Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde eşi Muhterem Akbulut'u (47) öldüren Hasip Akbulut'un (66) yargılandığı dava Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı.

Sanık, polis ve savcılık ifadesinde, çocuklarının evli olup ayrı yaşadıklarını, kendisinin emekli olduktan sonra eşiyle yaşadığını belirterek, şunları söyledi:

“Psikolojik bir rahatsızlığım yok. Bir ara depresyon ilacı kullandım sonra bıraktım. 10 yıldır eşimle aramız iyi değildi. Bu zamana kadar eşimi birçok kez darp ettim. Darp etme nedenim beni aldattığını düşünüyorum. Kendisini defalarca beni aldatmaması için uyardım.

Bu zamana kadar beni aldattığını görmedim ve duymadım. Ama bazı hareketlerinden şüpheleniyordum. Ancak bu hareketlerini de tarif edemiyorum ve bir örnek veremiyorum. Sadece şüpheleniyor, kendisini uyarıyordum.

Bir erkekle görüştüğünü görmedim. O da beni aldatmadığını söylüyordu ama inanmıyordum. Çocuklarıma annelerinin beni aldattığını söylediğimde onlar da inanmıyordu.

Olay günü eşim bana küfür, hakaret edip tokat attı, ben de ona attım. Sonra mutfakta birden fazla yerinden bıçakladım. Eşim ‘Yapma' diye bağırıyordu. Sonra başında oturup ağladım. Sigara yakıp sakinleşmeye çalıştım.

Elbiselerim kan olmuştu. Elimi yüzünü yıkadım, elbiselerimi değiştirdim. Ambulansı aramadım. Biraz dinlendikten sonra polisi aradım. Üzgünüm ama pişman olup olmadığımı bilmiyorum” dedi.

ÇOCUKLARININ HER SATIRINI YALANLADIĞI İFADESİNDE EŞİNE İFTİRA ATTI

Ceza alacağını anlayan Hasip Akbulut önceki ifadesinin aksine farklı savunmayla kendini kurtarmak istedi. Eşinin ağır küfürler ettiğini, kendisinin komşulara ses gitmesin diye gözünü kapatarak uyuma numarası yaptığını belirten sanık, “Kaşıkla kulağıma vurup beni uyandırdı. ‘Benden ne istiyorsun, Allah belanı versin dedim' dedim. Beni dövmeye başladı. Ben de ‘Yeter artık. Çocuklarımıza anlatacağım her şeyi' dedim. O da ‘Aptal, onlar senin çocukların değil ki' dedi. Ben de ‘Nasıl yani. Böyle şey olur mu' dedim.

Bağırarak ‘Başkalarından yaptım' dedi. Şok oldum. Cinnet geçirdim. Nasıl vurduğumu hatırlamıyorum. Kanı görünce polisi arayıp ambulans istedim. Ben insan öldürecek adam değilim. 32 sene aynı yastığa baş koyduk. Eşler birbirlerine sadakatli olmalı. Bu kadın benim 32 yılımı çaldı. Eşim sadakatli olmayıp namusunu şerefini ayaklar altına aldı. Üç çocuğu da büyüttük evlendirdik. Onlara DNA testi yapılmasını istiyorum, benden değil. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” diye konuştu.

ANNEMİZİ PENCEREDEN ATACAKTI

Sanığın kızı F.C ifadesinde, “Babam üç yıl önce de annemi pencereden atmaya kalkıştı. Cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Sanığın diğer kızı S.C, “Babam küçüklüğümüzden beri hep kıskançlık gösterirdi. Annem tek başına dışarı bile çıkamazdı. Biz her zaman yanındaydık. Sürekli anneme bağırırdı, şiddet uygulardı. Ayağına terlik değse bizden ya da annemden bilirdi. Anneme iftira etmektedir. 24 bıçak darbesi ile masum annemizi öldürdü. Kendisinden şikâyetçiyiz” dedi.

EKONOMİK ŞİDDET UYGULADI 10 YAŞINDAN BERİ ÇALIŞIYORUM

Sanığın oğlu N.A da, “Çok asabi ve sinirliydi. Anneme ekonomik şiddet uygulardı. Ben ve kardeşlerime tahammülü yoktu. Biz evde yokken annemize fiziksel şiddet uygulardı. Biz evdeyken tehdit ve hakaret ederdi. Şiddete yeltenirdi biz engel olurduk. 20 yıldır annemi sosyal olarak sınırlardı. Annemiz sorun çıkmasın diye hep susar ve tehditlere boyun eğerdi. Sanık, annem ile aralarındaki olan yaş farkından dolayı aldattığını düşünüyor olabilir.

Annemiz kesinlikle böyle bir şey yapmadı. Tüm aile tarafından sevilen takdir edilen biriydi. Sanığın ifadeleri bizi manevi ve vicdanen incitmektedir. Annemize iftira atıyor. Yıllardır bize yaşattığı ekonomik baskı yüzünden ben 10 yaşımdan beri çalışıyorum. Kendisinden şikâyetçiyim” dedi.

Plastik Poşet Fiyatı Değişiyor! 2025 İçin Yeni Ücret Ne Olacak? Plastik Poşet Fiyatı Değişiyor! 2025 İçin Yeni Ücret Ne Olacak?

MAHKEME “CANAVARCA HİSLE İŞLENMEDİ” DEDİ

Mahkeme, ağırlaştırılmış müebbetten müebbet hapis cezasına çevirdiği kararla ilgili gerekçeli kararını tamamladı. Her ne kadar sanık hakkında eşini 24 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü için canavarca hisle kasten öldürmekten dava açılmış ise de, suçun canavarca hisle işlenmediğini belirtti.

Mahkeme, canavarca hisle işlenmesi için sanığın sırf öldürmek için eşini öldürmüş olması gerektiğini, öldürülenin acı çekmesinden zevk duymak için insan onuruyla bağdaşmayacak şekilde, bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine yol açacak davranışlarda bulunulması gerektiğine dikkat çekti.

8’İ ÖLDÜRÜCÜ 24 BIÇAK DARBESİ “CANAVARCA ÖLDÜRME” DELİLİ DEĞİL

Sanığın canavarca hisle maktulü öldürdüğüne veya maktule eziyet çektirdiğine dair delil bulunmadığını, 8'i öldürücü, 24 bıçak darbesinin canavarca hisle işlenme şartlarını oluşturmadığını vurguladı. Mahkeme sanığın eşinin kendisini aldattığına dair dosyaya hiçbir delil sunamadığını, ayrıca çocukların kendisinden olmadığına dair soy bağının iptaline dair Aile Mahkemesine dava açtığını, DNA testi istediğini belirtti.

Mahkeme, bu durumun yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu, kaldı ki, DNA sonucunda çocukların babası olmadığı ortaya çıksa bile alacağı sonuç cezayı etkilemeyeceğinden dolayı hakkında haksız tahrik indirimi uygulanamayacağına dikkat çekti. Mahkeme sanığı “Kasten eşini öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.

Yargılama sürecindeki pişmanlık gösteren davranışları, cezanın geleceği üzerindeki etkileri, sosyal ilişkilerini dikkate alarak hakkında iyi hal indirimini düzenleyen 62. Maddeyi uygulayarak cezayı müebbet hapse çevirdi. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu da karara karşı Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yaptı.

Editör: Gazeteci İmza