Kozlu’da yürekler ağza geldi! Kozlu’da yürekler ağza geldi!

 
Sadece sıradan bir vatandaş olarak bilgi ileteceğim... Emekli bir yakınım Bolu'da X adlı lokantada sadece bir tabak çorba yediğini ve 16 TL ödediğini ifade etti. Bunu çevremdeki insanlara danıştım... Kimi duyarlı insanlarız fikirlerini beyan ettiler.
 
 
Z lokantasında yemek hazırlayan bir kişi (aşçı) bana ulaştı. Şunları iletti: "Çorbanın maliyeti sanıldığından çok düşüktür. 1 paket şehriye ucuzcu marketlerde yuvarlak hesap 2 TL. Bundan yaklaşık 20 tabak çorba çıkar. Kullanılan yağ, salça, tuz ile çorbanın maliyeti 1 TL'yi geçmez.
 
Paça çorbası da pahalı bir ürün değildir. Ucuzcu marketlerde hazır paça çorbası ya da çorba ham maddesi satılıyor. Bunlardan alıyoruz. Derin dondurucuya atıyoruz. Müşteri geldikçe unlu suya karıştırıp sunuyoruz..."
 
Yemek sektöründe fiyatların abartılı olmasının sebebi bina sahibi rantiyelere çok yüksek kira ödemek, abartılı aydınlatma yapmak, gereksiz sayıda personel çalıştırmak, aşırı reklam harcaması yapmak, patronu lüks içinde yaşatmak olarak karşımızda durmaktadır.
 
1989 yılında üniversiteyi bitirince, hemen göreve başlayamadım. O zaman Bolu ilinde ufak bir esnaf lokantasında servis elemanı olarak bir müddet çalıştım.
 
O süreçte, patates kızartmada aylarca kullanılan simsiyah yağı gördüm. Aşçıya "Bu sağlıksız değil mi" diye sorduğumda, "Ben yemiyorum ki..." dedi.
 
O günden beridir lokantalarda kızartılmış hiçbir şeyi yemedim.  
 
Özet: Dünyanın en kapitalist ülkesinde dahi satışa arz edilen ürünlerin fiyatları serbest değildir. Her iş alanında makul bir fiyat listesi vardır.
 
Hekimlerin, hukukçuların, berberlerin, lokantacıların ücret tarifeleri aşağı-yukarı bellidir.
 
Sıradan vatandaşlar olarak çok yüksek bedelle mal ve hizmet arz eden firmalardan hiçbir şey satın almazsak fahiş fiyatla ürün sunmaktan cayarlar. Caymayan da batar gider...
 
 
Ali Özdemir
0505 220 83 85
 
Editör: TE Bilisim