Araştırmacı gazeteci Orhan Akyüz’ün, TTK Genel Müdürlüğü’nün istatistik verilerinden derlediği bilgilere göre, kurumun emeğin başkenti kömür kent olarak bilinen Zonguldak’taki Kozlu, Üzülmez, Karadon ve Armutçuk’un yanı sıra Bartın’daki Amasra müessese müdürlükleri ile diğer iş yerlerinde çalışan işçi sayısı 1977’de 42 bin 784, 2025’de ise 7 bin 786 olarak kayıtlarda yer aldı.
1518 İŞÇİ EMEKLİYE AYRILDI
Bu arada 2024 yılında ve 2025 yılı ocak ayı sonu itibariyle yeraltından 1193 ve yer üstünden de 325 olarak 1518 işçi emekli oldu. Şu anda kurumda yeraltında 6 bin 459 ve yer üstünde de 1327 olmak üzere halihazırda toplamda 7 bin 786 işçi istihdam edilmekte.
İKİ KATLI ŞEHİR
TTK’nın faaliyet gösterdiği Zonguldak'ta, kömür üretimi nedeniyle yerleşim yerlerinin altındaki galerilerde adeta ikinci bir şehir varlığını sürdürüyor.
Verilerde, 1 Nisan 1924 tarihinde Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il Zonguldak’ta, kömür işletmeciliğine başlandığı 1848’den günümüze dek TTK’nın 5 müessese müdürlüğünün yanı sıra daha sonraları özel firmaların da açtıkları galerilerde kömür üretimi yapılıyor.
Üretim işçileri, 3 vardiyada girdikleri kömür ocaklarındaki faaliyetleri sırasında her türlü ihtiyaçlarını da yerin altında gideriyorlar.
Yemeklerini maden ocaklarında oluşturdukları sofralarda yiyen madenciler, kilometrelerce uzunluktaki karanlık dehlizlerde mesaileri süresince ayrı bir yaşam sürdürüyorlar.
Madencilerin işçi asansörleri ve ardından bindikleri fayton denilen demir yolu aracıyla ilerledikleri galeriler, yerleşim yerlerinin altına uzanan üretim alanlarıyla Zonguldak'ı adeta “iki katlı şehir" haline getiriyor.
177 YILDIR ÜRETİLİYOR
Yer üstünde günlük yaşamın olağan koşuşturmasındaki insanlar ile yeraltında kömür çıkartmak için kazmasını doğanın bağrına saplayan madenciler, 177 yıllık kömür kentini farklı kılan en temel özellikleri arasında yer alıyor.
HAVZADAKİ 1.5 MİLYAR TON JEOLOJİK TAŞ KÖMÜRÜ REZERVİ VAR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kayıtlarında da yer alan TTK havzasında eksi 1200 metre derinliğe kadar tespit edilen 1 milyar 508 milyon 810 bin 173 ton ekonomiye kazandırılması gereken jeolojik taş kömürü rezervi düşünüldüğünde, kentin altının daha uzun yıllar kazılmaya devam edilmesi bekleniyor.
HAVZADA 1865’DEN İTİBAREN KÖMÜR ÜRETİMİ YAPILIYOR
TTK’nın kayıtlarında da şu ifadelere yer verildi:
“Havzada 1865 yılından itibaren taş kömürü üretimi yapılmış, ülke kalkınmasında da önemli bir yer almıştır.
Oluşum evresi ve kalitelerine göre 3 tip kömür vardır. Bunlar sırasıyla antrasit, taş kömürü ve linyittir. Taş kömürünün kökeni bitki, ana bileşeni ise karbondur.
Ülkemizde taş kömürü madenciliği/üretimi, Zonguldak havzasında TTK ve rödavans firmaları tarafından yürütülmektedir.
Derin yeraltı kömür madenciliği yapılan Zonguldak taş kömürü havzasında karmaşık jeolojik yapısı tam mekanizasyona gidilmesini engellemekte, dolayısıyla taş kömürü üretimi büyük ölçüde insan gücüne dayalı, emek-yoğun sisteminde gerçekleştirilmektedir.
Havza tarihi boyunca maksimum tüvanan (elenerek yıkanmamış) üretimi 1974 yılında 8 milyon 500 bin ton, satılabilir üretim ise 1967 ve 1974 yıllarında yaklaşık 5 milyon ton olarak gerçekleştirilmiştir. 1974 yılındaki 5 milyon ton satılabilir üretim miktarına kadar zaman zaman düşüşler yaşansa da yakalanan bu önemli artış trendi ve üretim değeri zamanla korunamamış ve o yıldan sonra azalmaya başlayarak 1982 yılından sonra 4 milyon ton, 2015 yılından itibaren 1 milyon tonun altına inmiştir.
