Zonguldak’ın markalaşmasının önündeki bir önemli engellerden biri de ilçelerinde yetişen ürünlerin veya bulunan değerlerin ilçe ismiyle tanıtılmaya çalışılması… Ereğli Osmanlı çileği, Ereğli kestanesi, Ereğli Cehennemağzı Mağarası, Alaplı fındığı, Çaycuma Manda yoğurdu, Filyos kalesi, Devrek Beyaz baklava, Devrek Cevizli gömeç, Devrekli Mesut Özil… Böyle olunca da Zonguldak ismi ne tam anlamıyla markalaşıyor ne de tanınabiliyor… Oysaki markalaşmış şehirlerin ilçelerinden ziyade şehirlerin kendileri ön plandadır… Kayseri pastırması, şimdi onunla yarışa giren Kastamonu pastırması… Bursa Uludağ, Gaziantep fıstığı, Rize Ayder yaylası, Trabzon Uzungöl… Afyon’un kaymağı… Sözün özü; Nedendir bilinmez yıllardır Zonguldak yerine ilçelerimizin ismiyle değerlerimiz tanıtılmaya çalışıldığından bir türlü markalaşma sağlanamıyor… Ne ilçelerimiz tanınıp marka haline gelebiliyor ne de Zonguldak markası tam anlamıyla istediğimiz ve hayal ettiğimiz düzeye ulaşıyor… Utanılıyor mu, öteleniliyor mu bilmem! Tek bildiğim; “Büyük Zonguldak” hedefiyle yola çıkıp her şeyin ve herkesin merkezine “Zonguldak” koymadığımız sürece işimiz zor! [ilgiliMakale icerik_id="17939"]