Oysa yeniden sevebilmenin bir koşulu yok ki... Belki bir dönemi de yok. Yani, insan her koşulda ve her dönemde sevebilir.
Ama yine, de yaşamının bir döneminde sevginin, sevdanın kısacası, aşka dair her ne varsa, mesala ayrılığın hüznün, çaresizliğin ve hasretin tüm sızısını yüreğine işlemiş birisi için, yeniden sevebilme ihtimali kolay mıdır?...
Sanki, Gazze'de katledilen tüm çocukların ve kadınların cansız bedenleri, evinin önünden kaldırılmış gibi bir ölüm soğukluğu düşüyor içine.
İşte, o zaman aşka ve sevgiye dair hatıralarından da, umutlarından da soğuyorsun.
Sözlerin de, Artık, kalemin de yazmaz oluyor.
Hani, belki çok öteler de, belki de çok beri de, öyle birisinin varlığının ihtimalini düşünüyorsun.
Bu anlamda, yüreğinden diline kırk satır cümle düşüyor da, bir tanesini bile ağzını açıp konuşamıyorsun.
Elbette, insanın yeniden sevebilme ihtimali mümkündür.
Belki, ceylanlar yeniden suya inerler, mavi yıldız geceye ışık saçar, Gazze'de çocuklar zafer çığlıkları ile, sokaklarda özgürce koşarlar...
Hani belki seninle, Mescidi Aksa'da bir sabah ezanında, namaz da kılabilme ihtimalimiz de, mümkündür.
Murat İleri