1989’DA RÖDOVANS İŞLETMECİLİĞİNE BAŞLANDI
1989 yılından itibaren TTK tarafından işletilemeyen rezervlerin, hukuku TTK uhdesinde kalmak kaydıyla rödovans karşılığı özel firmalara işlettirilmesi uygulaması başlatılmıştır.
16 KÖMÜR SAHASI VARDI
Bu arada TTK Genel Müdürlüğü’nün 2023 verilerine göre, TTK’ya ait bölgelerden Üzülmez’de 6, Karadon’da 9 ve Kozlu’da 1 olmak üzere toplamda 16 rödovans işletmecisi faaliyet gösteriyor.
RÖDOVANS NEDİR?
Rödovans, maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesidir. Rödovans sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen atipik bir özel hukuk sözleşmesidir. Sözleşmenin tarafları ise maden ruhsat sahibi ile maden alanının işletme hakkını devralacak üçüncü kişidir.
“TTK’DAKİ 14 BİN NORM KADRO KORUNMALI, EMEKLİYE AYRILANLAR KADAR İSTİHDAM YAPILMALIDIR”
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil,, gazeteci Orhan Akyüz’e yaptığı açıklamada, TTK’nın Zonguldak’taki Kozlu, Üzülmez, Karadon ve Armutçuk’un yanı sıra Bartın’daki Amasra müessese müdürlüklerinin maden ocaklarında 14 bin norm kadrosunun (işçi sayısı) korunarak her yıl emekliye ayrılanlar kadar istihdamın yapılması gerektiğine dikkati çekti.
“14 BİN NORM KADRO, 11 BİN 700 OLARAK REVİZE EDİLEBİLİR”
İşçi eksikliklerinin giderilmesi durumunda üretimde gözle görülür oranda artış yaşanacağına işaret eden Başkan Yeşil, şu ifadeleri kullandı:
“Kurumumuzda hız kesmeden emeklilikler sürüyor, buna bağlı olarak da ister istemez işçi açıklarımız artıyor. İvedilikle stratejik öneme haiz taş kömürü üretiminin artırılmasının planlaması yapılarak işçi açıklarımızın giderilmesi zorunluluğu vardır. TTK’nın 14 bin norm kadro ile çalıştırılması gerekiyor, ancak yeni oluşabilecek norm kadro sayısı mekanize kazı sistemlerinin eksiksiz oturtulmasının ardından 11 bin 700 olarak revize edilebilir. Norm kadronun muhafaza edilmesi halinde taş kömürü üretimimizi artırarak ülkemize ve milletimize daha çok hizmet eder duruma gelinecektir. Her daim sıklıkla dile getirdiğimiz gibi talebimiz mevcut norm kadro korunarak her yıl emekliye ayrılanlar kadar istihdamın olmasıdır, bunun hayata geçirilmesi durumunda önceden de dile getirdiğim gibi üretimdeki gözle görülür artışı herkesin göreceği aşikardır. Ayrıca şunu da belirtmekte fayda görüyorum ki teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, uygulayacak olan insandır.”
“1,5 MİLYAR TON TAŞ KÖMÜRÜ REZERVİMİZ MEVCUT, ÜLKEMİZİN DE TAŞ KÖMÜRÜNE İHTİYACI VAR, TTK’YI AYAKTA TUTMALIYIZ”
Genel Başkan Yeşil, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Havzamızda 1 milyar 500 milyon ton civarında taş kömürü rezervimiz mevcut. Bu rezervi yerüstüne çıkarıp ülkemiz sanayisine kazandırma zorunluluğumuz var. Türkiye’nin yerli ve milli kaynağı taş kömüründe üretime sahip çıkmalıyız. Yerli ve milli kömür üretimi kesinlikle desteklenmelidir. Çünkü ülkemizin taş kömürüne ihtiyacı apaçık belli, taş kömürünü ülke ekonomisine kazandırmak için çalışıyoruz. Bu güzide göz bebeğimiz kurumumuzu ayakta tutmalıyız, burası madencilik anlamında da bir okuldur.”
TTK’nın kayıtlarına göre, kurumda 1973-2025 yıllarında istihdam edilen işçi sayıları şöyle: