ZONGULDAK

Zonguldak'ın o belediyesinde saadet zinciri! Skandallar silsilesi! Tek tek ifşa etti| İmza

Zonguldak'ın ilçesindeki yeni belediye başkanı, eski belediye yönetiminin yaptığı büyük yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ifşa edip, saadet zincirine benzetti.

Abone Ol

Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, belediyede gerçekleştirilen müfettiş incelemeleri ve tespit edilen yolsuzluklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Ulupınar, 14 koli evrakın İçişleri Bakanlığı’na gönderildiğini, belediyedeki büyük usulsüzlüklerin gün yüzüne çıktığını ifade etti. "Belediyede bir hafıza kalmamış, arşiv yok, belediye yok" diyen Ulupınar, eski yönetimin usulsüzlüklerle dolu bir yapıyı geride bıraktığını belirtti. Ulupınar, yapılan müfettiş raporlarına göre, belediyenin 1 milyar lirayı bulan borçları ve yolsuzluk dosyalarını detaylandırdı.

Başkan Ulupınar, belediyedeki birçok odanın 'bar' haline getirilip mesai saatlerinde alkol alındığını ve tuvalet eksikliklerinin bile yaşandığını anlattı. Belediye çalışanlarının maaşlarının manipüle edilerek zimmete para geçirilmesi ve belediye kasasından haksız ödeme yapıldığını vurgulayan Ulupınar, "Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey Türkiye'de olmamıştır" diyerek, eski yönetimin kötü yönetiminden ve yolsuzluklardan ötürü ciddi sorumluluk taşıdığını belirtti.

Belediyedeki personel fazlalığı ve kamu zararına yol açan uygulamalar, Ulupınar’ın en çok eleştirdiği noktalar arasında yer aldı. Eski dönemde yapılan usulsüz harcamaların yanı sıra, yapılan bazı büyük yatırımların da kamu zararı oluşturduğuna dikkat çekti.

Başkan Özcan Ulupınar'ın bombe etkisi bırakacak açıklamaları:

"BELEDİYE PERSONELİNİN TUVALETİ BİLE YOKTU! BÜYÜK YOLSUZLUKLAR VAR!

Bugünkü tablo (belediyede) korkunç, çok büyük yolsuzluklar var, belediyede bir hafıza kalmamış, belediyede bir arşiv kalmamış, belediye yok, bizim yıllar önce yaptığımız otogarda (Devrek Belediyesi Otobüs Terminali) belediye başkanlığı olarak hizmet veriyorlardı. Mevcut belediye binası çürük olduğu için oradan çıkmışlar, onu bile yıkamamışlar, hacizliye bırakılmış o karton bina öyle bekliyormuş. Biz geldik hemen yıktık, içinden demir çıkmadı, hurda karşılığı verdik, alan firma ise zarar etti. Yaptığımız otogara sığınmışlar, biz şu anda otobüs terminalinde görev yapmaya çalışıyoruz, onu da biz yaptık, yapmasaydık ne olurdu? Belediye personelinin tuvaleti bile yoktu, biz yaptık.

AMERİKAN FİLMLERİNDEKİ GİBİ BİRBİRLERİNE VİSKİ İKRAM EDİYORLAMIŞ" 

Bizden önceki yönetimde herkes değil, bir grup insan, belediye başkanlığı binasındaki  birçok odayı ‘Bar’a çevirmişler, minibar yapmışlar, küçük buzdolapları var, mesai saatinde Amerikan filmlerindeki gibi birbirlerine viski ikram ediyorlarmış, gelen misafirlere  de… Belediyenin çalışanlarının odalarının bir kısmında buz makinası, soda bile var. Bizim orada hizmetli bir kardeşimiz viski alıyor, rakı alıyor geliyor sırt çantasıyla, belediyeye de çay, şeker faturası olarak yansıtılıyor ve ödeme o şekilde yapılıyor. Sonra bunlar içiyorlar, affedersiniz tuvaletleri geliyor, orada tuvalet de yoktu, şimdi biz yaptık. İmamoğlu (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu) gibi tuvalet açılış yapalım dedim. Arkadaşlara tuvaletlerini yapıverdik, oraya getirdikleri şişeye yapıyorlar tuvaletlerini, şişe taşıyor, yerlere yapıyorlar, hizmetli arkadaş da her gün orayı paspas yapıyor, siliyor, süpürüyor, batakhaneydi… 

İTİRAFTA BULUNDU! ZİMMETE PARA GEÇİRMİŞLER!

Belediyemize gelen 3 müfettiş, 8-10 ay gibi süreyle teftiş yaptılar. 30 yıllık müfettiş, ‘ben böyle bir şey görmedim, kuyuya ipi saldım, daha dibe inemedim. İpi saldım, daha dibi göremedim’ dedi. 
Biz geçenlerde 2 kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldık. Neden? Geçmiş dönemlerde belediye çalışanlarından bazılarına maaşları 1400 lirayken hesaplarına 17 bin lira, bir ay sonra 15 bin lira, bir ay sonra 16 bin lira, bir ay sonra 18 bin lira yatıyor, tam 36 ay boyunca…Zimmete para geçirmek… O kişi de bize itirafta bulundu ve ‘ben bu parayı aktarıyorum’ dedi. Ben de ‘ifşa et, avukat tutmazsan yandın, itirafçı ol’ dedim. İşten çıkışını verdik. Bir kişi daha var bu şekilde, onun da çıkışını verdik. Daha önce bir kişinin daha çıkışını verdik.

