GENEL

Tunç: “İftira ve karalamalara karşı yasal düzenlemeye ihtiyaç var”

Abone Ol

TRT Haber’de yayınlanan Satır Bayı programına katılan Bartın Milletvekili Tunç, Türk Tabipleri Birliği ile ilgili nasıl bir yasal düzenleme yapılacağının sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada bu konuya da dikkat çektiğini belirtirken şunları söyledi:

 

“TTB Başkanı’nın açıklaması iftira ve hadsizlik”

 

“Gerçekten büyük bir rahatsızlık oluşturdu Türk Tabipler Birliği Başkanının açıklaması. İftirası da diyebiliriz. Türk Ordusu’na büyük bir iftiradır bu. Hadsizliktir. Türk ordusu yurt içinde ve yurt dışında, özellikle yurt dışında Suriye’deki iç karışıklık sonrası terörle mücadele alanında çok önemli başarılar elde ediliyor. PKK, PYD ve DAEŞ üzerine üzerine giderek orada büyük bir başarı sağladı ve bundan rahatsız olan çevreler var. Terör örgütleri var. Terör örgütleri zaman zaman Türk ordusuna bu tür iftiralarda bulunuyor. Tabi bu iftiraları Türk Tabipler Birliği Başkanı’nın seslendirmesi büyük bir talihsizlik ve suç aynı zamanda.

 

“Soruşturma açıldı”

 

Bu anlamda yargı da zaten devreye girmiş durumda. Soruşturma açıldı. Türk ordusunun bu şekilde gayrı meşru bir çalışma içerisine girmesi mümkün değil. Kimyasal silah kullanma gibi bir iftirayı kesinlikle kabul edemeyiz. Türk ordusu, Türk askeri canı pahasına sivillerin kılına zarar gelmeden bu mücadeleyi sürdürmekte ve sürdürüyor. Ve bundan da taviz vermeyecek. Türk Tabipleri Birliği doktorlarımızın meslek örgütü. Bir meslek örgütü olarak, bu tür meslek örgütünün başkanı bu tür açıklamalar yapması büyük bir talihsizlik ve suç. Bununla ilgili yargı gerekli çalışmayı yapacak. Tabi meslek örgütlerinin başkanları sorumlu hareket etmek zorunda. Özellikle isminde Türkiye ve Türk ibaresi bulunan bu örgütlerin, meslek mensuplarının sorunları ile ilgilenmesi gerekirken bu tür iftiralarla, karalamalarla meşgul olması elbette ki bir yasal düzenleme ihtiyacını gösteriyor.”

 

“Başörtüsü 17 yıldır gündemde yoktu”

 

Daha sonra Anayasa değişikliği ile ilgili soruyu yanıtlayan Milletvekili Tunç, Anayasa değişikliği takvimine ve bu süreçte muhalefetle yapılacak olan görüşmelere ilişkin şunları anlattı:

“Anayasa değişikliği konusu başörtüsü ile ilgili ve ailenin korunması ile ilgili hem 24.madde de hem de 41.madde de düzenleme içeren bir teklif olacak. Başörtüsü meselesi biliyorsunuz, yıllarca keyfi bir uygulamanın neticesinde insanlarımız büyük bir mağduriyet yaşadı 2013 yılına kadar. 2013 yılında Cumhurbaşkanımız, başbakan iken bir Başbakanlık genelgesi ile kamuda başörtüsü serbestliği sağlanmıştı ve yaklaşık 17 yıldır da Türkiye’nin gündemi olmayan bir konuydu ve Türkiye’nin gündeminde olmayan bu konuyu Cumhuriyet Halk Partisi ve Sayın Kılıçdaroğlu, bir açıklaması ile ve sonrasında da bir kanun teklifi ile çözeceklerini ifade etti.

 

“Kılıçdaroğlu’nun teklifi sorunlu”

 

Kanun teklifine baktığımız zaman da çok sorunlu. Kanun teklifi hep sorunlara ulaşacak. Başörtüsü yasağını tekrar geri getirecek bir düzenleme olarak ortaya çıkıyor. Orada kanun teklifinde sadece kamuda bir mesleği icra eden diye belirterek, eğitim öğretimi, üniversiteleri, özel sektörde çalışanları dışlayan başörtüsü yasağını adeta geri getiren bir düzenleme gibi karşımıza çıktı. Ve kanun teklifi bu sorun ortada yokken, Anayasa’da kanunlarda bir yasak yokken, siz kanunla bu düzenlemeyi yaptığınızda bu kanun düzenlemesi ilerde değişebilir ve başörtüsü yasağı tekrar geriye getirilebilir.

 

“Türkiye gündeminden tamamen çıkarmak lazım”

 

O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Bunu anayasa değişikliği ile çözelim. Buyurun, var mısınız?’ dedi. Gerçekten doğrusu da buydu. Anayasa değişikliği ile bu sorunu kalıcı olarak Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkarmak lazım. Bu tür konuları gündeme getirme hiç kimsenin artık cesaret edememesi gerekiyor. O nedenle Anayasa’nın 24.maddesinde ‘Din ve Vicdan Hürriyeti’ başlığı altındaki maddede hiç bir kadının başı açık ya da kapalı olması nedeniyle kamu hizmetlerinden, temel hak ve hürriyetlerinden yararlanmasından yasaklanamayacağına yönelik bir düzenleme getiriliyor.

