Yabancı satışları, yaklaşan yerel seçimler, ocak ayının ilk günlerinden bu yana oluşan primler ve mevduat faizlerindeki yükseliş kâr satışlarının gerekçeleri olarak görülebilir. Yatırımcılardaki temkinli duruş seçimlere bağlı olarak bekle-gör tavrını beraberinde getirebilir. Ancak yüksek enflasyona karşı getiri arayışı ve dıştaki rekor denemeleri Borsa İstanbul’a ilginin sürmesini sağlıyor.

Borsa İstanbul’da kâr satışları görülürken tepki alım denemeleri güç kazanamadı. Gelen satışları bu aşamada teknik düzeltme ve kâr satışı boyutunda değerlendirmek yerinde olacak. Uygulanan ekonomik programa olan güvenin devam etmesi yanında dış piyasalardaki olumlu hava BIST100 Endeksi’ndeki çıkışı destekleyen gelişmeler. Hürriyet'ten Zeynel Balcı bugünkü köşesine borsadaki gelişmeleri taşıdı.

Son haftalarda yabancı yatırımcıların satış tarafında görülmeleri, piyasayı taşıyacak yeni gündem veya beklenti ihtiyacı, yaklaşan yerel seçimler ve mevduat faiz oranlarındaki yükselişin sürüyor olması kâr satışlarını beraberinde getirdi.

Ocak ayının ilk günlerinden bu yana ciddi sayılabilecek bir prim söz konusu. Hal böyle olunca bir miktar kâr realizasyonu için zemin hazır hale geldi. Özellikle mevduat faiz oranlarındaki yükseliş tasarruf sahipleri için daha yakından takip edilen bir konu.

Geçen hafta yüzde 60’lı seviyelere ulaştığı yönünde haberler geçti. Bankacılık kaynaklarına dayandırılan bilgilerde; bazı bankaların TCMB’nin TL zorunlu karşılıklara ödeyeceği faizi alabilmek için belirlediği TL mevduat hedeflerini tutturmak üzere yüksek hacimli mevduat hesaplarına yüzde 60’ı aşan oranlar verdiği haber akışları arasında yer aldı.

Faiz borsanın en ciddi rakibidir. Yatırımcıların kendileri için uygun araçlara ilgi göstermesi olağan bir gelişme. Bu ölçüde yüksek faiz oranlarının sürdürülmesi zor, geçici bir durum olarak görmek daha doğru olacak. Gerçi TCMB son toplantısının ardından yayınladığı duyuruda “gerekirse parasal sıkılaşmanın artırılacağı” yönünde vurgular yapmıştı. Bunu belirleyecek kriter enflasyon olacak. Ekonomi yönetiminin mayısta zirve, haziran sonrası düşüş beklediği enflasyon takvimi çalışırsa sonbahar veya yıl sonu gibi faiz indirim söylemlerini duymamız olasıdır.

Diğer yandan seçim ayına girmiş bulunuyoruz. Yabancı yatırımcıların alımları son iki haftadır yerini satışlara bırakmış durumda. TCMB verilerine göre 23 Şubat ile biten haftada yabancı yatırımcılar 98 milyon dolarlık hisse satarken 28.6 milyon dolarlık tahvil bono alımı yaptılar. Bir önceki hafta hisse satışları 22.1 milyon dolardı. Bu durum seçim sonuçlarını görmek için bekleme moduna girdikleri ve temkinli tavır sergiledikleri izlenimi veriyor.

Aynı tavır yerli yatırımcı için de söz konusu. Bu açıdan son günlerde Borsa İstanbul dış borsalardan olumsuz ayrışma göstermeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda da Borsa İstanbul lehine daha güçlü bir görünüm vardı. Ancak dış borsalarda yeni zirve denemeleri sürerken BIST100 Endeksi’nin bu süreçten çok da ayrı kalmasını beklemek fazlaca karamsarlık olacak. Ayrıca yüksek enflasyon şartları devam ettiği sürece enflasyona karşı korunma hatta enflasyonu yenme isteği hep olacak. Piyasa şartları gereği bazı dönemler zayıf seyretse de borsa ciddi bir alternatif olarak geçerliliğini korumaya devam edebilir.

