FETÖ’nün yurt dışındaki yayın organında bir yazı yayınlandı geçen gün.
İddiaya göre Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar Nisan 2016’da Washington Askerî Ataşesi Tuğgeneral Yavuz Çelik aracılığıyla Pentagon’a, Anayasa ihlalleri devam ederse TSK’nın duruma müdahale edeceğini iletmiş.
Bunu söyleyen kim?
FETÖ davasında 250 küsur kere ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan eski Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı ve eski Albay Orhan Yıkılkan.
Kendisi Darbeci Yurtta Sulh Konseyi üyesi. Hakkında belge, delil ve tanık çok fazla.
Peki, Hulûsi Akar’ın bu “mesajı”nı ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın temsilcisine ileten Tuğgeneral Yavuz Çelik kim?
O da FETÖ davasından yargılanan bir isim.
Orhan Yıkılkan’a göre ABD bu yüzden darbenin Cemaat tarafından yapıldığına inanmıyor.
FETÖ’CÜLERİN RUH HÂLİ HİÇ İYİ DEĞİL
Belki aranızdan “Cezaevindeki FETÖ’cülerin kafası ne güzel. Keşke içtiklerinden bize de verseler” diyenleriniz çıkacaktır!
Bu kısmen de doğrudur. Zira bunlar dünyada darbeler konusundaki en “tecrübeli” ordusuyla bile iş beceremeyecek kadar embesil olduklarını bir türlü hazmedemiyorlar. Halkın sokaklara çıkması ve medyanın karşılarında yer alması yüzünden kopan emir-komuta zinciri nedeniyle başı kesilmiş tavuklara dönüştüklerini bildiklerinden, sürekli olarak kafalarını duvarlara vuruyorlar.
Düşünün, bu darbe girişimiyle hem başarısız oldular, hem embesillikleri ortaya çıktı, hem de işledikleri insanlık suçu nedeniyle yüksek hapis cezalarıyla yargılanıyor ve cezaevinde yatıyorlar.
1-PSİKOLOJİK RAHATLAMA
Bu onlar için çok ağır bir psikolojik yük. Bundan kurtulmamız gerek diye bakıyorlar olaya. Orhan Yıkılkan adlı FETÖ’cü darbeci de işte bu algı için çalışıyor.
“Aslında darbenin lideri Hulûsi Akar’dı. ABD’ye müdahale mesajı gönderdi. Biz de ona kandık ama o yapmadı.”
Orhan Yıkılkan’ın bu kara propagandayı yaparken birinci amacı, cezaevindeki ve dışarıdaki tüm FETÖ’cüleri masum bir “emir kulu” oldukları yolunda psikolojik olarak rahatlatmak.
Nitekim inanan da çıkıyor. Geçtiğimiz aylarda da yazmıştım. FETÖ Çatı Davası’ndan yargılanan eski Tuğgeneral Erhan Çaha’nın da verdiği ifadeden buna samimi olarak inandırıldığı anlaşılıyordu.
2-BİR İHTİMAL DAHA VAR
FETÖ’nün durup durup Hulûsi Akar’ı gündeme getirmesinin bir diğer sebebi ise, onların bu iftiraya gerçekten de inanıyor olmaları.
Hatırlarsanız FETÖ’cüleri darbeden aylarca önce defalarca yazılarımızla uyarmıştık. Artık hepinizin bildiği o ünlü yazılarla “Ey Cemaatçi askerler, biliyoruz hususilerin öncülüğünde toplanıp darbe plânları yapıyorsunuz. Ama devlet sizi izliyor, tavuk gibi tar üstünde sayılacaksınız. Gelin vazgeçin şu işten ve devletle iş birliği yapın. Fetullah iblisini dinlemeyin, ABD’nin finosu olmayın” dedik.
Bu yazılarım pek çoğunu korkuttu ve örgüt içinde mırın kırın etmeye başladılar. Örgüt, elemanlarına sahip çıkmakta zorlanıyordu. Bu arada peş peşe başarısızlıklar gelmekteydi. CHP’nin desteği tek başına yeterli değildi. Meral Akşener’i kullanarak MHP’yi ele geçirmeye çalıştılar ama FETÖ’cü hâkimlerin desteğine rağmen onu da başaramadılar. Ardından 2016 Haziran ayında Savcı Okan Bato İzmir’de yüzlerce FETÖ’cü asker için soruşturma başlattı. Son olarak da YAŞ’ta en az 500 FETÖ’cünün tasfiye edileceği ortaya çıkınca iyice tırstılar.
