ZONGULDAK

YENİ VALİMİZİN ÇALIŞMA ARKADAŞLARI... BAL ARILARI GİBİ MI ?...KENELER GİBİ Mİ?...

Abone Ol

Covid-19 pandemisinin etkisinden hızla kurtulmaya çalışa ülkemizde iç siyaset çok sertleşti.
Genellikle muhalefetin umudunu tüketip toplumu yönlendirmekten aciz kaldıkları dönemlerde şahit olduğumuz,
Meclis'in yasa yapmasını engelleyecek eylemlere ve sertliklerin sergilenmesine şahit olmaya başladık.

İşte tam bu dönemde içinde Zonguldak'ında bulunduğu 41 ilin Valisi değişti,
Zonguldak Valisi ERDOĞAN BEKTAŞ'ında içinde olduğu 17 Vali Mülkiye Baş Müfettişliğine,
Zonguldak Valisi olarak atanan MUSTAFA TUTULMAZ'ın da aralarında bulunduğu 24 Valide,başka illerimizin yeni Valisi oldu.

Ülkemizin ve tabii ki illerine yeni Vali atanan vatandaşımızında yeni gündemi bu yeni Vali atamaları oldu.

Biz elbette Valilerimizin bu yeni görevlerinde çok başarılı olmalarını ister ve bunun içinde dua ederiz.

Hatta yeni Valimizin görev şeceresini inceleyince oldukça donanımlı,birikimli olduğunu gördük ve belkide bölgemizin beklediği bir valiye kavuştuk ümidindeyiz.

Eski Valimiz ERDOĞAN BEKTAŞ'ında donanımlı olduğunu biliyorduk ancak kibirli ve en iyi ben bilirim halleri,STK'ları hor görmesi,son olarakda fedakarca hizmetleri malum olan sağlıkçılarla ilgili söylemi, 
en azından bundan sonrası için bölgemizde birlik olunmasına,
bir olup, iri ve diri olarak güçlü hizmetlere gidebileceğimiz yolları kapattı.
Korkak ve tereddütlü,bekle gör politikasını hortlattı.

Şimdi hayli kariyerli ve donanımlı olarak gördüğümüz ve şehrimiz adına şans ve umut olarak baktığımız yeni Valimiz,
MUSTAFA TUTULMAZ'dan beklentimiz ve omuzundaki yükte o denli büyük ve ağırdır.

Ancak şunu iyi bilmeliyiz ki yöneticinin başarılı ve muaffak olmasında en büyük pay, en yakınındaki çalışma arkadaşlarınındır.

Büyük hizmetler yapabilmiş isimlerin,beraber hizmet verdikleri kadrolarında çok kaliteli olduğu görülmüştür.
Zincirin en zayıf halkası o zincirin kalitesinin göstergesidir tesbiti çok kabul görür.

Meşhur bir menkıbe ile meramımızı daha iyi anlatmaya çalışalım.
Hz.Ali radıyallahü anh'ın halifeliği döneminde eshabdan biri,efendim Hz Ebabekir radıyallahü anh ve Hz Ömer radıyallahü anh döneminde zaferden zafere koşardık,zekat verecek fakir bulamazdık ve çok huzurluyduk.
Halbuki Hz Osman radıyallahü anh'ın ve sizin döneminizde ise iç huzursuzluk arttı,tebanızın şikayetleri çoğaldı,sebebi ne olaki diye sorar,

Hz Ali radıyallahü anh,başını kaldırır ve soru soran eshaba derki, hayret bunun cevabı çok açık ortada değil mi ?

Hz.Ebabekir radıyallahü anh ve Hz.Ömer radıyallahü anh'ın yardımcıları, Hz.Osman radıyallahü anh ve benim gibi eshabdan olanlardık,halbuki bizlerin yardımcılarımız ise oturup bizi sorgulayan sizlersiniz der.

Evet kısaca biz sayın Valimizden,
Adaletli yönetim bekleriz...........
Garip gurabanın bulunup kollanmasını bekleriz............
Kimsesizlerin kimsesi olmasını bekleriz............
Bölgemizde başlamış yatırımların sahibi olmasını bekleriz.........

Henüz daha başlamamış olsada,
işsizliğe çare olabilecek,
bölgemizi cazibe merkezi yapacak proje ve yatırımlar için imkansız olanı dahi başarmak uğruna BAL ARISI gibi çalışma bekleriz.

Evet sayın Valimizden bu Vasıf'ları beklerken, 
yakın çalışma arkadaşları olacak siyasetçilerinden,
bürokratlarında, 
STK'lardan  bunları bekleriz.

Sayın Valimizle beraber,
milletvekillerimizin,
Belediye Başkanlarımızın,
İl ve Belediye Meclis'lerimizin,
iktidar, muhalefet il,ilçe ve mahalle yöneticilerinin,
ben öncelikli çalışmalardan sıyrılıp,önce bölgem ve insanım anlayışında olmayı başarmasını,

kendi istikbali için ayak oyunları ve siyasi hesapları bir nebze olsun  geriye atarak hareket etmelerini,
bu işte,
bu atamada, 
bu yatırımda benim kazancım olur mu değil,
bölgemin ve insanımızın menfaati ne oluru ön planda tutabilmelidir.

Biz ülkemizin şahlanmasına ayak uydurmak istiyorsak bu anlayışla hareket eden idarecileri bulmalı,
çoğaltmalı ve hep başta tutmalıyız.

Yoksa bir gider biri gelir ama biz hep şikayet eder dururuz.

Tıpkı 2002 öncesi beni önde tutan, ülke menfaatlerinin önüne kendi menfaatini koyan siyasiler döneminde ülkemizin yokluklar ve geri kalmışlıkla boğuştuğu gibi bizde bölgemizde, 
iktidar, 
muhalefet,
bu anlayıştaki yöneticilerden kurtulamazsak bu geri kalmışlık zincirini kıramayız.

Ya da 2002'den sonra ülkemize liderlik eden RECEP TAYYİP ERDOĞAN gibi yöneticileri bölgemizde de bulup,
şahsi hesap,
çıkar ve kariyer hesabını geriye atıp,
gazetecisi ile,
STK'ları ile,
HALKIMIZ ile hep beraber birlikte sahipleneceğiz ve işte o zaman bölgemizinde, 
ülkemiz gibi şahlanacağına şahit olacağız.

Aksi halde basireti bağlı, 
kendi ikbalini önde tutanlar sayesinde bir isim gider diğeri gelir,
dertler büyüdükçe büyür.

Bu isimler ne bölgelerinin derdine ilaç olabilir,
nede liderlerine faydalı olur.
Olsa olsa bölgesinin,
ülkesinin ve tabii ki liderinin kanı ile beslenen KENE olur.