KYK Burs ve Kredi Ödemeleri Yattı mı? Geri Sayım Başladı! | Gündem Haber KYK Burs ve Kredi Ödemeleri Yattı mı? Geri Sayım Başladı! | Gündem Haber

BÜYÜME BEKLENTİYİ AŞTI

Geçen hafta açıklanan Türkiye’nin 2023 yılı son çeyrek büyümesi beklentilerin biraz üzerinde geldi. Seçim, faiz oranlarındaki artış ve deprem gibi önemli gelişmeleri barındıran 2023 yılında ekonomideki yüzde 4.5’lik büyüme olumlu karşılandı.

Detayına bakıldığında; finans ve sigortada yüzde 9.0, inşaatta yüzde 7.8, hizmetlerde yüzde 6.4 oranlarında büyümeler dikkat çekerken sanayideki büyümenin yüzde 0.8 ile çok sınırlı kalması ve tarım sektörünün yüzde 0.2 küçülmesi önemliydi. Gıda enflasyonunun çok konuşulduğu bu günlerde tarımdaki küçülme bunun izahı gibi. Büyüme verisinin piyasalar üzerindeki etkileri ise oldukça sınırlı kaldı. Son dönemde makroekonomik verilere duyarsızlık var. Olağan piyasa şartlarında ekonomideki büyümenin olumlu fiyatlamaya konu olması gerekirdi.

GÖZLER ENFLASYONDA

Dikkatler yarın yine TÜİK’te olacak. Bu yılın ikinci enflasyonu yarın açıklanıyor. Beklentiler enflasyonun (TÜFE) şubat ayında yüzde 3.8-4.00, yıllıkta ise yüzde 66 civarında olacağı yönünde. Cuma günü İstanbul’da; şubat ayı Perakende Fiyat Endeksi önceki aya göre yüzde 4.07, yıllık ise yüzde 76.58 olarak açıklandı. İstanbul enflasyonu Türkiye için genelde iyi bir referans olarak bilinir.

Enflasyonda mayıs ayına kadar yüzde 70-75 zirve olarak görülüyor. Yılın ikinci yarısında ise düşecek beklentisi hakim. Bu aşamada piyasalar bu takvime inanıyor. Ancak bu takvim çalışmaz ise TCMB gerekli adımları atacağının sinyalini son toplantı metninde verdi. Dileriz enflasyon düşer. Ekonomi yönetimi sıkı para politikasıyla bu yönde mücadelesini sürdürüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dediği gibi; ABD ve Avrupa nasıl düşürdüyse, hangi politikaları uyguladıysa Türkiye de onu yapıyor. Sonuçlarını önümüzdeki birkaç ayda görmeye başlarız.

BORSADA 9.450 ÖNEM KAZANDI

Borsada kâr satışları sürüyor. İlk destekler 9.000-8.900 seviyelerinde bulunuyor. Bu seviyelerin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Aksi taktirde sonraki destekler 8.700-8.600 noktalarında bulunuyor. İlk dirençler ise 9.230 ve 9.450 seviyelerinde. 9.450 daha önemli. Bu seviyeye yaklaştıkça tekrar satışlar görülebilir. 9.450 seviyesinin geçilmesi durumunda çıkışın devamıyla 9.800-10.000 hedef haline gelebilir. Endekste çıkış hareketi korunmakla birlikte 9.450 seviyesini geçemeyen çıkış denemeleri satışla karşılaşabilir.

DÖVİZDE YÜKSELİŞ İVMESİ YAVAŞLADI

- Döviz kurları, enflasyon ile mücadelenin önemli bir ayağını oluşturuyor. Yüksek faiz, yabancı portföy girişleri, cari açıktaki daralma ve TCMB’nin müdahaleleri döviz kurlarındaki yükseliş ivmesini azaltmış durumda. TCMB’nin brüt rezervlerinde son aylardaki erimede döviz kur artışları ile mücadelenin etkileri olabilir.

TCMB brüt rezervleri 23 Şubat haftasında 2.4 milyar dolar düşüşle 171.7 milyar dolara çekildi. Geçen yıl 145 milyar dolara kadar çıkmıştı. Diğer yandan kur korumalı mevduattaki (KKM) gerileme ivme kaybetse de devam ederken aynı hafta bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 1.7 milyar dolar artışla 176.3 milyar dolara yükseldi. Bu durum dövize bireysel talebin az da olsa ilgi gösterdiği şeklinde yorumlanabilir.

Editör: İrem Karagöz