Şehirli olmak bir kültür meselesidir, şehirli olmak medeni olmayı gerektirir, Şehirler tarımsal faaliyetin olmadığı, çoğunluğun genelde, ticaret, sanat, sanayi, hizmet ve yönetimle insanların bir araya gelerek toplu yaşadıkları,kendine has kuralı,kaidesi,usulü ,adabı olan alanlardır.
Zaman içerisinde buralarda ilime, bilime ve insanlığın gereği olan güzelliklere dayalı şehirlilik kültürleri oluşmuş, buralarda yaşayan insanlara da medeni insanlar denmiştir . Medeni insan ilimden, bilimden, teknolojiden ,madden ve manen faydalanan ve gelişen insandır. Dolayısı ile medeni insanlarda gayri ahlaki ve insanlık dışı kötülükler ,çirkinlikler beklenilmez.
Bu gün maalesef şehirlerimizde bu olguların sadece kırıntılarını görebiliyoruz, yüz yıl içinde artan nüfusla birlikte, kırsal kesimlerden şehirlere olan göçlerin,şehirlerin mevcut nüfusların kat kat üstüne çıkarması ve göç edenlerin bir kısmının şehir kültürüne uyumsuzluğu neticesinde şehirlilik kültürü de ortadan kalktı. 1927 de 13 Milyon 600 olan Türkiye nüfus ,1960 lar da 27 milyon 700, 1970 de 35 milyon 600, 1980 de 44 milyon 700, hasılı her 10 senede 10 milyon un üzerinde bir nüfus artışı ile bu gün Türkiye nüfusu 83 milyonun üzerine çıkmıştır, buna birde son yıllarda komşu ülkelerden gelen 5,5 milyon luk mülteci göçü de eklenince Türkiye de 90 milyon a yakın bir nüfus oluştu, böylece de şehirli olmak şehirlilik ve şehir kültürü de maalesef sizlere ömür. Devletin en üst kademesinden itibaren, Bakanlar,Valiler bas bas bağırılıyorlar meske,mesafe ve temizlik covit 19 salgını için çok önemli diye , hey hat sanki kulaklar sağır, gözler kör olmuş,sonra bu cahil cesaretlilere ceza yazmak zorunda kal , bu sebeple insanlara para ceza yazılması bile şehirliliğin bittiğinin göstergesidir, Kanun tanımazlık ,kurallara uymamak, komşusuna ,yoldaki vatandaşa saygı göstermemek, boşanmalar, öldürmeler, gayri meşru ilişkiler, bu ahlaksızlıkların sanatçı geçinen bir takın kimseler tarafından topluma magazin adı altında sunulması, yeni yetişen nesillerin ve bir kısım insanların bunları taklit etmesi ve daha sayabileceğim ,gerçek şehirli insanlarımızın son derece rahatsız olduğu bir çok menfi olay ve hadiseler şehirliliğin öldüğünün göstergesidir. Giyim ,kuşamı ile bir şey sandığınız insanların konuşmasını duyunca iğreniyorsunuz.
Utanmak,sıkılmak,çekinmek,hakkına razı olmak bitmiş ,adam sokak ortasında telefonda konuştuğu kişiye en yüksek tonda ana avrat sövüyor,Hastanede,doktora saldırıyor, polise yumruk atıyor, gündüz gözü ile soygun,kapkaç yapıyor, bakıyorsunuz adama suç makinesi imiş ,ne demek suç makinesi olmak, hırsızlık, rüşvet, kapkaç, uyuşturucu defalarca ,say sayabildiğin kadar, şimdi birde denetimli serbestlik çıktık ki, bu fiilleri işleyene adeta gün doğmuş, sonrada suç makinesi ha.Bu bozuk yapı ve zihniyet sahiplerinin bir kısmının idarede de söz sahibi olması ile de ,rüşvet,irtikap,yolsuzluk, yetkiyi kötüye kullanmalar ayyuka çıktı ve çıkmaya da devam ediyor.
Netice şehirlilik kültürünü ve şehirleri hep beraber öldürdük, geçmiş olsun. Bundan sonra düzelir mi, çok zor çokkk.