Bir ilk istiyoruz!
Değil zamanından önce zamanında biten bir proje olmadı...
Sayın Muammer Avcı'nın TTK Tahlisiye binasını yıktırma operasyonu hariç!
Zonguldak Havaalanı pistinin genişlemesi için bitiş tarihi açıklansın...
Açıklanan tarihte veya hatta önce bitsin...
Zonguldak'ta görülmemiş bir olay!
Neden olmasın...
Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz; "Zonguldak'ın morale ve umuda ihtiyacı var" diyorduk ya...
İşte hem moral hem de umutlanma fırsatı...
Var mısınız sayın Valim... Var mısınız Kolin İnşaat...
En geç 31 Aralık 2020 tarihine kadar Zonguldak Havaalan ile ilgili bütün eksikler bitsin...
Pist genişlemesi, terminalin büyümesi...
Ve tabi ki;
"Zonguldak'ta hiç bir şey zamanında bitmez" algısının kırılması...
Yine mi çok şey istedik?
İstemesi ve hayali bizden...
***
Topal Molla!
- 1920 Yılında Afganistan’da Tekke Kurdu,
- Müritleri 3 Yıl İçinde 2OO Bine uLaştı,
- 1925 Yılı’nda Müritlerin Sayısı 3OO Bini Aştı,
- Krala Karşı Ayaklanma Başlattı,
- Bir Yıl Boyunca Afganistan‘da Kan Gövdeyi Götürdü,
- Afgan Kralı Emanullah Han, Ülkesini Terk Etti..
- Emanullah Han Ülkesinden Ayrılırken,
- Afgan Sınırı’nda Yanına Bir Adam Sokuldu,
- Çok Güzel Konuştuğu Urduca’sı iLe Sordu.
- Beni Tanıdın Mı.. ?
- Ben Meşhur Topal Mollayım..
- Afganistan’da Ki Görevim Bitti..
- İngiltere’ye Dönüyorum..
- Seni Tanıdım.. ! Demiş Kral..
- Ben Senin İngiliz Casusu oLduğunu Biliyordum..
- Fakat Halkıma O Kadar Çok Tesir Etmiştin Ki,
- Senin Casus oLduğuna Onları Bir Türlü İkna Edemedim..
Sarıklı Ve Sakallı Topal Molla,
- Sakalını Kesmiş,
- Sarığını Atmış,
- Başına SiLindir Şapkasını Oturtmuş,
- İngiltere Yoluna Koyulmuş..
Bizde’de Çok Bu Topal Molla’dan, Topal Mollalar’a Dikkat Etmek Gerek..
Bu arada bu Topal Mollalar'dan Zonguldak'ta da çok var!
Uyanık olmak gerek... Topal Mollalar'a bilerek ve isteyerek hizmet edenlerin yanı sıra bilmeden hizmet edenler de var...
Hem de hiç olmadık yerlerde!
***
Asıl Suçlu Saadet Oruç!
Gazetecilik kumpas kurmak değildir...
Hele hele masumane çekilen ve kendisinin de olduğu toplu fotoğrafta yer alan kişinin sonrasında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği belirtilip Cumhurbaşkanı Başdanışmanıyla ilişkilendirmek hiç değildir...
Bazılarında benim de olduğum, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç ile birlikte çekilen toplu fotoğraftaki kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerdiği belirtilen mesajı yazacağını nereden bilebilirdi?
Ve hatta bu kumpası düzenleyen sözde gazetecilik yaptığını iddia eden kişinin Cumhurbaşkanına hakaret etmeyeceği nereden malum?
Bunun genel fotoğrafı malum kuyu hikayesidir aslında...
Kuyu dibindeki insanlar, kuyunun dışına çıkıp memleketine katkı sağlayan insanları takdir ve teşvik edeceğine kuyunun dibine çekmeye çalışıyor!
Asıl suçlu Sayın Saadet Oruç!
Fransa'dan sorumlu Başdanışmanlığı görevini layıkıyla yapıyorsun zaten...
Niye memleketine daha çok hizmet etmek için çırpınırsın ki!
Zonguldak Havaalanından,
Ereğli'deki herkesin hayali kampüsten,
Ereğli-Devrek başta olmak üzere yol sorunundan,
Ereğli'de birlik ve bütünlük havasını oluşturma hayalinden,
"Cumhurbaşkanımızın Zonguldak'a karşı garazı var" algısını kırmaktan,
Sanane!
İroni bir tarafa bu memleketin kaç tane Saadet Oruç gibi sorunlara çözüm arayan, gerektiğinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ileten değeri var?
Değerleri kaybetme yönünde değirmen misali öğütücü olmak yerine memleket için kullanalım!
***
'İtibar' babadan oğula geçmez!
Ne gazetecilik ne adamlık (!) baba mirası değildir!
Babasının ve diğer akrabalarının gazetecilik geçmişi üzerinden kendisine paye çıkarmak da nasıl bir mantık!
Onlara gösterilen saygıya bak, kendine gösterilen saygıya bak!
Sadece kendinin değil ailenin de olan "İtibar" sermayesini tükettin!
Hakaret, iftira ve yalan yazarken bizden ve yazdığın kişilerden utanmıyorsan ismini aldığın babanın yıllarca biriktirdiği gazetecilik tecrübesinden utan bari!
Ne hırsızlık ne de emek sömürüsü benim ne hayatımda nede lügatimde vardır...
Önce SGK'lı bir işe gir de İHA, sana açtığı davanın neticesinde alacağını alabilsin...
Benim tazminatımdan kesilen borcunu belki tahsil ederiz de yılların utancından kurtulursun...
İtibar böyle birşey...
Ödeme gücün olmazsa eyvallah deriz... Sadakaya sayarız...
Ama ödeme gücün varken borcunu ödememek ve borcunu alabilmek için dava açan kurumun çalışanına iftiralar atmak, tetikçilik yapmak hangi etiğe, hangi ahlaka hangi insanlığa sığar?
Muhbirlik, hırsızlık, emekçilerin maaşlarını iç etmek gibi sıfatlar kime yakışıyor;
Bir geçmişine bak, bir de sokakta ve camiada söylenenlere...
***
HAFTANIN SÖZÜ: "Zonguldak'ı tanıyamayacaksınız"
Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun
***
SÖZÜN ÖZÜ: "Cahille oturup bal yiyeceğine, alimle oturup kuru ekmek ye."
Hazret-i Mevlana