Bu kent ve TTK hakkında duyarsız olmak çok büyük nankörlük olur, hele elinde çözüm senaryoları olan ben ve hiçbir mevki-makam beklentisi olmayan ben, bir kenarda oturup susarsam dilsiz şeytandan ne farkım olur? Her platformda çözüm önerilerimi söyleyeceğim, bıkmayacağım, birilerinin hariçten gazel okuduğumu düşünmesi hiç umurumda değil.
Zonguldak ve TTK’ nda da her iş kazası olduğunda; aynı kişiler aynı şeyleri söyler ve söyledikleri doğru mudur, yanlış mıdır kamuoyu pek de ciddiye almaz, dinler geçer, bir sonraki kaza oluncaya kadar, kaza oldu mu aynı nakarat tekrarlanır, çünkü kamuoyu artık bu konulardan bıktı, temcit pilavı gibi aynı şeyler…
Eğer elinde bir imkanınız var ve kurum hakkında bazı iyileştirmelerde katkı yapacak konumdaysanız, bütün bu özelliklerinize rağmen tüm çözüm önerilerini görmezden geliyor sizde bir çözüm üretmiyor işi zamana bırakıyor, günü birlik yaşıyor kurumun yavaşça ölümünde ve her maden kazasında yiten canlarımızın ve yakınlarının vebalini taşıyorsunuz- iter iktidar olun, ister muhalefet ben sizin gibi vurdum duymazlara başka bir ad versem o da uyar ama efendilik ben de kalsın.
Sözüm sadece iktidar ve yöneticilere değil, aynı serzenişimi muhalefete de yapıyorum: Kardeşim yıllardır bu kurum için çözüm önerilerimi her ortamda dile getirmeme rağmen bana karşı bu neden kör ve sağır olursunuz, iktidar milletvekillerinin beni dinlememesini normal karşılıyorum da muhalefetin beni yok saymasını bir türlü anlamıyorum. Örnek veriyorum: Amasra ve son TTK Armutçuk’ ta olan göçükten sonra sayın Deniz YAVUZYILMAZ’ın açıklaması:
“bu kaza işçi noksanlığından olmuştur ve Sayıştay raporu da bunu söylüyor.” Dediklerin doğru da olsa sayın vekil, bu açıklama günü kurtarma için yapılan ve hiçbir derinliği olmayan bir açıklamadır, muhalefet olarak bu güzide kurumu bu çıkmazdan çıkaracak bir çözüm öneriniz var mı? Çıkın bunu kamuoyu ile paylaşın.
Şimdi kim hariçten gazel okuyor siz karar verin.
Not : Böyle bir yazıyı yazarak vicdanen rahat olduğum düşünülmesin…