Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin, Türkiye ekonomisine verdiği zararların toplamda 500 milyar doları aştığı belirtiliyor. Hem finansal piyasalar hem de makroekonomik göstergeler üzerinde ciddi etkilere neden olan bu süreçte, döviz kurlarındaki yükseliş, faiz oranlarındaki artış ve doğrudan yabancı yatırımlarda yaşanan düşüş dikkat çekti.

Operasyonlar Dolar Kuru ve Faiz Oranlarını Yükseltti
17-25 Aralık operasyonları, Türk lirası üzerinde baskı oluşturarak döviz kurlarında dalgalanmaya yol açtı. Operasyonların ardından dolar/TL kuru 1,94 seviyesinden 2,15’e çıkarak finansal piyasalarda tedirginliğe neden oldu. 2014 yılı Mart ayında ise kur 2,30 seviyesine kadar yükseldi. Aynı dönemde devlet borçlanma faizleri de artış gösterdi.

Türk Boğazlarında Rekor Trafik! Türk Boğazlarında Rekor Trafik!

O dönemde yüzde 4,61 ile tarihi düşük seviyelere inen devlet borçlanma faizi, Mart 2014'te yüzde 12’ye kadar çıktı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 17 Aralık operasyonlarıyla faizlerin baskı altına alındığını belirterek, bu operasyonların ekonomiye zarar vermeyi amaçladığını ifade etti.

15 Temmuz Darbe Girişiminin Borsa ve Döviz Üzerindeki Etkisi
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi, Türk piyasalarında şok etkisi yarattı. Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, darbenin ardından ilk işlem gününde yüzde 7,08'lik bir düşüşle kapandı. Haftalık bazda kayıp yüzde 13,4’e ulaşarak endeks 70.426 puana kadar geriledi.

Darbe girişiminin ardından dolar/TL kuru da hızla yükseldi. 14 Temmuz 2016’da 2,87 seviyesinde olan dolar, darbe girişiminin ardından 3,0250'ye yükseldi. Ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemler, piyasaları sakinleştirerek ekonomik toparlanmayı hızlandırdı.

Ekonomik Verilerde Yabancı Yatırımlarda Sert Düşüş
Darbe girişimi sonrası Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye girişlerinde ciddi bir azalma yaşandı. 2016’da 16 milyar dolar olan yabancı sermaye girişi, 2019'da 8,6 milyar dolara kadar geriledi. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, darbe girişiminin Türkiye ekonomisine toplam maliyetinin 400 milyar doları aştığını ifade ederek, kişi başı milli gelirde de önemli düşüşlere yol açtığını vurguladı.

2013 yılında 12.582 dolar olan kişi başına gelir, 2020’de 8.600 dolara kadar düştü. Ancak 2023 yılına gelindiğinde bu rakam 13.243 dolara yükseldi. Şener, darbe girişiminin yatırım ortamını zedelediğini ve Türkiye’nin yatırım çekme potansiyelini ciddi şekilde düşürdüğünü belirtti.

Ekonomik İyileşme ve Uzun Vadeli Zararlar
Darbe girişiminin kısa vadeli etkileri hızla bertaraf edilse de, uzun vadeli ekonomik maliyetler daha kalıcı oldu. 2015 yılında yüzde 1 seviyesinde olan merkezi bütçe açığının GSYH’ye oranı, 2020’de yüzde 3,2'ye yükseldi. Şener, FETÖ'nün Türkiye ekonomisinde üretim verimliliğini azalttığını ve maliyetleri artırarak uzun vadeli zararlar verdiğini belirtti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu düşürmesi, ülkenin gri listeye alınmasıyla birleşerek uluslararası yatırımcıların Türkiye algısında olumsuz bir etki yarattı. Bu süreç, hem kamu kurumlarını hem de çalışanları olumsuz etkileyerek ekonomik maliyetleri artırdı.

Türkiye Ekonomisinin Geleceği ve Toparlanma Beklentileri
Ekonomik göstergelerde toparlanma yaşansa da 15 Temmuz darbe girişiminin uzun vadeli etkilerinin hâlâ sürdüğü gözleniyor. Doğrudan yabancı yatırımların 2020’de 7,7 milyar dolara kadar düşmesinin ardından, 2023 yılında ancak 10,7 milyar dolar seviyelerine ulaşılabildi. Bu süreçte yatırımcı güveninin yeniden inşa edilmesi, Türkiye'nin ekonomik kalkınma hedefleri açısından kritik bir öneme sahip.

Editör: Ahmet Furkan Sav