ZONGULDAK

Zonguldakspor, kimsenin babasının malı değil! / Kimin şirazesi kaydı?

Abone Ol


Öncelikle Sayın Süleyman Taşcı ile ne tanışıklığım var ne görüşmüşlüğüm...

Dubai Kraliyet Aileleri İş Konseyi Başkanı Süleyman Taşcı'nın bir çok kişi gibi Zonguldakspor'a talip olmasıyla ismini duydum...

Son açıklamasıyla niyetini, samimiyetini hissettirdi...

Taşcı, "Zonguldaklı dostlarım ile yaptığı istişareler sonucunda, futbol takımımızı süper lige çıkarmak için bir dizi çalışmalar yaptım" diyerek başladığı cümlesinin devamında 4 milyon verebileceklerini, kendisinden ise yaklaşık 4 katı (öğrendiğimiz kadarıyla 14 milyon) istendiğini deklere etti...

Bu gazetecilerin bilip, başkan ve yönetimin başından beri yalanladığı durumun malumuydu...

Bu olay bile yönetimin yalan söylediğinin ve hatta Zonguldak halkının duygularıyla dalga geçildiğinin bir göstergesidir...

Son gelinen noktada; 

Hem "Zonguldakspor halkın" diyeceksiniz hem de başkan dururken, "Satmıyoruz" diyeceksin! 

Zonguldak insanının aklıyla dalga mı geçiyorsunuz?

Ayrıca malum akıl devreye girdi!

Hemen karalama, kötüleme hareketi başladı...

Bu karalamayı Vali ve belediye başkanına kadar bizzat söylendi ki frene basıldı!

Ama sayın Valim Tutulmaz nereden bilsin ki; 

Zonguldakspor'a kim talip olursa bir kulp takılır...

Zamanında kurumsallaşma adına tarihi adımlar atan İsmail Recai Şanlı'ya "Hap satıyor" imasında bulunup Zonguldakspor başkanlığından soğutan,

Bursa'da yaşayan ve parasını alıp sonradan üye bile yapmamak için değişik iftiralarda bulunan,

Zihniyetin oyunu bu...

Bu sefer de Dubai'den gelen ve Zonguldaklıların hayali olan SÜPER LİGE çıkma küllerini ateşlendiren Süleyman Taşcı'ya çamur atıldı...

Çamur at, izi kalsın...

Kuyudan çıkmayalım, dibinde kalalım!

"Bahis oynatıyor" iddiasıyla Mustafa Taşcı'dan taraftar soğutuluyor!

İddialar doğru mu değil mi bilmem ama şunu bilirim;

En kötüsüne bile bu taraftarı ve Zonguldak halkını razı eder hale getirdiniz!

Sokağa kulak verin;

"Yeter ki takımı Süper lige çıkarsın... Bahis oynatmasından bize ne... Şimdi de sanki ne yapıldığını bilen var? Gelen paraların nereye gittiği belli değil" diyen çığlık büyüyor!

Bu çığlık başarısızlık halinde çok şeylere gebe!

Ya para istemeyip kulüp verilir "Kahraman" olunur,

Ya da para alınır "Kahraman nidaları" unutulur...

Kırılma noktasındasınız, bilesiniz...

Benden söylemesi;

Zonguldakspor kimsenin babasının malı değil!

Halkındır, er geç halkın olacaktır!

Ya 'Kahraman' olarak yada 'İhanet' eden olarak!

 

 

                     ***

 

Kimin şirazesi kaydı?

Yıllar önce yaptığı gazetecilikten başka bir havaya geçip gazetecilik=Tetikçilik (Şantaj) olarak yoluna devam etmeyi tercih eden Ali Rıza Tığ, Zonguldak'ta kendine özgü gazetecilik oluşturdu... 

İşin kötüsü gençlere de bu yönde akıl vererek yaymak istiyor... 