MAAŞLARI 74 BİN LİRAYDI!

Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey Türkiye’de olmamıştır. Bahse konu kişilerden biri, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söyleyerek belediyenin kasasına 6 milyon 800 bin lira yatırdı. Burada hileyle yevmiyeleri arttırmışlar. Biz geldiğimizde maaşlar 74 bin liraydı, müfettişleri çağırmasaydık 130 bin lira olacaktı net maaşlar…

ŞİRKET KURMUŞLAR! SKANDALLAR SİLSİLESİ!

Şirket kurmuşlar, 250 personel almışlar, tamamen kamu zararı, biz 150 personelle devretmiştik. Valinin maaşı 105 bin liraydı, bakan maaşı 130 bin liraydı. Emekli olan kişinin yılbaşı öncesi aylık emekli maaşı 92 bin lira olacaktı. Bir kişinin kıdem tazminatı şu anda 1 milyon lira şirketten yatıyor, 1 milyon lira da belediye kasasından yatıyor 2 milyon lira, akşam üzeri ise arıyorlar ve diyorlar ki o kişiye, o 1 milyon yanlışlıkla fazla yattı, şu IBAN’a gönder. IBAN‘ın da açıklama kısmına ‘borç’ yaz diyorlar. Bir kişinin emekli tazminatı 1 milyon 200 bin lira, adama yatırmışlar 3 milyon 600 bin lira ve ‘sana 2 milyon 400 bin lira fazla yattı yanlışlıkla, bankaya git, siyah bir poşete bunu (para) koy getir’ demişler. Bir kişiye 1000 mesai yapmadığı halde 1000 mesai yazmışlar, bunların hepsi 1 ev, 2 ev parası. İzin parası yapmışlar, ama çalıştı gösterilmiş, izin parası da büyük rakamlar... Allah’ım, ihalelerde yolsuzluk 10 milyon liralık işi 20 milyon lira olarak almak, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, kamu zararı, aklınıza ne geliyorsa, yakında soruşturmaları başlar.

NAYLON FATURA, SAHTE FATURA! İMZA ATANLARIN BAŞI AĞRIYOR!

Belediyede çalışanlara ikramiye, mesai, maaş ve kıdem tazminatı borcumuz yok. Esnaflar şimdi çok bağırıyor, alacağımız var diye… Esnaflara bizim dönemdeki alacaklarını veriyoruz, eski dönemleri de müfettişlerin incelemesi sonucu bize derlerse ki şunu ödeyin yine ödüyoruz, ama şunu ödemeyin savcılığa gitti dendiğinde ödemiyoruz. Büyük vurgun var, şu anda neredeyse 1 milyar lirayı geçiyor, sadece personelin bordroları üzerinden 150-200 milyon lira. Naylon faturalar var, sahte faturalar var, alındı olarak kayıtlara geçen ürün, hizmet alınmamış, fatura hazırlanmış, örnek verirsek de 10 liralık işi 20 liraya yapmışlar, ispatlı ve delilli. Bundan dolayı imza atanların başı ağrıyor. Bazı arkadaşlarımıza da sıçramış ucundan kenarından bulaşmış bulaştırılmış. Şuraya bir imza atıver, telefonunu ver, internet bankacılığı var mı demişler. Onlar da var diyorlar, cahil bilmiyorlar, sistemi indirmişler oradan oraya havale yapmışlar. Biri diyor ki ‘herkes yapıyordu ben de yaptım’… Yaptığı da ne biliyor musunuz? 2015 yılı rakamıyla 2 adet daire parası, öyle ufak rakamlar değil.

BELEDİYE DEĞİL, SAADET ZİNCİRİ!

2 kişi uyuşturucudan, 3 kişi yolsuzluktan, 1 kişi ahlaksızlıktan atıldı. Savcı bey bana ‘sen belediye mi devraldın, kartel mi devraldın’ diyor. 25-30 kişi Saadet zinciri…
Ben Zonguldak’ın her yerine gittim, vatandaşın her işine koştum, düğünüyle, cenazesiyle, hastasıyla ilgilendim. Milletvekilinin yapabilecekleri, belediye başkanının yapabilecekleri belli.
Vatandaşlarımızın gönlünde taht kurduk, partimizin katıldığımız il kongresinde de alkışlarla bunu gördük. Zonguldak’a ne zaman gitsem, ilçelerine ne zaman gitsem farklı bir ilgi görüyorum, bunun da farkındayım. Cumhurbaşkanımız, Başbakan olduğu dönemde Kilimli’ye (Zonguldak’ın ilçesi) Karadon’a geldiğinde ben belediye başkanıyken bana, ‘Özcan seni ne kadar çok seviyorlar’ dedi, bunu fark etti. Herkes orada başbakanımıza beni anlatıyordu, ‘işte bu şöyle iyidir, böyle iyidir’ diye.
Allah için yapıyoruz ve her zaman da söylüyorum, insanların en iyisi insanlara faydası dokunandır, bir çıkarımız, menfaatimiz yok." 

Devrek Haberleri