“Bir dinin içinde, özellikle İslamlıkta, tasavvufa dayanan ve kimi ilkelerle birbirinden ayrılan kollardan, Tanrı’ya kendine özgü bir tarzda, ayrı tarzda ulaşma savında olan yollardan her biri.” Oxford Languages sağlayıcısından tanımlar
Bu benim uzmanlık alanım değil ama bu konuda görüş belirtmek için hiç uzman olmaya gerek yoktur, çünkü İslamiyet’ten yaklaşık 300 yıl sonra ortaya çıkan mezhepler gibi tarikatlarda amaç olarak her ne kadar Allah’ ulaşma yolu gibi görünse de işin aslı Allah’a ulaşmak değil, saf ve temiz ama eğitimsiz toplumları etkileyerek kendilerine sıkıca bağlamak ve o saf temiz ancak araştırmadan sadece inancı gereği cenneti isteyen ve bunun yolunun da tarikatlardan geçebileceğine inanan insanları sömürü aracıdır.
Hiçbir tarikat hiç kimseyi Allah’a götürmeyeceği gibi ne cennet, ne de cehennem üzerinde söz sahibi değildirler ama dediğim gibi saf ve temiz insanları etrafında toplayarak oluşturdukları maddi ve sahte manevi güçleriyle her kesimden, her makamdan, her meslekten kısacası her alanda kendilerine yaratmış oldukları güç ile yollarına devam etmektedirler, bir Müslüman “benim mezhebim yoktur, Allah bir Resulü hak “ diyebiliyorsa Müslümandır ve dinin içinde olacağı gibi, her inanan insan “Ben tarikatları reddediyorum” dediğinde de Allah ve Resulüne bağlı olduğu sürece en doğru yolda olduğunu bilmelidir, peki bu tarikatlar neden hala çok güçlü ve hala her kesimden bu kadar destek alıyorlar? Bunun cevabı açık: Bağımsız bir vatansever araştırma gurubu işin derinliklerine indiğinde bunların hedefinin Allah’a ulaşmak olmadığı gibi arkalarında Türkiye düşmanı birkaç ülke olduğunu göreceklerdir, buna benzer dünyanın başka Müslüman ülkelerindeki örneklere bakıp ders çıkarmak mümkün olmasına rağmen içerideki işbirlikçilerin gücü o derece yüksek ki _-Allah korusun çoğu kimse hala yaklaşan tehlikeyi göremiyor bu kişiler sıradan bir vatandaş olsalar endişe duymam ama? - bu defa hedeflerine oldukça emin adımlarla ilerliyorlar ancak bunun araştırılması için tam bir vatanseverlik şart ve araştırmayan ve hazır cennet bekleyen insanlar ki bunların içinde en yüksek mevkiler, en yüksek mamalar, en saygın insanlar olduğundan geriden takip eden halk da onlara bakınca gözü kapalı tarikatların içine girip körü körüne ve hatta militanca tavırlarla sonuçta cennete gideceklerini hayal ettiklerinden bazen tarikat kurucuların- ki bunlar sadece uyanık ama eğitimsiz kimselerdir- akıl dışı davranışlarını da normal ve emir telakki etmektedirler, bu tarikat sahiplerinin bilinç altında yatan saçma ve sapık düşüncelerinin bile verecekleri basit bir fetva ile normalmiş gibi görmeye hazır bir kitle ellerinde var olduğu sürece yaklaşan tehlikeyi göremeyen halka tarikat hakikatini anlatmak zor bile olsa benim elimden gelen bu…
Narin ne olur hakkını helal et ve bizi affet.