Ufukta batarken, akşam güneşi, yorgun kemancının şarkısının orta yerinde buluyorum kendimi.
İnsan, hüzün demek biraz da.
İçinde hüzün taşımayan, hayat biraz da eksik değil mi?
Görmezden geliyoruz, dalgaların seyrini, martıların yalnızlığını, hüznü ve seher yıldızını.Bu yüzden, kaybettik içimizdeki sevgi denizini...
Kalabalıklar, içinde yapayalnızız.Evde, iş yerinde, okulda, fabrikada hatta en sevdiklerinin kalesinde vs.tek başımıza değil miyiz?
Dünyanın efkarından da, kaçarken de, yalnızız.
Bu yüzdendir, sosyal medya platformlarına sığınmamız, sanal dünyada kayboluşumuz, hayali karakterlere sığınmamız.
İnsan, insana ağır geliyor.Bundandır, boşanma sayılarındaki artışlar, sebepsiz terk edişler, keyfi keder ayrılıklar...
Sebepsiz, değildir intiharlar.
Her, ölen pişman olsa da, yine yalnız ölür.
Sevgiyi, saygıyı ve vefayı hayatımızın temel taşı yapmak zorundayız.
Bencilliğin, egoların ve kibirin olduğu yaşam biçimi ile hergün yapayalnız öleceksiniz.
Sahildeki kemancı bölüşerken, şarkısını o nakaratın bir parçası olmayacağımız sürece yapayalnızız...
Murat İleri