Zonguldakspor'un başarılı olmasını istiyorsanız bu takıma sahip çıkın

Yazıma, Johan Cruyff’un "Neden zengin bir kulübü yenemeyesiniz ki? Ben para dolu bir çantanın gol attığını hiç görmedim." sözleriyle başlamak ve Zonguldakspor’un yönetimini, teknik direktörünü ve tüm oyuncularını yürekten kutlayarak başlamak istiyorum.

Abone Ol

Yazıma, Johan Cruyff’un "Neden zengin bir kulübü yenemeyesiniz ki? Ben para dolu bir çantanın gol attığını hiç görmedim." sözleriyle başlamak ve Zonguldakspor’un yönetimini, teknik direktörünü ve tüm oyuncularını yürekten kutlayarak başlamak istiyorum.

Bugün analizden ziyade farklı şeyleri yazma gereksinimi hissettim. 

Geçmiş yıllarda yaşananlar nedeniyle Zonguldakspor’a olan güvensizlikler biraz olsun kırılma noktasına gelmiş olsa da üst üste kayıpların ardından devam etti. Ancak bu kayıplardaki bireysel hataları çıkartırsak ki bunlar da futbolun bir parçası olabilitesi yüksek şeyler. Kontenjan sınırı, yaşanan sakatlıklar, cezalılar derken Can Güven’in eli oldukça hafifledi. Özellikle İzmir Çoruhlu FK deplasmanıyla artan eksik ve sakatlıkların önüne geçilemedi. Bu sakatlıkların birçoğunun kaynağı da sentetik saha. 

İkinci devreye harika başlayan Melih Mert Kaya’nın sezonu kapatması aslında en zoru oldu. Çünkü hem kontenjan oyuncusuydu hem de muhteşem bir performans sergiliyordu fakat sakatlandıktan sonra kontenjan açısından kadro kurmaya çalışan Can Güven adeta satranç oynamak zorunda kaldı. 

Melih Mert Kaya’nın ardından peş peşe Umut Kaya ve Ethem Ercan Pülgir’in sakatıkları da işin içerisine girince Kahramanmaraş İstiklalspor maçında 5 eksik oldu. Bu takım ciddi anlamda mücadele ediyor, çaba sarf ediyor, istiyor, arzuları var, istekleri var. Can Güven daha önce 5 kez şampiyonluk yaşamış. Şampiyonluk duygusunu benimsemiş. 

Eğer Zonguldakspor’u gerçekten ayağa kaldırmak istiyorsanız, başarısız olduğunda bile en önemli futbolcuların buraya gelmesini istiyorsanız, bu takımın tıpkı Bursaspor gibi Trabzonspor gibi olmasını istiyorsanız eski kırgınlıkları bırakıp Can Güven ve öğrencilerine omuz uzatmalısınız. 

Şaşalı sözler ya da ziyaretlerden bahsetmiyorum. Başta taraftarlar tribünleri doldurmalı. Siyasiler, milletvekilleri, iş insanları gelmeli. Çok ciddi maliyetlere kurulan takımlara karşı çok az bütçelerle mücadele eden hem oyun anlamında hem mücadele anlamında sahaya en iyisini yansıtan bu futbolculara ve teknik heyete moral olmalı. 

Çünkü onlar da sizin kadar istiyor, çünkü onlar da sizin kadar aç.  

Bırakın "Ben demiştim" demeyi ki sezon sonunda "Ben yanıldım" diyebilesiniz.

Amacım işinize karışmak değil, olanı anlatmak. Gelip gelmemek, destek olup olmamak sizin elinizde. Ama şunu bilin ki sezon sonunda şampiyon olunsun ya da olunmasın gerçekten her anlamda inanmaya değer bir oluşum var.