Yaralı madencinin eşi Nurten Bulduk: 'Bu acı anlatılamaz, Rabbim onu bize bağışlasın'

Bartın'daki maden faciasında yaralanan 11 madenciden 6'sı Sağlık Bakanlığına bağlı iki ambulans uçakla İstanbul'a getirilmişti. Yaralı madencilerin tedavileri Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde devam ederken, yakınları da endişeli halde beklemeye devam ediyor. Ailelerden edinilen bilgiye göre Sağlık Bakanlığı tarafından destek olunması açısından psikososyal destek ekip de ailelerin yanından ayrılmıyor. “Yüzde 75- 80 arası vücudunda yanık var” Yaralı madencilerden Erol Bulduk'un (39) ailesi, duygu ve düşüncelerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Erol Bulduk'un babası Sami Bulduk, “Bu sabah henüz bilgi almadık. Dün akşam aldığımız bilgiye göre yüzde 75-80 arası vücudunda yanık var. Solunum cihazına bağlı. Tek dileğimiz iyi olması. 2009'dan beri maden ocağında çalışıyor. Akşam madende patlama var diye telefon gelince hemen toparlanıp gittik. Oğlumun adı Erol Bulduk, solunum cihazına bağlı olarak yaşıyor. İki tane çocuğu var” dedi. “Bu acı anlatılamaz, Rabbim onu bize bağışlasın” Haberi televizyondan aldığını söyleyen Bulduk'un eşi Nurten Bulduk ise, “Haberi televizyondan, internet sitelerinden aldım. İki oğlumuz var. Dün eşimi gördüm. Durumu kritik ama iyileşecek inşallah. Bu acı anlatılmaz, çok kötü bir durum, Rabbim onu bize bağışlasın. Bugün hocalarımızın bilgi vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. “Haberi internetten öğrendim” Haberi sosyal medyadan öğrendiğini dile getiren Erol Bulduk'un oğlu Yiğit Efe Bulduk, “Biz internetten öğrendim. Evdeydim o saatte. Bartın Devlet Hastanesi'ne gidip sabaha kadar bekledik. Sabah Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nden arayıp İstanbul'a sevk edildi dediler. Sonra sabah valimiz bizi özel araçla buraya gönderdi. Ben babamı göremedim, sadece annem gördü. Acı bir durum, dua istiyoruz” ifadelerine yer verdi. “Ben ilk başta hep korktum, işsiz kalınca çalışmaya başladı" İsmini yanlış yazdıkları için oğlunu bir süre bulamadıklarını anlatan madenci Bulduk'un annesi Müzeyyen Bulduk da, “2009'da madende çalışmaya başladı. Ben ilk başta hep korktum. İşsiz kalınca çalışmaya başladı. Cuma akşamı madene 4'te girdi. İki saat geçmeden patlama olduğunu duyduk. İsmini yanlış yazdıkları için ne yaralıların ne de ölülerin içinde bulabildik. Çok endişelendik. Eşi camın arkasından görmüş, ben göremedim. Solunum cihazına bağlı şekilde 2-3 gün daha uyutacaklar” açıklamasında bulundu.