Failin serbest bırakılmasının adalet duygusunu zayıflattığını belirten Kır, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi çağrısında bulundu.
Merve Kır'ın açıklaması:
"Yeter artık! Gün geçmiyor ki çocuk istismarı ile ilgili bir haber duymayalım. Maalesef yine Zonguldak’ta 12 yaşındaki bir çocuğumuzun 6 yıl boyunca eniştesi tarafından uğradığı cinsel taciz haberiyle sarsıldık. Her gün bilmediğimiz yüzlerce istismar vakası yaşanıyor.
Yaşanan dehşet verici vakanın failinin gözaltına alındıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılması öfkemizi daha da büyütüyor .
Son zamanlarda yaşanan bu dehşet vakıaların münferit olduğunu düşünmek mümkün değildir. Toplumda adalet duygusunun zayıflamasıyla ortaya çıkan 'bana bir şey olmaz' bakış açısı, güçlünün güçsüz üzerinde her türlü hakkı olduğu, hukukun değil üstünlerin hukukunun baskın olduğu düşüncesinin yerleşik hale gelmesi bu ve benzeri suçların sayısını artırmaktadır.
Özelde kanunda, genelde toplumdaki olumsuz bu değişmeler sonucu evlatlarımız her gün vahşice olayların mağduru haline gelmektedir.
Yara alan toplum vicdanının onarılması ve başka çocuklarımızın da dehşet verici olayların mağduru olmaması için devletin öncelikle önleyici tedbirler alması gerekmektedir.
Çocuğa yönelik cinsel istismarın etkilerini sadece yaşanan olaylara sınırlı tutarsak ve ceza sistemi içinde değerlendirirsek bugünü değil, geleceği de kaybederiz. Kısa ve uzun dönemde travmatik etkilerini dikkate almazsak, bütüncül bir politikayla çocuklarımızı koruyamazsak, Türkiye'yi daha da karanlık günler bekliyor.
Kadınlar için olduğu gibi çocuklar için de önemli bir koruyucu/önleyici belge olan İstanbul Sözleşmesi’ne acilen geri dönülmelidir.
Ve çocuğun cinsel istismarı, hiçbir kamu görevlisi tarafından; kaza, doğal afet, fıtrat, kader, kısmet, istisna, müstesna, tatsız bir olay, münferit hadise şeklinde bir daha asla tanımlanmamalıdır.
AKP iktidarı, yükümlülüğünü yerine getirerek; çocuğa karşı istismar suçu işleyen her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son vermeli ve çocuğun cinsel istismarının yolunu açan, failleri güçlendirerek çocukları savunmasız bırakan yasal dayanakları ortadan kaldıracak gerekli düzenlemeleri acilen yapmalıdır.
Bizler de çocuklarımızı bir kara delik gibi içine çeken bu karanlığın karşısına hep birlikte dim dik dikilmeliyiz!
Bu süreçte her zaman olduğu gibi mağdur çocuğumuza ve ailesine her türlü desteği vermeye hazır olduğumu ve çocuklarımızı korumaya, desteklemeye devam edeceğimi kamuoyuna duyururum"