Zonguldak havaalanında çok şükür pistin uzatması bitti...
Yine çok şükür ki 1 Ekim tarihinde genişletme çalışmaları başladı...
İnşallah bu yıl sonuna kadar bitirilir...
Gerekli talimatlar gerekli yerlerden verildi;
Gece de çalışma olacak...
Nereden nereye!
"Uzatmak için gereken 3 milyon lirayı zor buluruz, genişlemesi için gereken 10 milyon liranın bulunması imkansızdan biraz daha kolay" mantığı ve bürokratik oligarşiden buralara...
İmza Gazetesinin attığı manşetleri ve köşe başlıklarını okuyucularımız iyi hatırlar...
"O pist u-za-ya-cak, ge-niş-le-ye-cek" yazdığımızda, söylediğimizde kimi siyasilerle tartıştık, kimileri dalga geçti...
Çok şükür yanılmadık...
Şimdi yeni hedef açıklıyorum...
Birileri gülecek, bazılarıyla belki tartışacağız, ama görün bakın neler olacak...
Tarihe not düşüyorum;
İşlemez denilerek 6 yıl boyunca oyalanılan;
Zonguldak Havaalanından haftanın her günü uçuşlar o-la-cak!
Trabzon, Antalya, İzmir direk uçuş o-la-cak!
Zonguldak Havaalanı yolcu potansiyelinde Türkiye'nin 5. havaalanı o-la-cak!
Tarih mi istiyorsunuz?
2021 prova, 2024 zirve!
Gülün siz gülün!
2024'de 'Dedi' dersiniz...
Siz yeter ki isteyin ve inanın...
***
Devletten avanta mı isteniyor?
Doğalgaz gelmediği için Dökme doğalgaz (yani lpg) kullanılan Bülent Ecevit Üniversitesinde doğalgazın 3 katı ödeme yapılıyor.
Yıllık toplam 1300 ton Dökme doğalgaz (yani lpg) yakılan BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile Dekanlıkta, yıllık toplam 5.2 milyon lira ödeme yapılıyor.
Doğalgaz, dökme doğalgazdan 3'de 1 oranında daha ucuz olurken, her yıl yakıt parası olarak fazladan 3.5 milyon lira harcanıyor.
Son 3 yılda ortalama 800 tonu Hastane, 500 tonu dekanlık olmak üzere 1.300 ton harcandığı öğrenilen BEÜ Hastane ve Dekanlığının 3 yıllık toplam israfı 10,5 milyon lirayı geçiyor.
Yakıt parası olarak fazladan ödenen yıllık 3,5, toplam 3 yıllık 10,5 milyon lira ziyan olmayıp hastanenin kasasında kalsaydı hem devlet zarar etmeyecek hem de BEÜ Hastanesi rahatlayacaktı. Akmercan'ın BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinin bulunduğu Esenköy'e doğalgaz getirmesi durumunda bölgedeki birçok işyeri ve konut ta rahat bir nefes alacaktı...
Akmercan; aynı Bakacakkadı beldesinde olduğu gibi daha önce getirmek için ek para istemiş...
Soru 1; Akmercan'ın istediği bu ek ödeme avanta mı lavanta mı? Veya ne oluyor?
Soru 2; BEÜ Devletin bir üniversitesi... İstenen her neyse devletten istenmiş olmuyor mu?
Soru 3; "Devletin malı deniz, yemeyen keriz" olarak algılamak gerekir mi?
Soru 4; Siyasetçiler bu sorunu çözemeyecek de neyi çözecek?
***
Antik(a) fıkra!
Biraz düşününce bizim Filyos Antik kent fıkrayı andırıyor...
Ama sonun güldüren değil düşündüren cinsinden!
Öyle ya;
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde; M.Ö. kurulduğu tahmin edilen Tieion Antik Kenti’nde kaledeki sarnıcın yanı sıra 5 bin kişilik tiyatro gibi eserler gün yüzüne çıkartıldı.
Önemli bulguların gün yüzüne çıkartılması bekleniyor.
Karadeniz’in kıyısındaki tek antik kent olma özelliğini taşıyan Tieion Antik Kenti, bölgenin tarihine ışık tutuyor.
Turistlerin çok ilgi gösterdiği ve göstereceği tahmininden dolayı da Karadeniz'in Efes'i yakıştırması da yapılıyor...
Tarihi - kültürel değerlere önem veren turistlerin en başlıca uğrak yeri olan Karabük Safranbolu'ya uzaklığı da 45 dakika var yok!
Asıl fıkra bundan sonra başlıyor!
Böylesi önemli tarihin ortaya çıkartılmasına ayrılan ücret yıllık 150 bin lira!
Bazı seneler ise zorladın mı, valisine göre 300 bin lira!
1+1, bilemedin 2+1 parası...
Bu parayla çalışan 20 kişilik ekibin ancak 2 aylık masrafı karşılanıyor...
Ekip 2 aydan fazla çalışamıyor...
İstenen net, matematik açık...
Yılda 500 bin lira ayrılması durumunda ekip 6 ay çalışacak...
Tarihi eser 10 yılda tamamına yakın ortaya çıkacak...
Bu bütçe ve bu hızla en az 25 yılda ortaya çıkacak...
Bu haliyle yılda 250 bin turist çeken Filyos Antik Kentin bitince kaç turist çekeceği ayrı matematik...
Ve bütün bu bilgilere ve isteklere yetkililer Fransız!
Hadi şimdi gülün!
Ağlanacak halimize!
***
HAFTANIN SÖZÜ: "Zonguldak limanı kapatılırsa ekonomik cinayet olur."
Zonguldak TSO Başkanı Metin Demir
***
SÖZÜN ÖZÜ: "Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar"
Hazret-i Mevlana