Zonguldak’ta yoğun kar yağışından yayaların güvenliğini sağlamak amacıyla kaldırımlarda yapılan tuzlamaların daha sonra temizlenmemesi, insanların yaralanmalarına yol açıyor.

Emeğin başkenti kömür kent olarak bilinen Zonguldak’ın gazetecilerinden Orhan Akyüz’ü, telefonla arayarak bilgi veren bir vatandaş, Zonguldak Belediyesi ekiplerinin karla mücadele çalışmaları kapsamında yayaların güvenliğini sağlamak amacıyla buzlanmaya karşı kaldırımlara serptikleri tuzla karışım kumların temizlenmemesinin mağduriyetini yaşadığını dile getirdi. 

“NEREDEYSE AYAK BİLEĞİM KIRILACAKTI”

Yaralı vatandaş, şöyle konuştu:
“Bu yılın şubat ayında yoğun kar yağışından dolayı Zonguldak Belediyesi’nin ilgili görevlileri tarafından kaldırımlarda haklı olarak kayarak düşmememiz için bizlerin güvenliği açısından tuzlamalar yapıldı. 
Ancak ne var ki yağışın ardından kaldırımlardaki tuzla karışık kumların temizlenmediği görülmekte. Ne kadar dikkat etsek bile üzerinde yürümek zorunda kaldığımız kum tanecikleri dengemizi kaybederek düşmemize yol açıyor. Ben yaşlı birisiyim, iş çıkışı evime giderken tuzlamadan kalan kum tanecikleri kayarak düşmeme neden oldu ve ayağımdan yaralanarak Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne giderek muayene oldum. Yani az daha ayağım kırılacaktı diyebiliriz. Bu arada düşme neticesinde başımı da taşa çarpabilirdim. Allah bundan korudu, çık daha üzücü bir durum yaşayabilirdim. Yetkililerin tedbir almamaları yüzünden birkaç gün evimden çıkamayacak duruma geldim. 

Muslu Belediyespor yeni yönetimiyle yeniden yapılanma sürecine girdi! İşte yeni yönetimin hedefleri Muslu Belediyespor yeni yönetimiyle yeniden yapılanma sürecine girdi! İşte yeni yönetimin hedefleri

‘KAR YAĞIŞINDA KALDIRIMLARA SERPİLEN TUZLAMADAN DÜŞMEDİM, ANCAK NE YAZIK Kİ BIRAKTIĞI İZLER YARALANMAMA SEBEP OLDU, BENİM CANIM ACIDI, BAŞKALARININ ACIMASIN’

Kar yağışında kaldırımlara serpilen tuzlamadan düşmedim, ancak ne yazık ki bıraktığı izler yaralanmama sebep oldu. Gerekli önlemlerin alınarak benim yaşadığım olumsuzluğun benzerini başkaları da yaşamasın. Yani benim canım acıdı, başkalarının da canı acımasın. Yetkililerin duyarlılığını istiyorum, yaptıkları doğru hizmetin ardından işlerini eksiksiz olarak tamamlamalarını ve kötü anılmamaları kendilerinin menfaatinedir. İşlerini hakkaniyetle yapsınlar.”
 

Muhabir: Orhan Akyüz