3. Lig 4. Grupta geçen sene küme düştüğü 2. Lige yeniden çıkmak için savaşçı bir takım kuran yeni Zonguldakspor yönetimi Harun Demir Başkanlığında gerçekten ligin başından itibaren camiaya büyük bir heyecan aşıladı.
Kendi sahasında karşılaştığı tüm rakipleri birer golle de olsa yenerek hızla ligin zirvesinde yer alan Kırmızı-Lacivertli temsilcimiz maalesef deplasmanlarda aynı başarıyı elde edemeyince sadece 1 hafta liderlikte kalabildi.
Yapılan bariz hatalar sonucu puanlar kaybeden ve İzmir Çoruhlu deplasmanında 3 puan bırakan Zonguldakspor takımı geride kalan Pazar günü de saha ve muhteşem taraftar topluluğunun desteklediği Bursa Nilüfer maçında da beraberliği son dakikada attığı golle kurtarabildi ve alınan bu 1 puan adeta bayram sevinci yarattı.
Maçın geneline bakıp bir değerlendirme yapacak olursak Bursa Nilüfer takımının oynadığı futbolla nasıl zirvede yer alamadığına şaşıranlardanım. Ama Bursa ekibinin de ligin uzun maratonunda zirveyi zorlayacağını ve yarışın içinde olacağını açıkça ifade etmek istiyorum. Gerçekten çok kaliteli ve takım oyunu oynayan, ne yaptığını iyi bilen oyunculardan kurulu bir ekip olduğunu maçı izleyenlerde şahit olmuştur.
Maça mutlak galibiyet için çıkan ve şampiyonluk yarışı içinde kalmak isteyen Zonguldakspor’un diri bir Nilüfer takımı karşısında kaleye dahi gitmekte zorlanması ve gol pozisyonu üretmesini pek göremedik. İlk yarı boyunca karşılıklı ataklarla geçen maçta konuk takımın daha istekli ve daha üretken bir anlayış içinde olduğunu izledik. Yaptıkları her tehlikeli ataklarda hop oturup hop kalktık. Hal böyle olunca böyle bir takım karşısında galip gelebilmenin çok zor olacağını maçı benimle izleyen arkadaşlarımıza da bizzat söyledim.
Maçın 2. Yarısında da bizim takımın 2. Bölgeden 3. Bölgeye yani ceza sahası içinde gol arayabilecek durumda bir tehlikeli atağını da pek göremedik. Bunun yanı sıra rakip Bursa Nilüfer takımının mutlak galibiyete geldiği ve maça nasıl asıldığını gördükçe bu futbolla alınacak 1 puanın dahi başarı olabileceğini sürekli olarak ifade ettim. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu.
Maçın başından itibaren Bursa ekibinin santraforu olan 9 numaralı Aykut Çift’in ligde en çok gol atan oyuncu olduğu bu futbolcuyu mutlak kontrol altında tutulması gerektiğini bizler gördük, önlem alınması gerektiğini de maçı seyredenlere söyledim. Zonguldak ceza sahası içinde yakalarsa affetmez diyordum ve de öyle oldu. 53. Dakikada ara pasına dalan bu oyuncu yerden köşeye usta bir şekilde direğin dibinden golü atıverdi. 1-0.
Geriye düşmemize rağmen her nedense atak organizasyonlarında pas hataları yaparak rakibe baskı kurmakta zorlandık. Öne geçen Bursa ekibi bu moralle oyunu istediği gibi kontrol etti ve kontrataklarla yine gol aradı gününde olan kalecimiz Umut çok ciddi kurtarışlar yaptı.
Dakikalar tükenmek üzereydi. Eyvah dedik maçı kaybediyoruz en azından berabere bitse de şeklinde yorumlar yaparken tüm hatlarıyla saldıran Zonguldakspor’da oyuna 86. Dakikada giren Arda Akgül Nilüfer ceza sahasının karıştığı bir atakta önünde bulduğu topu yerden sert bir vuruşla topu ağlara yollayınca binlerce taraftar ve hepimiz çılgına döndük büyük sevinç yaşadık.
Hafta sonu ilk yarının son maçı olan Polatlı deplasmanı var. Şayet zirve ortaklığı içinde kalmak istiyorsak tüm bahaneleri ve her şeyi bir tarafa bırakarak Polatlı maçını mutlak surette kazanmak zorundayız. Kazanırsak ligin 2. Yarısı için yapılacak nokta transferlerle şampiyonluğun en büyük ortağı da oluruz hatta şampiyon dahi oluruz. Yazımızın başlığında da ne dedik.
“TEK SIKINTIMIZ GOL-GOL-GOL”. Takımda aksayan bölgeler bellidir. Bu bölgelere ara transferde mutlaka iş bitirecek ve katkı sağlayacak oyuncular alınmalıdır. Alınacağını da biliyoruz. Hadi hayırlısı diyelim. Ligin sonu şampiyonluk olsun.