Dün nasıl 'Reha Muhtar' haberciliği varsa bugün de Zonguldak’ta 'Ali Rıza Tığ haberciliği' var!

'Habercilik' demek ne kadar uygunsa artık..



"Osman’ın bizimle uğraşmaktan şirazesinin kaydığını düşünüyorum!" diyerek trajikomik duruma da düşmekten geri kalmıyor...

Zira geçenlerde Zonguldak'ın tanıtımına katkı veren Dron ile çekimlere laf atan Tığ, son olarak Gazeteci Mustafa Özdemir'in hazırlayıp sunduğu ve dengelere çok dikkat edip sosyal bir yarayı dillendirdiği program üzerinden şahsıma yürümüş!

Aklı sıra dini değerlerim üzerinden vuracak!

Yıllardır Peygambere başta olmak üzere dini değerlere hakaret eden şahsı muhterem, sanki dini değerlere saygı gösteriyormuş gibi…

Önce kendi şirazesine bir bakması gerekirken başkalarının şirazesiyle meşgul oluyor... 

Anket yapsa,

Olmadı 'Kapımda beslediğim ...' diyenlere sorsa anlayacak...

Kimin şirazesi kaymış?

 

 

                        ***

Mal o! Elden çok şey gelir!

Aştı artık... 

Şirazesi kaymanın ötesine geçip kendini başka bir şey ilan etti...

Milletvekilini, belediye başkanını, valiyi seçtirdiği, değiştirdiği hayalinden şimdi de bizim başkanlığımızı, sözcülüğümüzü, 1993 yılından beri yaptığımız gazeteciliğimizi kendisinden beller oldu...

Varlığımızın nedenini kendisi olduğunu ilan etti...

Bu arada; Başarı dediğin devlete hakaret, FETÖ ile işbirliği yapmak, siyasilerden, belediye başkanları ve işadamlarından şantajla, tehditle para almaksa, haklısın başaramıyorum, başaramam, başarmak da istemem...

Başarmaya çalıştığım; 

"Tehdit, şantaj, hakaret, ahlaksız yazı" yazılmasının gazetecilik olmadığını öğretmek,

"Tehdit, şantaj, hakaret, ahlaksız yazı" yazanların Zonguldak, toplum ve ülkeye zarar verdiğini öğretmek,

"Tehdit, şantaj, hakaret, ahlaksız yazı" yazanların değil de toplum adına gazetecilik yapanların desteklenmesi gerektiğini öğretmek...

Mal ortada! 

Gerçekten "Tetikçi değil gazeteci aranıyorsa",

Kent adına bir şeyler yapılması isteniyorsa,

Tehdit, şantaj edilenler omurgalı olun!

Dik durun... 

Basın Konseyi ve Basın İlan Kurumuna şikayet edin...

Savcılığa verin...

Bunu hem kendiniz, hem şehriniz, hem gazetecilik mesleği adına yapın ki 'Arıza'yı düzeltelim!

Bakın şikayet edildi, "Ahlak dışı yazı" yazmaktan Basın İlan Kurumundan ceza alan Zonguldak'ta ilk gazete oldu...

Bu utanç ona yeter, bize yakışmaz!

Siz isteyin yeter ki;

Elden çok şey gelir...

 
                                                                     ***
 

HAFTANIN SÖZÜ: "Benim amacım, Zonguldakspor’u ilk etapta PTT 1. Ligine çıkarmak, ardından da Dubai Kraliyet Ailelerimizin desteğini alarak Zonguldakspor’u eski şanlı günlerine geri döndürmek ve tüm Zonguldaklıların hayali olan SÜPER LİGE çıkarmaktı. Bu şimdilik mümkün olmadı.”

Dubai Kraliyet Aileleri İş Konseyi Başkanı Süleyman Taşcı 

 

                               ***

 

SÖZÜN ÖZÜ: "Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın; Nerden geldiğini unutmaması için."

Şems-i Tebrizi