MEHMET ÇELİKEL KİMDİR?
Babası Karadeniz Ereğli’sinden Çakalzade Hacı Hasan Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. 1 Temmuz 1882’de Karadeniz Ereğli’de dünyaya geldi. Bu sahil kasabasında ilk ve rüştiye eğitiminin ardından babasının yanında ticaret hayatına atıldı. Ereğli’den deniz yoluyla Zonguldak’a sebze götürür, iskelede satardı. Ayrıca kireç işi de yaptığı işler arasındaydı.
Ticaret sahasında elde ettiği başarıyla Zonguldak’a yerleşmiş ve bu kentin eşrafı olarak Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası’nın 1919 –1922 yıllarından İkinci Sınıf Tüccarlar listesinde yer almıştır. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası’nın 12 Ekim 1923 tarihli üçüncü seçim döneminde Oda üyesi ve müteakip dönemlerde ”Muavini sâni” olarak görevler üstlenmiştir. Oda kayıtlarında adı ve aile lâkabı ”Çakalzade Mehmet Hulusi Efendi” olarak görülmektedir.
1934’de Soyadı Kanunu gereğince aile lâkabı yerine ”Çelikel” soyadını almıştır.
Eğitime büyük değer vermiş ve kendi yaşamında duydu bu eksikliğin idraki içerisinde oğlu Hasan Çelikel’i İsviçre’ye ”Ekonomik ve Politik bilimler” öğrenimi için göndermiştir.
Eğitimli nesillerin Türkiye’nin umudu olacağının inancı içerisinde Cumhuriyet’in ilk bağış lisesi olan ”Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi”ni inşa ettirmiş ve Milli eğitim Bakanlığı hizmetine sunmakla kalmamış, bu lise için bir de vakıf kurdurmuştur.
Zonguldak’a birçok eserler kazandırmış, Türk Hava Kurumu gibi millî kurum ve kuruluşlara bağışlar yapmıştır. Zonguldak’ta inşa ettirdiği köprü ve cami gibi hayratları yanında, Ereğli’ye getirilecek su inşaatı için parasal yardımları vardır.
Mehmet Çelikel ve eşi Hatice Çelikel’in Fatma, Emine, Hatice adında üç kızı ve Hasan adında bir oğlu olmuştur. Vefatından sonra oğlu Hasan Çelikel işlerinin başına geçmiştir.
Mehmet Çelikel çocukluk yıllarını da naklederek şöyle anlatmıştır;
”1882’de Ereğli’de doğdum. İlk ve Rüştüye tahsilimi bitirdikten sonra babamın yanında ticaret işine atıldım. Bütün emelim kimseye boyun eğmeden sırf şahsi teşebbüsüm ile işe girişmekti. 1922’de Zonguldak’a geldim Bütün sermayem iki bin kuruştan ibaretti. Bunun bin kuruşunu da Sırma Abla adında bir kadından faiz ile ödünç almıştım. Bu suretle sebzecilik alışverişine başladım.
1940’da umumi harbin başlangıcında ticaretim ilerlemiş ve bakkaliye üzerine iş yapmaya başlamıştım. Seferberlik çıkınca ötede beride alacaklarım yüzünden kazandığım iki bin altın lirayı geçen sermayemi de kaybetmiş ve bir miktar da borçlanmış idim. Bu vaziyet bana hayal kırıklığından çok ziyade daha büyük bir metanet ve azim verdi. Umumi harpte bilhassa Karadeniz sahillerinden Zonguldak’a gıda maddeleri getirmeye başlamıştım. Küçük ve büyük deniz vasıtaları ile ve bin bir türlü tehlikeler içinde mücadele ederek Allah’ın yardımı ile işlerim yeniden gelişmeye başladı. Bu sefer toptan ve perakende her nevi eşya ve bilhassa bakkaliye ile ticaretimi genişlettim ve halen bu suretle devam ettiriyorum. Bir de vapur aldım. Bu işlerde muvaffakiyetimin yegâne sırrı dürüstlük ve hakka riayettir.
