ZONGULDAK

ZTSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir, “Zonguldak göreceği kadar dibi görmüştür“ | Zonguldak Haber

Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (ZTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir, “Bizim sloganımız şu, Zonguldak göreceği kadar dibi görmüştür, toparlanmaya başlamıştır ve geleceği parlaktır” dedi.

Abone Ol

-DOBRA DOBRA KONUŞTU…
-KÖMÜR KENTİN ZTSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI METİN DEMİR:
-“BİZİM SLOGANIMIZ ŞU, ZONGULDAK GÖRECEĞİ KADAR DİBİ GÖRMÜŞTÜR, TOPARLANMAYA BAŞLAMIŞTIR VE GELECEĞİ PARLAKTIR”
-ORTAÖĞRETİM DÜZEYİNDE, ORTAOKULDA VE LİSEDE UYGUN DONANIMLA DONANMIŞ ARA ELEMANLARI MUHAKKAK EKONOMİYE KAZANDIRMAMIZ LAZIM”

ZTSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir, makamında ziyaret ettiği araştırmacı gazeteci Orhan Akyüz’ün, “Sayın başkan, köklü bir odanın başkanısınız, bölgenin kalkınmasına yönelik ciddi çalışmalar içinde olduğunuzu öğrendim, kamuoyuyla paylaşmak ister misiniz?” şeklindeki sorusunu içtenlikle yanıtladı.

Başkan Demir, yaptığı açıklamada, Zonguldak, Bartın ve Karabük’ün de yer aldığı Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKKA) “2024-2028 BAKKA Bölge Planı’nda; sektörel gelişim, dönüşüm ve çeşitlenme, beşeri ve sosyal sermayenin güçlendirilmesi, yaşanabilir mekanlar, sürdürebilir çevre, güç birliği ve lobi, düzenli sanayi alanları oluşturmak, kümelenme çalışmaları ile rekabet gücünü artırmak, yeşil dönüşüm ve mavi büyüme odaklı sektörel gelişim, turizm, tarım ve kırsal ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi, mesleki ve teknik eğitime ağırlık verilmesi, girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi, dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar, sosyal sermaye yapılarının güçlendirilmesi, kentsel ve kırsal mekanlarda kalite artışı, çevre altyapısı iyileştirmeleri, akıllı kent uygulamaları, afetlerle mücadelede kapasite artışı, Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları (SEGE), Filyos Projesi, Zonguldak-Gökçebey Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Kilimli Teknoloji ve Yatırım Üssü, potansiyel sanayi alanları, lojistik potansiyel, sera OSB, su ürünleri, turizm, Horizon, Üzülmez Kültür, Sanat ve Turizm Mahallesi, Kozlu Yat Limanı, Batı Karadeniz Kalkınma Projesi (BAKAP-Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Çankırı) ile geçiş sürecinde beklentiler konulu önem arz eden çalışmaların yer aldığına dikkati çekti. 

“2024-2028 BAKKA BÖLGE PLANI RAPORU,  EN ÇOK KAFA YORMAMIZIN YANI SIRA EN ÇOK KONSANTRE OLMAMIZ VE ENERJİMİZİ  YÖNLENDİRMEMİZ GEREKEN ALANLARI İŞARET EDİYOR”

Başkan Demir, şöyle devam etti:
“Hepimizin duygusal durumları, siyasi görüşleri var. Memleketle ilgili konuşulurken, düşünürken, bulunduğu hemşeri grubuna, parçası olduğu siyasi partiye göre farklı bakışlar zaman zaman oluyor. İşi duygusallıktan arındırıp objektif, tarafsız, bilimsel gözlükle bakmak lazım ki doğru tespitle başlayalım. Çünkü tespit doğru olmazsa, teşhis doğru değilse, hiçbir tedavi bizi kurtaramaz. Dolayısıyla burada da en objektif veri olarak gördüğümüz, yapılmış en kapsamlı çalışmayı Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki Zonguldak, Bartın, Karabük ile ilgili yüzlerce kurumla görüşerek, yüzlerce sayfa rapor yazarak oluşturulmuş en güvenilir, en sade, en anlaşılır şekilde bizim 
BAKKA’da hazırladığımız ‘2024-2028 BAKKA Bölge Planı’ rapordur. Bu plan hazırlanırken defalarca derinlemesine toplantılar, yüz yüze görüşmeler, anket çalışmaları vs çok bilimsel düzgün bir rapor hazırlandı. Bu rapor, en çok kafa yormamızın yanı sıra en çok konsantre olmamız ve enerjimizi yönlendirmemiz gereken alanları işaret ediyor.”