 

“Tek bir madde ile çözülüyor”

 

Din ve vicdan hürriyeti maddesinde düzenlenerek bu konunun laiklik ilkesinin teminatı altında bir temel hak olarak kullanılmasının da garanti altına alınması sağlanmış oluyor. Bu çok önemli bir düzenleme. Anayasa değişikliğinde tek bir madde ile 24.madde ile bu problem çözülmüş olacak.

 

“Başı açık olan için de kapalı olan için de anayasal teminat olacak”

 

Burada hem başı açıkların hem de başı kapalıların temel hak ve hürriyetlerinden yararlanırken, eğitim hakkıdır, çalışma hakkıdır, gerek özel sektörde gerek kamuda, tüm bu haklardan yararlanırken hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaması, başörtüsünü açtığı için ya da kapattığı için hiçbir engelleme ile karşılaşmaması yönünde anayasal bir teminat olacak.

 

“Muhalefetin destek vermesi önemli”

 

Tabi bu anayasa değişikliğine muhalefetin destek vermesi önemli. Değişik açıklamalar var. Destek vermeyeceğini söyleyenler de var. Ama burada özellikle nitelikli çoğunluk gerektiren bir durum... Anayasa değişikliği 330 milletvekili ile kabul edilebiliyor. 400’ün üzerinde milletvekili ile referanduma gitmeden kabul edilebiliyor. Yani 330 ile 400 arasında bir oy oranı ile kabul edilirse burada zorunlu referandum söz konusu oluyor. Meclis’te tabi ki zorunlu referanduma gerek kalmadan da bu iş çözülebiliyor. O nedenle elbette ki muhalefetle de teklif verilme aşamasında görüşülüyor.

Bir de 41.madde de ailenin korunması ile ilgili düzenleme söz konusu olacak. 41.maddede de ‘Aile toplumun temelidir’ denilmektedir. Türk milleti aileye önem verir. Eşler arasında eşitliğe dayanır. Evlilik kurumu ile ilgili bir düzenleme. İlerde çıkacak sorunları bertaraf edebilme açısından burada da evlenme ile evlilik kurumunun kadın ve erkeğin evlenmesi ile oluşabileceğine yönelik bir düzenleme gerçekleşecek.”

 

“Amasra’daki maden kazası hepimizi üzdü”

 

AK Parti Bartın milletvekili Yılmaz Tunç’a yöneltilen son soru ise Amasra’da 41 maden işçisinin ölümü 11’inin de yaralanması sonrasında gündeme gelen ve TBMM’deki torba teklife de eklenen maden kazalarında vefat eden maden işçilerinin yakınlarına tanınacak maaş ve kamuda istihdamı kapsayan düzenleme ile ilgili oldu. Buna ilişkin görüşleri sorulan Milletvekili Tunç, Bartın'daki kazanın herkesi derinden sarstığını belirtti ve şunları söyledi:

 

“Tüm boyutlarıyla soruşturulacak”

“Benim memleketim. Amasra maden ocağındaki kazadan 15 dakika sonra biz olay yerine varmıştık ve gerçekten büyük bir acı yaşadık bütün millet olarak. Bütün dünya başsağlığı diledi. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız hemen ertesi sabahında Bartın Amasra’ya geldi ve kazanın olduğu yerde incelmeler yaptı. Bütün madencilerimizin ailelerine, milletimize baş sağlığı diledi ve maden şehitlerimizin ailelerine sahip çıkacağını söyledi. Bu konunun tüm boyutları ile teknik bütün detayları ile araştırılacağını, soruşturulacağını ve ilgililerden, sorumlulardan hesap sorulacağını söyledi. ‘Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın’ dedi.

 

“Sınırlama kaldırıldı”

 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen kanun teklifimizle birlikte madencilerimizin yakınlarına maaş bağlanabilmesi, sigorta prim ve sürelerinin dikkate alınmadan maaş bağlanması, yine eş ve çocuklarına kamuda iş imkânı sağlanabilmesi, eş ve çocuk yoksa kardeşlerinin bu imkânlardan yararlanabilmesi ve bu konuda da tüm maden şehitlerimizin yakınlarının 2003 öncesi ve 2014 sonrası sınırlaması kaldırılarak böyle bir düzenleme komisyondan geçti. Önümüzdeki günlerde Genel Kurul’a gelecek. Ben bir kez daha milletimize, maden şehidi ailelerimize, Bartın’ımıza, Amasra’mıza baş sağlığı diliyorum. Yaralı madencilerimize de şifalar diliyorum. Şu anda da tedavileri devam ediyor.”

KAYNAK: BARTIN HALK GAZETESİ