Sağlıklı bağırsaklara sahip olmanın hayati öneme sahip olduğunu aktaran Dyt. Deniz Pirçek, “Sağlıklı bir bağırsak florası yaşam süresini bile uzatabilir. Çünkü bağırsak florasını korumak sindirim, bağışıklık hatta ruh sağlığı üzerinde bile önemli rol oynamaktadır” dedi.
İnsan sağlığı açısından bağırsak sağlığının büyük bir önem taşıdığını, bağırsak ile ilgili araştırmaların her geçen gün yeni sonuçlar ortaya çıkardığını belirten Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyetetik Uzmanlarından Dyt. Deniz Pirçek, “Bağırsak florasını korumak sindirim, bağışıklık hatta ruh sağlığı üzerinde bile önemli rol oynamaktadır. Bağırsak, binden fazla türde milyarlarca bakteriye ev sahipliği yapar ve bağışıklık sistemimizin yaklaşık yüzde 80’i bağırsaklarda bulunur. Son zamanlarda yapılan birçok araştırma bağırsak florasında bulunan dost bakterilerin sayısının bağışıklık sistemini, sindirim sistemini ve psikolojik durumu pozitif yönde destekleyebileceğini göstermektedir. Bu nedenle bağırsak florasına zarar verebilecek yiyeceklerden uzak durmak gereklidir” dedi.
Yanlış, düzensiz ve dengesiz beslenmenin bağırsak sağlığını birçok açıdan etkileyebileceğini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Deniz Pirçek, “Beslenmenin insan sağlığı üzerinden fiziksel ve ruhsal etkileri vardır. Bu nedenle bağırsak florasını korumak büyük önem taşımaktadır. Bağırsak florası bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakteriler bütünü olarak tanımlanabilir. Sindirim sistemimizde yaşayan çok sayıdaki bakteri, mantar vb. yiyecekleri sindirmemize, besinleri emmemize ve enfeksiyonlarla savaşmamıza yardımcı olur. Ayrıca sağlıklı bağışıklık fonksiyonunun korunmasında önemli bir rol oynarlar. Faydalı bakteriler sindirimi destekler, enfeksiyonu önler ve bağışıklık sistemini desteklerken, zararlı bakteriler ishal, gaz, şişkinlik ve diğer gastrointestinal semptomlara neden olurlar” dedi.
Bağırsak florasını neden önemsemeliyiz
Bağırsak florasında zararlı bakteri artışı ve dost bakteri azalışına etki eden gıdaların başında işlenmiş gıdaların olduğunu belirten Dyt. Deniz Pirçek, “Gluten, früktoz şurubu ve endüstriyel yağların yer aldığı bu gıdalar bağırsak florasını tahrip edebilir. GDO’lu gıdaların tüketimi bağırsak mikrobiyatasında yer alan dost bakterilerin azalmasına neden olabilir. Alkol ve sigara kullanımı vitamin ve mineral atılımını arttırırken, içeriğindeki toksin ile bağırsak florasını tahrip edebilir. Tüm bunlara ek olarak bilinçsiz ve doktor önerisi olmadan antibiyotik ilaç kullanmak bağırsak florasını tahrip edebilir. Sağlıklı bir bağırsak florası, sindirim sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca B12 ve K2 vitaminlerinin yanı sıra kısa zincirli yağ asitleri üreterek bağışıklık sistemimizi destekler. Bu yağ asitleri, iltihaplanma ve enfeksiyonlara karşı koruyan bağırsak astarının bütünlüğünü korumaya yardımcı olur. Sağlıklı bağırsaklara sahip olmak düşündüğünüzden daha önemlidir. Sağlıklı bir bağırsak florası yaşam süresini bile uzatabilir. Bağırsaklar bağışıklık hücrelerinin büyük bölümünü içerir. Ayrıca, bağırsak bakterileri üç temel B vitamini üretir: Biyotin, folik asit ve B12 vitamini. Bağırsakların durumu, bağışıklık sistemini ve genel sağlığı etkileyen besinlerin emilimini etkiler. İyi bakterilerle dengelenmiş bağırsaklar vücudu enfeksiyonlara, soğuk algınlığına ve çeşitli hastalıklara karşı etkili bir şekilde korur. Bağırsak florasında bir dengesizlik durumunda vücut hastalığa yol açan kötü bakterilerle savaşma yeteneğini kaybeder” dedi.
Dyt. Deniz Pirçek bağırsak florasına zararlı olanlar besinleri şu şekilde sıraladı:
İşlenmiş gıdalar: Her ne kadar üzerinde organik ibaresi yer alsa da paketli gıdalar başta endüstriyel yağlar, früktoz şurubu ve glüten olmak üzere pek çok istenmeyen madde içermektedir. Sonuç olarak farkında olunmadan bağırsak florası tahrip edilmektedir.
Tahıllar: İçeriğindeki glüten ve lektin nedeniyle tahıllar da uzak durulması gereken gıdalardandır.
GDO: Gıdaların üretiminde kullanılan glifosfat aynı zamanda antibakteriyel bir ajan olarak görev almakta ve vücuda GDO gıdalar alınması durumunda bağırsak florasındaki faydalı mikroorganizmalar yok etmektedir.
Şeker: Bağırsak mikropları şekerli yiyecekleri oldukça sever. Bu da yine iyi bakterilerin bastırılmasına yol açar. Yararlı bakterilerin çalışamaz hale gelmesi bağırsak iltihabı ve nöroinflamasyona neden olur. Özellikle yüksek şeker tüketimi, kabızlığı artırabilir ve genel bağırsak fonksiyonunu kötü etkileyebilir. Şekerli ve yağlı beslenme bu noktada mutlaka kontrol altında tutulmalıdır.
Fast food: Hazır gıdalar ve fast food kategorisinde yer alan yiyecekler bağırsak bakterilerindeki dengesizliklere neden olur. Bu durum gastrointestinal sorunlardan tip 2 diyabete hatta obeziteden kansere ve depresyon gibi hastalıklara kadar birçok hastalığa yol açabilir.
Alkol: Vücuttan pek çok vitamin ve mineralin atılmasını şiddetlendiren alkol aynı zamanda toksin içermektedir. Bu nedenle de sindirim kanalı florasını tahrip etmektedir
Kronik stres: Streste vücut için toksik etkiye sahiptir. Stresle ilişkili kortizol, DHEA gibi hormonların metabolizmalarındaki bozukluk vücuttaki enfeksiyonu şiddetlendirmektedir.
Az uyku: Günde 7-8 saatten az uyumak, kortizol düzeylerinin artmasına neden olmakta; vücudun parasempatik sinir sisteminden uzaklaşmasına yol açmaktadır. Bu durumda yine vücut enfeksiyona açık hale gelmektedir.
Sigara: Sigara kullanımı vitamin ve mineral atılımını artırırken, içeriğindeki toksin ile bağırsak florasını tahrip edebilir.
Klorlu su: Klor bakterilerinin olmadığı su içebilmek oldukça önemlidir. Fakat yüksek oranda klorlu su sadece sudaki bakterilerin ölmesine değil, bağırsaklardaki dost bakterilerin sayıca azalmasına neden olmaktadır. Bu doğrultuda temizliğinden emin olunan veya artırılan sular tercih edilmelidir.