Canım lafı uzatmaya gerek yok, yüksek gerilim sadece elektrik konularında kullanılmaz, özellikle seçim dönemlerinde mecazi anlamda da kullanılır. Yüksek gerilim yaratanlar kendilerinin de risk altında olabileceğini düşünmeden ortamı gererler, resmen kaos yaratarak ortaya korku ve telaş karışımı bir senaryo koyarlar ve insanların gerilmelerini ve korkmalarını sağlayarak yollarına devam etmeyi düşünürler, ama her zaman plan sizin istediğiniz gibi yürümez bazen akım suya temas eder ve güzergah boyunca ne kadar canlı varsa hasar görür, belki de yüksek gerilimi yaratanlar kıyıdan uzaklaşarak akımın etkisinden korunabilir ama bazen bu da mümkün olmuyor, akım çok yüksek olduğundan suyun dışındakileri de tehlikenin merkezine çekebiliyor.
Yaklaşan yerel seçimlerde halk, parti seçimi değil bölgesine hizmet edeceklerin belirlenmesi için sandık başına gidecek, seçilen Belediye Başkanları hangi partiden olursa olsunlar Ankara’ya gitmeyecekler, seçildiği bölgede halkına hizmet etmek için kollarını sıvayarak işe başlayacaklar. Merkezi hükümet kim olursa olsun yerel yönetimlerle aynı mesafede olmak zorundadır, bir babanın sağcı- solcu veya dinli-dinsiz çocukları gibidirler, devletin öteki ve mecazi adı “devlet baba” dır ve herkesin babası olmak zorundadır, evlatları ile yakınlaşması veya uzaklaşması hep aynı olmak zorundadır, evladın birini ötekisinden ayıramaz. Ayırırsa ne olur? Kötü olur, eşyanın tabiatına uymaz, ortam yüksek gerilime maruz kalır, herkes az-çok etkilenir ailenin huzuru bozulur, kısacası yazık olur, lütfen ortamı germeyelim, siyah da bizim, beyaz da, baba hepimizin babası, evlatlarının arasında kimseye kötü bir sıfat yapıştırma lüksü yoktur olamaz da sonuçta hepsi devlet babanın…