Tahsile çok hevesim vardı. Bunu tamamlayamadığım için çok ıstırap duymaktayım. Oğlumu lise tahsilini bitirince ekonomik ve politik bilimler tahsili için İsviçre’ye gönderdim.
Kazandığım sevgili yurdumda, memleketime, yurttaşlarıma faydalı olmak en birinci idealim olmuştur. İşte bu gaye iledir ki, bir lise binası yapıp memleketime armağana karar verdiğim dakika hayatımın en zevkli ve en heyecanlı bir anısıdır. Bu hususta büyüklerimden gördüğüm teveccüh ve teşvikler de benim için ayrıca bir bahtiyarlıktır.
Yaptığım bu işin gerek temel atma gününde ve gerekse açılışı esnasında duyduğum sevinç ve heyecanlar ise paha biçilemeyecek derecede büyüktür.”
Zonguldaklı olan Çakaloğlu eşrafından Mehmet Çelikel ticaret işleri yanında armatör olarak da son derece önemli başarılara imza atmıştır.
Zonguldaklı tüccardan Ahmet Pakel, Matbaacı Mehmet Gürol, Tüccardan Şevki Direkçi’nin kayınbiraderi, Tüccardan Hüseyin Erdem’in ortağıydı. Aile lâkapları ‘Çakaloğlu’ydu.
29 Ağustos 1956 günü kalp krizi sonucu aniden vefat eder…
Zonguldak’ta Çelikel Lisesi gibi birçok hayratları olan Mehmet Çelikel’in cenazesi 30 Ağustos 1956 günü Tophane Sanatlar Mektebi arkası Sokak No. 14 Çelikel Apartımanı’ndan alınıp, öğle namazını müteakip Şişli Camiinden alınarak Zincirlikuyu Asrî Mezarlığı’nda aile kabristanına defnedildi.
ZONGULDAKLI ARMATÖR HASAN ÇELİKEL, MEHMET ÇELİKEL'İN OĞLU
Mehmet Çelikel ailesi zamanla İstanbul Maltepe semtine yerleşmişti. Oğlu Hasan Çelikel aileyi temsilen her sene Kartal Camii’nde Mevlid-i Şerif okutmuştur. 29 Ağustos 1961 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yer aldığı üzere ”Zonguldak tüccarlarından armatör Mehmet Çelikel’in (Çakaloğlu) vefatının sene-i devriyesi münasebebiyle ruhuna ithaf edilmek üzere Maltepe (Kartal) Camii şerifinde ikindi namazını müteakip Mevli-i Şerif kıraat edilecektir. Arzu eden dost, akraba, hemşeri ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur” denilmektedir.
15 Şubat 1967 tarihinde Zonguldak eşrafından merhum Hacı Mehmet Çelikel ve eşi Servet Çelikel’in oğlu Armatör Hasan Çelikel 13 Şubat 1967 Pazartesi günü, babası gibi ani kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Eşi Mebrure Çelikel, çocukları Şenda ve Mehmet Çelikel’di.
Karadeniz Ereğlisi eşrafından Hacı Raif Castaban ve Makbule Castaban’ın damadı, Şazimet Pakel, Behice Gürol ve Hatice Direkçi’nin kardeşiydi. Zihni Castaban, Ayfer Anıl’ın eniştesi, Ahmet Pakel, Mehmet Gürol ve Şevket Direkçi’nin kayınbiraderi, Fikri Anıl’ın bacanağı oluyordu. Cenazesi 15 Şubat 1967 Çarşamba günü öğle namazını müteakip Şişli Camiinden alınarak Zincirlikuyu Asrî Mezarlığı’nda aile kabristanına defnedildi.
Ereğli’den deniz yoluyla Zonguldak’a sebze taşımakla başlayan denizcilik serüveni II. Dünya Harbi yıllarında denizyoluyla ulaşımın tehlikelerine rağmen deniz taşımacılığı yapmaya devam ederek filosunu büyütmüştür.
