaydamar ve Karıncadere ocaklarının satın alınması Kozlu kömür madeninin İtalyan ve Yunan sermayesiyle işletilmesi bu devrin belli başlı gelişmeleridir.

ALMANLARIN NÜFUSU ALTINA GİRİLDİ 

Dünya Harbi Devresi (1914-1920)
Harbin başlamasıyla beraber ‘Harp Kömür Merkezi’ kurularak idarenin bir Alman Albaya verilmesi sonucunda havza Almanların nüfusu altına girmiştir. 
904 bin 352 tona kadar kömür üretimi yapılmıştır. Harbin sonunda Fransız sermayesini korumak bahanesiyle havzanın idaresi merkezi İstanbul’da bulunan İtilaf Kuvvetleri Kömür Komisyonuna verilmiştir.

YÜKSEK MADEN VE SANAYİ MEKTEBİNİN ZONGULDAK’TA AÇILIŞI

Himayeci Dönemi (1920-1925)
Milli Mücadele zaferle sonuçlandıktan sonra sosyal ve iktisadi kalkınmamızın ön planları tespit edilerek kömür üretiminin rasyonelleştirilmesi, Yüksek Maden ve Sanayi Mektebinin Zonguldak’ta açılışı, Havza-i Fahmiye Amele Kanununun kabulü, kömürün nakli ve ormanların korunması, kömür yan maddeleri, sanayi, kömür ihracı gibi kömür havzasının ekonomik, sosyal ve teknik problemleri ele alınmış ve esasları belirlenmiştir.

1926 YILINDA TÜRK KÖMÜR MADENLERİ T.A.Ş.

Vasıtalı Müdahaleci Dönemi (1925-1936)
Bu dönemde kurulan ‘Havza İktisat Müdürlüğü’ ile ocakların kontrolünün yanında devletin havzaya doğrudan doğruya işletmeci olarak girmesi sonucunda yeni yasalarla 1926 yılında Türk Kömür Madenleri T.A.Ş’nin, Kozlu Kömür İşleri T.A.Ş’nin, Kireçlik Kömür Madenleri T.A.Ş’nin ve İş Bankası’nın kurduğu Maden Kömürleri İşleri T.A.Ş’nin Üzülmez’de faaliyete başlaması 1927 yılında Kilimli Maden İşleri T.A.Ş’nin ve Amasra Kömür İstimar Mıntıkası T.A.Ş’nin Amasra vilayetinde kömür araması Maadin Mizamnamesinin Maden Kanunu ile değiştirilmesi gibi başlıca değişiklikler yapılmıştır.

TKİ BÜNYESİNDE TOPLANDI

İşletmecilik Dönemi (1936-1983)
Hükümet tarafından işletilmekte olan Kozlu ve Kilimli demir yollarının tamamı kanunla Eti Bank tarafından kurulacak bir müesseseye devredilmesi kabul edilmiştir. 
Ayrıca Ereğli ve Amasra arasındaki sahada bulunan tüm ocakların devletçe işletilmesine karar verilmiştir. İkinci 5 Yıllık Kalkınma Planı ve müteakip 5 yıllık kalkınma planlarında demir-çelik ve enerji sanayisinin koklaşabilir kömür ihtiyacının karşılanmasına yönelik kömür havzasının genişletilmesiyle üretimin artırılması projelerine yer verilmiştir. 
Türkiye maden kömürlerinin çağın tekniğinden yararlanılarak en iyi şekilde işletilmesi ve yönetimin ihtisaslaşmış kadrolarla tek merkezden yürütülmesini sağlamak amacıyla hazırlanan kanunla kömür üretim faaliyetleriyle uğraşan müesseseler Eti Bank’tan ayrılıp tüzel kişiliğe ve iktisadi bağımsızlığa sahip Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) bünyesinde toplanmıştır.

TTK’NIN KURULUŞU 1983 YILINDA OLDU

Bakanlar Kurulu, ilgili kanunun verdiği yetkiye dayanarak 11.04.1983 tarihinde KHK ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarının yeniden düzenlenmesini kararlaştırmıştır. Bu düzenlemeyle Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Ereğli Kömür İşletmeleri Müessesesi yerine Kozlu, Karadon, Armutçuk, Üzülmez ve Amasra işletmelerinden oluşan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü’nün kurulması öngörülmüştür. Bakanlar Kurulu da ilgili kanunun verdiği yetkiye dayanarak Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nün kurulmasını kararlaştırmış, Resmî Gazete’de de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yüksek Planlama Kurulu kararıyla onaylanan değişiklikle de havza sınırları içindeki taş kömürünün yanı sıra diğer madenleri işletme ve işlettirme hakkını alarak faaliyet alanımız gelişmiştir.

SINIRLARI

Havanın kapalı olması bile engel olmadı! Havanın kapalı olması bile engel olmadı!

Zonguldak taş kömürü havzasının imtiyaz alanı 2 bin 200 kilometrekaresi denizde. 11 bin 150 kilometrekaresi karada olmak üzere toplamda 13 bin 350 kilometrekarelik bir alanı içine alacak şekilde belirlenmiştir.
Yer yer taş kömürü varlıklarına rastlanan havzanın yer altı zenginliği ve potansiyelin ülke ekonomisindeki yeri Osmanlı Devletince belirlenerek, bu imtiyaz alanı içinde her ne şekilde olursa olsun devletin izni olmaksızın arazi açmak, bina inşa etmek gibi faaliyetlerinin tümünün ‘Teskere-i Samiye’ce yasaklandığı son derece önemli bir görüş olarak tarihte yer almıştır. 1910 tarihli  ‘Teskere-i Samiye’ sınırları, 19.06.1986 tarihli ilgili sayıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlükten kaldırılmıştır.
24.08.1989 tarihli ilgili yazıyla Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun ilgili sayılı kararıyla taş kömürü havzası sınırları yeniden düzenlenerek ‘Teskere-i Samiye’ sınırları tekrar kabul edilmiştir. Ancak kabul edilen bu sınırlarımız içinde serbest kalacak bölgenin aramalara açılması ve diğer madenlerin ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla imtiyaz sahasında küçülme ihtiyacı doğmuştur. Bu sebeple yapılan çalışmalar neticesinde 14.04.2000 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla sınırlarımız küçültülerek 3 bin kilometrekaresi denizde, 3 bin 885 kilometrekaresi de karada olmak üzere toplam 6 bin 885 kilometrekare olarak yeniden düzenlenmiştir.”

Muhabir: Orhan Akyüz