SEVDAYA DÜŞTÜ ÖMRÜM...

Karanlıkların ortasında, bir çıkmaz sokakta, akşam güneşinin elvedasında , yaralı bir kartal gibi süzülmüştüm gökyüzünün maviliklerine.

Abone Ol

Kırık dökük bir geçmişin içinden gelmiştim kapına.
Sakallarım da, özlemin ağarmışlığı, göz bebeklerimde tutuşan bir çift kor ateş ve sol yanımı sızlatan ağır yaralı sevdan.
Herkesin, yarası ayrı mı kanardı, sevdası yarım kalınca?...

Sevdaya düşmüştü, ömrüm, gençliğimin son baharında.
Bir Eylül fırtınasıydı, bir eski zamandı.
İlk heyecanım, ilk yürek çırpınışım, ilk kendimle savaşımdı.
Uğruna, geceler boyunca şiirler yazardım, türküler dinlerdim hatta kimi zaman Abdal Neşet Ertaş ustaya kafa tutardım.
Ama, dertli sazın bam teline vurunca, yeniden barışırdık.
Cahildim, gözlerinin yalancı rengi kanmıştım.
Sevdanın orta yerine düşmüştü ömrüm.
Ama, bilirdim ki, sana kavuşmam yasak, sözlerimin çoğu tutsaktı.
Çünkü, Eylül mağdurlarıydık.
Sol yanımızı mahpuslarda, karanlık sokaklarda, soğuk ranzalarda, kavgamızın yarısında bırakmıştık.

Murat İleri