Savaş yıllarında denizyoluyla ulaşımın tehlikelerine rağmen Zonguldak’a gıda maddeleri getirerek satan Mehmet Çelikel Alaplı ahşap tekne tersanelerinde ” Florya” adını verdiği 550 tonluk bir motor yaptırmıştır. Bu motorda kayınbiraderi kaptan olarak bulunuyordu. Rahatsızlanması üzerine Avrupa’ya tedavi amacıyla gittiğinde ”Kanarya” adını verdiği 1919 Amerika Tampa Tersanesi inşa 2363 grt’lik bir gemiyi satın almıştır.
Armatör olarak filosuna kattığı diğer gemi 4230 grt’lik ”Çelikel”dir. Bu gemilerin dışında ahşap” Hüdaverdi” ve” Güvercin” adında motorları bulunmaktaydı.
22 Kasım 1935 tarihli gazeteler Karadeniz’de müthiş bir fırtınanın bastırdığı yazmaktadırlar. Buğday yükünü tahliye etmek için bekleyen Üsküdar vapuru Sinop’a sığınmıştır.
Karadeniz Ereğlisi’nde Denizyolları İdaresi’nin Ankara, Türk Vapurculuk Şirketi’nin Güneysu vapurlarıyla beraber 36 parça gemi buraya sığınmak mecburiyetinde kalmıştır.
Fırtına yüzünden Zonguldaklı Çakalzâde Mehmed’e ait 3500 tonluk Kanarya vapurunun Zonguldak’ta battığı haberi gelmiştir.
Aksu vapuru fırtına yüzünden yükünü tahliye edemeden İstanbul’a avdet etmektedir. 24 Kasım 1935 günü Karadeniz’deki fırtına eski şiddetinde olmamakla birlikte devam etmiş Yılmaz ve Sami vapurları Sinop’a sığınmış haldeyken, fırtınanın şiddetinden rıhtıma çarparak delinen ve yarı yarıya batan Kanarya vapuru etraftan yetişen vapurlar tarafından yedeklenerek çekilmiş, ambarlarına dolan sular tahliye edilmiş ve delik çimentoyla tıkanmıştır. Kanarya vapuru havaların düzelmesini takiben onarım için İstanbul’a dönecektir.
Kanarya vapuru 1957 yılına kadar seferlerini sürdürmüştür. Dış seferler de yaptığından 23 Kasım 1957 tarihli bir haberde, Alman bandıralı Ferdinand Star isimli şileple İstanbul limanına 350 ton fayans, 90 ton dizel motoru, 106 ton cam, 50 ton mensucat yedeği, 254 ton muhtelif eşya, Kanarya vapuruyla 1570 ton inşaat demiri, Kadeş vapuruyla 20 ton reyon iplik, 11 ton muhtelif eşya geldiği bildirilmektedir.
30 Kasım 1963 günü çok sert Poyraz rüzgarı nedeniyle Amerika’dan buğday yüklü olarak gelen Asım Alnıak şamandıraya bağlıyken çelik halatlarını kopartmış, yardım istediği Alman şilebi de halatlarını kopardığından birlikte Sarayburnu’na doğru sürüklenmişlerdir. Acil yardım istemeleri üzere 6 kılavuz römorkörü gemiler Sarayburnu’na 20 metre kala yedeğe alarak açığa çekmişlerdir.
Bundan başka 2,815 tonluk Abdullah şilebi demir yüklü olarak Arnavutluk’tan Romanya’ya giderken Köstence’ye 25 mil uzaklıkta tehlikeli bir şekilde karaya oturmuştur. Kaptan Şükrü Çetiner idaresindeki gemi geminin yükünün ağır olması nedeniyle ikiye bölüneceğinden çekinerek telsizle yardım istemiştir.
Çelikel Vapurculuk İşletmesine ait ve şaftı kırılan Kanarya vapuru ise İmroz Tahlisiye gemisinin yedeğinde çekilmeye başlanmıştır.
20 Ocak 1957 sayılı bir haberde Mehmet Çelikel’e ait 4230 grt.’lik Çelikel şilebinin İzmit’ten İstanbul’a intikal ederken pervanesi denize düşmüştür. Hareketten sakıt kalan gemi telsizle yardım istemiş ve gemi yedekte olarak yola çıkartılmıştır.
Kaynak:Zonguldak Nostalji