ZONGULDAK

ZBEÜ Öğretim üyesinden deprem açıklaması!

ZBEÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, dün Gemlik Körfezi'nde gerçekleşen deprem sonrası flaş açıklamalarda bulundu. İşte detaylar...

Abone Ol

Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, dün Gemlik Körfezi'nde gerçekleşen deprem sonrası konuştu. Yer hareketleri haritasının bölgede bilinen fayların ötesinde çok daha fazla faylanma olduğunu söyledi.

Mevcut resmi fay haritalarımıza baktığımız zaman, bölgede bazı faylanmalar var ama uydu jeodezisi teknolojisi ile üretilen yer hareketleri haritası, bölgede bilinen fayların ötesinde çok daha fazla faylanmanın olduğunu gösteriyor. Tektonik olarak Türkiye, çok aktif bir bölgenin içerisinde kalmakta. Bu nedenle bildiğimizin çok ötesinde, çok daha fazla faylar söz konusu" dedi.

Yaptıkları çalışmada, mevcut haritalarda görülmemekle birlikte Mudanya önlerinden, Armutlu Yarımadası'nın güneyinden geçen ve Gemlik Körfezi'nin içine dalan 3 ayrı aktif kol belirlediklerini belirten Prof. Dr. Kutoğlu, "Dünkü depremlerin bu 3'lü fay sisteminin içerisinde meydana geldiğini gözlüyoruz. Depremin normal bir yapı gösterdiği söyleniyor. Bizim ürettiğimiz yer hareketi haritalarında, burada hem yatay hem de düşey hareketin söz konusu olduğu gözüküyor. Yatay hareket burada yıllık 4 milimetre kadar. Eğer sadece yatay bileşenli bir deprem üreteceğini düşünürsek, bu birkaç 1000 yılda bir deprem üretir. Düşey hareketler ise her iki tarafta 1,5 santimetre kadar. Eğer sadece düşey hareketten kaynaklanan normal faylanma düşünecek olursak, bu da 300-400 yıl gibi bir süre içerisinde en yüksek depremi üretir. Ama gözlemler, fayların düşey hareketi baskın olmakla birlikte yatay hareket de yaptığını gösteriyor" diye konuştu.

Gemlik Körfezi'ndeki henüz tamamen belirlenememiş faylar ölçüldüğünde; parçalı yapıdaysa 5.1 ile 6 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceğini ancak 30 kilometre uzunluğunun üstüne ulaşıyorsa 6 üzerinde deprem üretebileceğini anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, "Bunlar acaba parçalı bir faylanma mı yoksa daha uzun bir yapı mı? Onun için sahada ayrıntılı çalışma yapılmasına ihtiyaç var. Tektonik olarak Türkiye, çok aktif bir bölgenin içerisinde kalmakta. Bu nedenle bildiğimizin çok ötesinde, çok daha fazla faylar söz konusu. Bunların bulunması için de iş birliğine ihtiyaç var. Birlikteliğe ihtiyaç var. Öncelikli olarak uydu jeodezisi tekniği ile yer hareketlerinin tespit edilmesi, aktif fayların yerlerinin belirlenmesi, bunların mekanizmalarının çözülmesi gerekiyor. Bunun için de jeolojik ve jeofizik çalışmalara ihtiyaç var. Dolayısıyla büyük bir iş birliğine ihtiyaç var. Onun için de 'sen, ben kavgası' yapmadan disiplinlerarası bir yaklaşım ile bu çalışmaların yürütülmesi gerekiyor. Sınırlı sayıda insanla yapılacak çalışmalar ile Türkiye'nin tehlike haritalarını, risk haritalarını on yıllar boyunca güncelleyemeyiz. 

Ama ülkemizde bu konularda çalışan çok sayıda insan var. Bütün bu insanların emeğinden ve bilgisinden faydalanmak ve ortak bir platformda bu insanları buluşturmak lazım. Ama maalesef bu alan ülkemizde dar bir çerçeve içerisinde tutuluyor ve insan kaynağının tamamından maalesef faydalanamıyoruz" dedi.

(HABER MERKEZİ)