Kastamonu’da yüzlerce aracın düzenlediği konvoy ile Mescid-i Aksa’ya saldırı düzenleyen İsrail protesto edildi. Memur-Sen Kastamonu İl Başkanı İrfan Bakır, Mescid-i Aksa özgürleşmeden insanlığın özgürleşemeyeceğini söyledi. Memur-Sen Kastamonu İl Başkanlığının öncülüğünde Kastamonu’da faaliyet gösteren sendikalar ile sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve vatandaşların katılımıyla konvoy düzenlendi. Yüzlerce aracın katıldığı konvoyda araçlar Türk ve Filistin bayraklarıyla donatıldı. Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü önünde toplanan yüzlerce araç, Cumhuriyet Meydanı'nda konvoyu sonlandırdı. Konvoyun ardından Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan grup, sloganlar atarak İsrail’i protesto etti. Grup adına açıklama yapan Memur-Sen Kastamonu İl Başkanı İrfan Bakır, “Bir ulus, bir ümmet böyle böyle ölmeyi unuttu. Filistin, saldırı altında. Kudüs, kirli postallar altında eziliyor. Mesicid-i Aksa, gettolaşmış ruhların, terörist canilerin tasallutu altında ve bir halk direnmeye devam ediyor, iki yüzlü dünyaya inat, başını kuma gömen idraksizlere inat. Bir halk, bir ümmet ölüme aldırış etmeden, korkak düşmanın üzerine yürüyor, atsız pusatsız. Utan dünya utan insanlık” dedi. Şu andaki düzenin kanı ve terörü desteklediğini belirten Bakır, “Covid’i stratejik bir aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescidi Aksa’ya saldıran terörist İsrail’in yaptıklarını telin etmek, asgari bir durum arz etmektedir. Fakat biz şunu da biliyoruz, ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve maalesef onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenler, terörist İsrail’in kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır. Kirli medya düzeniyle, artık her neresinden bakarsanız bakın adaleti değil güçlünün kanlı düzenini perdelemekten başka işlevi olmayan uluslararası hukukuyla bu sistem, bu düzen kanı ve terörü desteklemektedir. Onun için terörist İsrail bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir. Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistin’de, Kudüs’te bizim canımız ciğerimiz dediğimiz kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya, bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri yüzlülerin yüzlerine çarpmaya devam edeceğiz. Nasıl ki orada kardeşlerimiz direniyor. Biz de burada direnmeye devam edeceğiz bu kör düzene karşı. Yılmayacağız! Usanmayacağız! Orada, insanlığın haremine yapılan saldıra karşı direnen yiğitlerin sesi olacağız, sözü olacağız, bu küresel kirli stratejiye karşı biz de burada direneceğiz” diye konuştu. “İsrail bir yalan üzerine kurulmuştur” diyen Bakır, “Siyonist rejimin oluşturduğu bu yalan düzeni elbette yenilecek, bunu imanımız kadar biliyoruz. Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, pusabilir. Fakat biz zulmün abad olmayacağına iman etmişiz. Filistin’de, teknolojiye sırtını dayamış küresel ebrehenin fillerine karşı taşla sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Ne var ki, terörist İsrail’in oluşturduğu kanlı politikalara karşı kulaklarını tıkayıp, başını kuma gömenlerin büyük bir hüsrana uğrayacaklarını da hatırlatmak isteriz. Biz biliyoruz ki; İsrail, asırlara sari getto kültürüyle o bölgede hep düşman üreterek var olmaktadır. Evet, İsrail, korkularının esiridir. İsrail, holokost endüstrisinden beslenen lobilerin esiri olduğu için şiddeti politikalarının merkezine koymuştur” şeklinde konuştu. Korku ve şiddet üzerine inşa edilmiş hiçbir sistemin ayakta kalamayacağına dikkati çeken Bakır, “Korku ve şiddetin üreteceği tek şey vardır o da terör. İsrail’in bu bölgeye yerleşme sürecine bir bakın, temelinde terör göreceksiniz. İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk Cumhurbaşkanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir. Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır” ifadelerini kullandı. Bakır, şöyle devam etti: “Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir. Hepimizi kurtaracak Nuh'un gemisi ise İsrail’e karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da adalet için mücadeledir. Bunun yolu da hükmü de bellidir; adı Filistin, başkenti Kudüs, manevi zemini Mescid-i Aksa olan bağımsız ve özgür bir devlettir. Siyonizmin bilindik ilüzyonlarını aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadele devam edeceğiz. Herkes bilsin, duysun ve inansın ki; Kudüs Filistin’dir. Kudüs, İslam şehridir. Kudüs, bütün inançların medeniyet birikimidir. Filistin, özgür ve bağımsız yaşayacak. Filistin, Siyonist işgalden, Filistinliler Siyonist vahşetten çok yakında azade olacak. İnanıyor ve iman ediyoruz, zulüm değil adalet hakim olacak. Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı Siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir. Mescidi Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz. Çünkü özgürlüğün en büyük düşmanı siyonizmin yeşerdiği bu kirli düzendir”