İşte bu yüzden örgüt içinde sistematik olarak “Türk Silahlı Kuvvetleri duruma müdahale edecek, Müdahalenin başını Genel Kurmay Başkanı Hulûsi Akar çekiyor” yalanını yaymaya başladılar. Böylece FETÖ’cü asker ve polislerin çekincelerini, korkularını ortadan kaldırmak istediler.
İşte FETÖ’den yargılananlardan bazılarının “Biz aslında darbeyi Hulûsi Akar’ın liderliğinde TSK’nın yapacağını düşünüyorduk” demelerindeki sebep buydu. Çünkü darbeye katılmalarını sağlamak için öyle söylenmişti onlara.
FETÖ yayınlarında çıkan da esasında bir itirafın tezahüründen başka bir şey değildi.
Anlaşılan isteksiz elemanlarını bu “garanti” ile kandırarak tufaya getirmişlerdi. Geçmiş olsun, ömrünüzün sonuna doğru akıllanırsınız umarım.
Enteresan İşler AŞ; Cavit Çağlar Olay TV’yi yine satmamış
Biliyorsunuz 16 gün önce Olay TV’nin, sahibi Cavit Çağlar tarafından Ekrem İmamoğlu’nun yakın dostu ve sponsoru olduğu bildirilen Hüseyin Kalkan adlı Trabzonlu bir iş adamına satıldığı ortaya çıkmıştı. Bu arada televizyonun yönetimi Nuri Çolakoğlu’na verilmiş, ardından da peş peşe transfer haberleri patlamıştı. Misal İBB İştirak Şirketlerinden Sorumlu Basın Danışmanı; Gazeteci Süleyman Sarılar’ın oraya yatay geçişi yapılmış, Nevşin Mengü, İsmail Saymaz gibi isimler de peş peşe sıralanmıştı.
Evet, 25 Ağustos tarihli yazımda Ekrem İmamoğlu’nun kendi medyasını oluşturmaya tam gaz devam ettiğini ve CHP’den bağımsız olarak cumhurbaşkanlığına hazırlanacağını anlatmıştım.
Peki, Cavit Çağlar’dan ve Ekrem İmamoğlu ile taifesinden bugüne dek herhangi bir yalanlama ya da açıklama geldi mi bu konuda.
Hayır!
Yani aradan 15 gün geçti. Cavit Çağlar dün İsmet Berkan’ın telefonla araması üzerine “İsmetçiğim, ben sattım dedim ama aslında satmadım. Televizyon benim. Nuri Çolakoğlu ile birlikte yepyeni bir hâlde yayına sokacağım” dedi.
“Hoppala! Bu ne ki şimdi?”, diyemiyorum çünkü Cavit Çağlar konusunda şerbetliyim. Neden mi?
İki ay öncesine dönelim.
Olay TV’nin neşet ettiği yer olan Bursa’nın Şehir Gazetesinde bir manşet çıktı. Olay TV ve aynı adlı gazetesi Ekrem İmamoğlu’na yakın bir ekibe satılmıştı.
Ancak Cavit Çağlar, avukatları aracılığıyla Bursa Şehir Gazetesi ve şehirmedya.com sitesine bir tekzip metni gönderdi. Tekzip metninde Çağlar, anılan satışı doğruluyor ama henüz teyit etmediğini belirterek, kanalı satmadığını resmî yazıyla bildiriyordu.
Bir şeyler oluyor. Cavit Çağlar ikinci kez satmaya kalktı, ama yine satamadı.
Neden? Mutlaka bir sebebi olmalı. Şimdi istihdam etmiş göründüğü isimlere bakılırsa muhalif bir yayın çizgisi izleyecek. E peki, her yerde “Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye için bir şanstır” diyen ve desteğini hiç esirgemeyen Cavit Çağlar’ın kafasına taş mı düştü de böyle bir işe girişiyor? Onu Ekrem İmamoğlu ve destekçi ekibine televizyon satmaktan alıkoyan birileri mi var? Ya da Ekrem İmamoğlu’nun gizli sponsoru Cavit Çağlar mı olacak?
Tam yazıyı teslim edecekken bu haber geldiği için yeterli araştırma yapamadım ama mutlaka perde arkasındaki o gizli kapaklı pazarlıkları öğreneceğim.
Tabii öğrenir öğrenmez de buradan yazacağım.
Fuat Uğur