ZONGULDAK

İNANÇ TURİZMİ’NE “VİZYON” VURGUSU!

Yerel Tarih Araştırmacısı Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman, emeğin başkenti kömür kent olarak bilinin Zonguldak’ta İnanç Turizmi için “vizyon” gerektiğine dikkati çekti.

Abone Ol

Yerel Tarih Araştırmacısı Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman, emeğin başkenti kömür kent olarak bilinin Zonguldak’ta İnanç Turizmi için “vizyon” gerektiğine dikkati çekti.

Ekrem Murat Zaman, araştırmacı gazeteci Orhan Akyüz’ün, “Tarihe ayna tutmasının yanı sıra  kültürel servetin en önemli unsurlarını teşkil eden İnanç Turizmi seyahatlerinden faydalanan çok sayıda kişinin ziyaret ettikleri bölgelere büyük miktarlarda ekonomik katkılar sağladıkları aşikar. Turizm sektöründe büyük potansiyel olma yolunda hızla ilerlediği görülen İnanç Turizmi’ni Zonguldak ölçeğinde değerlendirmek istermisiniz? Sizce Zonguldak’ta İnanç Turizmi hangi aşamada?” şeklindeki sorusunu yanıtladı.

Yerel Tarih Araştırmacısı Ekrem Murat Zaman, şu ifadeleri kullandı:
“Turistik hareketlerin çeşitlendirilmesi, turizm sektörünün gelişimini sağlayan en önemli etkendir. Bir ülkede, bir bölgede ya da bir ilde, bilinen her alanda turizm yapılması mümkün olmayabilir. 
Turizm çeşitliliğini, tarih ve tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntılarını tanımlamak için kullanılan insanlık için tarihsel ve çevresel değer olarak görülen doğal varlıklarla birlikte insan eliyle ortaya konulmuş ve bunlarla bütünleşmiş yapıların oluşturduğu, korunmasını da kamu yararı bulunan kentsel ve kırsal çevre SİT’ler belirler.”

“ZONGULDAK, İNANÇ TURİZMİ FIRSATINI KAÇIRMIŞTIR”

Ekrem Murat Zaman, şöyle devam etti:
“Zonguldak ilinde ilk bakışta İnanç Turizmi için değişik çağların ve uygarlıkların kalıntısı olan ve bu turizmi oluşturacak kalıntıların olmadığı söylenebilse de Zonguldak, turizm çeşitliliği açısından İnanç Turizmi’nin  fırsatını da kaçırmıştır aslında…
Doğusunda Karadeniz’in en eski medeniyeti barındıran Filyos (Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesi) batısında gizli ibadetin simge kenti Herakleia… Filyos’ta birbirini yok eden medeniyetlerin ibadethanelerinin kalıntıları harabe de olsa duruyor. Ereğli’de (Zonguldak’ın ilçesi) ise Hristiyanlığın ilk çağında gizli ibadetin simgesi Cehennemağzı Mağaraları’nın varlığını koruyor olması bile sevindirici…
Yerli halkın talebiyle yapılan ibadethanelere (kiliselere) ilk örnek Pars Tuğlacı’nın (ünlü tarihçi ve yazar, özellikle dil, sözlük, Ermeni kurumlarının ve kişilerini tarihi ve ansiklopedi alanındaki çalışmalarıyla ün kazanmıştır)
Osmanlı Şehirleri adlı kitabında karşılaşılmaktadır. 
Bu kitapta; Çarşamba’nın Çaycuma köyüne (1859’lu yıllarda Filyos Çayı’nın Batı yakasına Çarşamba, Filyos Çayı’nın Doğu yakasına Perşembe adı veriliyordu)
Aya Yorgi adıyla (1859), 
Conkultali İskelesi’ne Aya Nikola (1862), kaza merkezine ise Metamarfosis adıyla (1873) birer Rum Ortodoks Kilisesi yapımına Osmanlı Devleti’nce izin verildiğini Hazine-i Evrak’ta mevcut vesikalardan öğrenmekteyiz bilgisi verilmektedir. 
Yine Çaycuma’da (Zonguldak’ın ilçesi) ahşap çivisiz camilerin varlığı bilinmektedir.”

TARİHE AYNA TUTAN KÜLTÜREL SERVET KİLİSELER YOK EDİLMİŞ

Zonguldak’ta çeşitli kiliselerin varlığının, kömür işletmeciliği nedeniyle kömür havzasına gelen ecnebilerin (başka devlet uyruğunda olanlar) maden bölgelerinde uzun süre yaşam sürmelerinden kaynaklandığına işaret eden Ekrem Murat Zaman, “Bu kapsamda; Kandilli’de (Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Armutçuk beldesi) İtalyan Kilisesi. Kozlu’da (Zonguldak’ın ilçesi) Kilise mahallesinde Kozlu Kilisesi, Zonguldak merkezinde Katolik Kilisesi (eski Çarşı Karakolu), merkez ilçedeki Yayla mahallesinde Fransız Platosu’nda Fransız Kilisesi, Gelik’te (Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı belde) Fransız Kilisesi sayılabilir. 
Bugün yok olan bu kiliseler planlarda işaretlenmiştir. 
Yayla mahallesindeki Fransızlar, sadece Kilise yapmakla kalmamış. kız okulu, Ruhban evi ve hastaneleriyle birlikte bir site oluşturmuşlardır. Bu yapıların da en azından günümüze kadar kalmış olması sevindiricidir” diye konuştu.

“KORUMA VE İŞLEV KAZANDIRARAK YAŞATMAK ‘VİZYON’ MESELESİDİR” 

Ekrem Murat Zaman, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Tarihi bilmek yetmez. Hatta bazen bir koruma numarası vermekte yetmez.
Bu tür yapıların kültüre ve turizme kazandırılması için ‘vizyon’ gerekir. 
Vizyon sahibi olmayanların, işi ortaya çıkaranları ve ileriyi görme yeteneği olanları engellemek olursa işlerin çözümü güç duruma dönüşür.”


O KİLİSEYİ YIKMIŞLAR

Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde geçtiğimiz yüzyılın sonlarına doğru inşa edilen Hıristiyan Ortodoks Kilisesi’nin, koruma altındayken restorasyon çalışmalarının yapılacağı yetkililer tarafından açıklanmasına rağmen nedendir bilinmez aniden yıkımının gerçekleştirildiği bildirildi. 
Fotoğrafta, Hıristiyan Ortodoks Kilisesi’nin yıkılmadan önceki hali yer alıyor.

TARİHİ KİLİSE “ÇANI” TTK’DA SERGİLENİYOR

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde de Zonguldak’taki kiliselerden birine ait olduğu bildirilen tarihi kilise “çanı” sergileniyor.
Fotoğrafta; Çaycuma ve Çevre Köylerini Kalkındırma, Güzelleştirme Yardımlaşma Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu’nu çalıştığı iş yerinde ziyarete gelerek çanın yanında fotoğraf çektirenler görülüyor.
Bu arada Zonguldak’ın il genelinde kilise bulunmadığı öğrenildi.

İNANÇ TURİZMİ NE DEMEKTİR?

İnanç Turizmi dünya turizminin gelişmesine,  evrensel barışın ve anlayışın  yaygınlaşmasına, ekonomik canlanmaya,  sosyalleşmeye ve inanç çekim merkezlerinin  gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına, dini inançlarını gerçekleştirmek inanç çekim merkezlerini görmek amacıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm olgusu içinde değerlendirilmesi İnanç Turizmi olarak tanımlanmaktadır.