“ORMAN ÜRÜNLERİMİZLE BİZİM MOBİLYAYA VE İHRACATA DOĞRU BİR YOLCULUK YAPMAMIZ LAZIM”

Rapordaki en önemli konulardan birinin sektörel gelişimin, dönüşümün ve çeşitlenmenin sağlanması olduğuna işaret eden Başkan Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Burada sektörel gelişimden kastımız nedir? Mesela orman ürünleri sektöründe Batı Karadeniz Bölgesi söz sahibi. Türkiye’nin en verimli ormanları bizim Barı Karadeniz Bölgemizdir. Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu gibi illerde biz bu sektörün neresindeyiz? Orman köylülüğü, kerestecilik ve tomruk üretimi bizde… Bu kıymetli keresteleri, bu kıymetli tomrukları mobilyaya çevirip dünyaya ihracat yapma tarafına geldiğimizde maalesef Zonguldak burada yok. Yani biz işin hep zahmetli tarafında, zor tarafında ve düşük katma değer tarafında kalıyoruz. Örnek olarak söyleyebiliriz, orman ürünlerimizle bizim mobilyaya ve ihracata doğru bir yolculuk yapmamız lazım.”

“DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNÜN KATMA DEĞERLİ HALE GELDİĞİ SAVUNMA SANAYİ GİBİ ALANLARDA MAALESEF YOKUZ”

Başkan Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ereğli ilçemizdeki Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (ERDEMİR) T.A.Ş ile Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş’nin varlığı aslında bize çok kıymetli fırsatlar sunuyor. Ama biz bu iki kıymetli kurumun buradaki varlığını ne kadar değerlendiririz derseniz, ERDEMİR’in yassı 
ürünlerinden boru ve profil yapacak kadar, KARDEMİR’in de ürünlerden yine düşük katma değerli ürünler yapacak kadar bu işin içinde varız. Demir-çelik sektörünün asıl katma değerli hale geldiği yerde, yani savunma sanayi gibi alanlarda maalesef yokuz. Sektörel gelişimden kastımız, halihazırda bulunduğumuz sektörlerdeki katma değerin artırılması mevzusudur.”

“ZONGULDAK’TAKİ MADENLERDE ÇALIŞAN SAYISI 45 BİNLERDEN 10 BİNİN ALTINA DÜŞMÜŞ DURUMDA”

Zonguldak’ta kömür tarafında da bir geriye gidiş olduğuna değinen Başkan Demir, “1990’lardan itibaren hepimizin malumu madenlerdeki çalışan sayısı 45 binden şu an itibariyle 10 binin altına düşmüş durumda… Paris İklim Anlaşması’nın tarafı olduğumuzu, imzacısı olduğumuzu da göz önünde bulundurursanız, 2053 yılına verdiğimiz net sıfır emisyon taahhütü de göz önüne aldığınızda Zonguldak’ın artık sırtını kömüre ve termik santrallere dayama lüksününün olmadığını çok açık bir şekilde görebilirsiniz.
Bizim sektörel çeşitlenmeye de kesinlikle ihtiyacımız var. Bunun dışında BAKKA’nın planında beşeri ve sosyal sermayenin güçlendirilmesi, şehirlerimizdeki yaşam kalitesi probleminin giderilmesi ve güç birliği lobicilik tarafından da yeni aksiyonların alınması gibi bir başlığımız var. Sektörel gelişim ve dönüşümde hedefe ulaşmak için birincisi düzenli sanayi alanları oluşturmamız lazım, yani bulabildiğimiz uygun alanlarda OSB siteleri, endüstri bölgeleri ve serbest bölge gibi imkanlardan istifade etmemiz lazım. Kümelenme çalışmalarıyla rekabet gücünü artırarak  aynı sektörde faaliyet gösteren üyeleri bir araya getirmek, maden makinelerinde ise bunu yapmayı planlamıştık ama biraz gecikti. Bu tip kümelenmelere öncülük etmemiz lazım. Yeşil dönüşüm ve mavi büyüme odaklı sektörel gelişimin yanı sıra turizm, tarım ve kırsal ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Avrupa Birliği tarafından dayatılan ve kapımızda olan Karbon vergilerini de gündeme aldığımızda bu yeşil dönüşüm çalışmalarına da kesinlikle ağırlık vermemiz lazım” diye konuştu. 

