“Yerli ve milli” derken Zonguldak
“İthal” diyor!
Zonguldak’ta 3 bin kişiyi
işsiz bırakacak ironi!
- Zonguldak bölgesinde 4 büyük firma kullandıkları kömürü Zonguldak’taki özel kömür işletmecilerden alacağına ithal etmesiyle başlayan sorun giderek büyüyor. 2-3 ay içinde yaklaşık 3 bin kişi işsiz kalma durumuyla karşı karşıya.
- Zonguldak’ın 175 yıl önce kömürün bulunmasıyla başlayan yolculuğu, taşkömürünü ham madde olarak kullanan demir-çelik ve termik santrallerin ithal kömür kullanmaya başlamasıyla adeta sekteye uğradı. Stok sahaları tonlarca taşkömürüyle dolarken madenciler işsizlik endişesi yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her ortamda “Yerli-milli” üretimin üzerinde dururken ithal kömürde ısrar edilmesi ironi olarak yorumlanıyor.
Havzada üretilen yerli ve milli olan taşkömürüyle sanayinin bacası tütüyor. Koklaşabilir özelliği sayesinde özellikle demir-çelik üretiminde kullanılan 7 bin 500 – 8 bin kalorilik taşkömürü; elektrik üretimi için ÇATES ve Eren Enerji gibi termik santrallerde de uzun yıllar ham madde olarak kullanıldı.
STOK SAHALARI YERLİ KÖMÜRLE DOLDU, SANTRALLER KÖMÜRÜ YURTDIŞINDAN GETİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli ve milli kömürün çıkartılması yönündeki açıklamalarının ardından kömür çıkartan işletmeler stok sahalarını taşkömürüyle doldurdu. Yerli ve milli taşkömürünü ham madde olarak kullanacak olan dev şirketlerin kömürü yurt dışından ithal etmesi tepkilere neden oldu.
Adeta taşkömürüne sırtını dönen ÇATES, Eren Enerji gibi dört büyük şirket karşısında 3 bine yakın maden işçisi işsizlik endişesi yaşamaya başladı. Ham maddeye yakınlığı sebebiyle bölgeye kurulan termik santraller ve fabrikaların gemilerle yurt dışından kömür getirmesi bölge halkının da tepkisine neden oldu. Zor şartlar altında yerin metrelerce altından çıkartılan yüksek kalorili tonlarca taşkömürü stok sahalarını doldurdu.
YILLIK KÖMÜR İHTİYACININ YÜZDE 5’İNİ KARŞILIYOR
Batı Karadeniz Maden Havzası’ndan çıkartılan; şirketlerin demir-çelik ve elektrik üretiminde ham madde olarak kullandığı taşkömürü ise yalnızca yüzde 5’lik ihtiyacı karşılıyor. Buna rağmen şirketlerin kömür ithal etmesine tepki gösteren işletmeci İsmail Ofluoğlu, “Dert sadece bizim derdimiz değil. Madenlerde çalışan bir sürü arkadaşımız işsiz kalacak. Biz bunun peşindeyiz” diyerek yaşanan soruna dikkat çekti.
Dört şirketin yıllık ortalama 20 milyon tona yakın kömür ihtiyacına karşılık rödevanslı sahalardan ortalama 1 milyon tona yakın kömür üretildiğini söyleyen Ofluoğlu “Buna bile burun kıvırıyorlar” diyerek şöyle devam etti:
“Yöremizde dört büyük firmamız olmasına rağmen bunların yıllık ÇATES’in 1,8 milyon ton civarında. Eren Enerji’nin 9-10 milyon ton civarında diğer iki firmanın 7-8 milyon ton kömür tükettikleri yerde bizim stoklarımızda da 10 bin ton civarında biriken kömürümüz var. Ne hikmetse Cumhurbaşkanımız yerli ve milli derken bu arkadaşlar sağ olsun Zonguldak’ımıza sırtını dönmüş durumdalar. Dert sadece bizim derdimiz değil. Bir sürü arkadaşımız işsiz kalacak. Ekmeksiz kalacak. Biz bunun peşindeyiz. Zaten sıkıntılı süreçten geçiyoruz. Bu sıkıntılı süreçte para kazanmayı değil sadece ayakta durmayı hesap ediyoruz. Toplamda sadece rödevanslı sahalardan üretilen kömür 1 milyon ton civarında. Bunu zaten dört büyük firmaya versek kullandıkları kömürün yüzde 5’ine tekabül ediyor. Buna bile burun kıvırıyorlar. Fabrikalarımızın bölgemize kurulmasının amacı zaten taşkömürü havzasına yakın olması gerekir. Çünkü bir ton demir eritebilmek için iki ton kömür kullanılması gerekir. Buna rağmen tamamen şu an sırtlarını bize dönmüş durumdalar.”
“YOKSA BU BİR SABOTAJ MI?”
EPDK’daki bürokratların yaklaşımına dikkat çeken Ofluoğlu, “Bir başka sıkıntımızda EPDK. Hidroelektrikten üretilen enerjinin miktarı, linyit kömürden üretilen elektrik miktarı, taşkömüründen üretilen elektrik miktarı, güneşten üretilen elektrik miktarı gibi. Hepsinden üretilen elektrik miktarı varken ve taşkömüründen üretilen elektrik miktarı 0,98. Hal böyleyken ey EPDK siz bunu kalem kalem ayırdınız da fiyatlandırmaya gelirken neden taşkömürü ile üretilen elektrik miktarını ayırmadınız. Linyitin maliyetleriyle taşkömürü maliyetleri arasında dağlar kadar fark var. Bu sizlerin gözünden nasıl kaçtı. Cumhurbaşkanımıza sonuna kadar güveniyoruz. Ama her şeyi Cumhurbaşkanımızdan bekliyorlar. Cumhurbaşkanım lütfen size sesleniyorum. Cumhurbaşkanımız her yerde her fırsatta ’yerli ve milli üretim’ derken EPDK nasıl elektrik üretiminde taşkömürü ve linyiti birim olarak ayırıyorsanız bunların maliyetlerinin de farklı olduğunu bildiğiniz halde linyitle eş değer tuttunuz. Bunu gözünüzden nasıl kaçırdınız? Yoksa bu bir sabotaj mı? Cumhurbaşkanımız ’yerli ve milli’ derken siz yoksa bunu sabote mi ediyorsunuz.”
Yaşanan gelişmelerin ardından söz konusu şirketlerden biri önümüzdeki Şubat ayı itibariyle yerli kömür almayı planladığını duyurdu. Yöre halkı da bölgede kurulu olan ve varlıklarını taşkömürüne borçlu olan tüm şirketlerin yerli kömür almaya başlayacağı güne kadar tepkilerini yineleyeceklerini sözlerine ekledi.