“ORTAÖĞRETİM DÜZEYİNDE, ORTAOKULDA VE LİSEDE UYGUN DONANIMLA DONANMIŞ  ARA ELEMANLARI MUHAKKAK EKONOMİYE KAZANDIRMAMIZ LAZIM”

“Beşeri ve sosyal sermayenin güçlendirilmesi olarak da mesleki ve teknik eğitimin artık ön plana çıkartılması bir mecburiyet” diyen Başkan Demir, “Yani genç nüfusumuzun yüzde 60’ını üniversiteye göndererek maalesef hem milli kaynaklarımızı hem de çocukların gençliğini heba ediyoruz. Ortaöğretim düzeyinde, ortaokulda ve lisede uygun donanımla donanmış ara elemanları muhakkak ekonomiye kazandırmamız lazım.
Özel sektör tarafında da girişimcilik kültürünün, girişimcilik ekosisteminin büyütülmesi ihtiyacı kesinlikle var. Yaşanabilir mekanlar ve sürdürülebilir çevre başlığından kastımızın da ne olduğu aslında çok açık… Zonguldak merkezde dahil olmak üzere çok ciddi yaşam kalitesi problemi olan şehre sahibiz. Biraz maden şantiyesi, sanayi şantiyesi gibi kurulmuş olmaktan gelen belli problemler var. Bunların özellikle yerel yönetimlerin öncülüğünde giderilmesi, çevre altyapısının iyileştirilmesi, akıllı kent uygulamalarının hayata sokulması bölgemizin ve ilimizin en önemli gündemlerinden birisini teşkil etmektedir. 
Objektif veri üzerinden memleketi değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı.

“BİZİM SLOGANIMIZ ŞU, ZONGULDAK GÖRECEĞİ KADAR DİBİ GÖRMÜŞTÜR, TOPARLANMAYA BAŞLAMIŞTIR VE GELECEĞİ PARLAKTIR”

Başkan Demir, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları endeksi, bizim bulabileceğimiz en önemli ve en güvenilir veridir. Burada 1969’dan başlayan bir veri seti var elimizde… Bakıyoruz 1960, 1970’li yıllarda, 1980’lerin hatta ortasına kadar o dönemki Türkiye’nin 67 vilayeti içinde Zonguldak 5’inci, 6’ncı sıralarda ekonomisi güçlü, kültür sanatta güçlü, sporda güçlü ,Zonguldak Süper Lig’de, Türkiye’nin en önemli kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan Zonguldak var karşımızda…. Yani 1980 ler ortasına gelene kadar, tabi ki Türkiye’nin bu 1980’lerin ortası itibariyle ekonomi modelinin değiştirilmesi, küreselleşen dünyaya ayak uydurması, Türkiye’nin bir liberal çizgiye doğru yani kamu eliyle değil de artık özel sektör eliyle büyümeye doğru gidişiyle birlikte Zonguldak’ın bu sürece bir uyum problemi göstermesi, hatta bununla kavga etmeye çalışması, direnmesi sonucunda görüyoruz ki 5’inci sıradan 1990’lı yılların başı itibariyle 32’nci sıraya kadar geriledi.
Burada Bartın’ın ve Karabük’ün de bizden kopartılarak ayrılmasının etkileri var. Burada en objektif şekilde aslında Zonguldak’ın nereden geldiğini, nereye gideceğini, gitmekte olduğunu görüyoruz. Biz tabii ki iş insanıyız, pozitif bakmamız lazım, iyi olacak diye hesap etmemiz lazım ve iyi olması için gerekenleri yapmamız lazım. Biz bu süreci şöyle özetliyoruz. 1960‘ların başından itibaren geldiğimiz süreci bu dünyanın küreselleşttiği ve Türkiye’nin de liberalleştiği bir süreç ve maalesef Zonguldak’ın da bu değişimi ıskaladığı için biraz geriye düştüğü bir süreç olarak değerlendiriyoruz. Ama biz Zonguldak’ın geleceğinden çok umutluyuz.
Bizim sloganımız şu, ‘Zonguldak göreceği kadar dibi görmüştür, toparlanmaya başlamıştır ve geleceği parlaktır’ diyoruz.”

Zonguldak Haberleri