Saadet Partisi Merkez İlçe 8. Olağan Genel Kongresi Saadet Partisi Genel Sekreteri Cafer Güneş’in katılımı ile bugün Dedeman Otel’de yapıldı.
Dedeman Otel’de ki kongreye, Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol, Gelecek Partisi Partisi İl Başkanı Şenol Cin, Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu, Zonguldak İli Dernek Federasyonu Başkanı Necati Başar, Çaycumalılar Dernek Başkanı Savaş Çiloğlu, Trabzonlular Derneği Başkanı Ahmet Bayrak, Tüm İşçi Emeklileri Derneği Başkanı İsmail Bayraktar, Kadın ve Gençlik Kolları ve partililer katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı İsmail Üstünyer, “Değerli Genel Başkan Yardımcımız, değerli İl Başkanım, uzak ve yakından gelen değerli İl ve İlçe Başkanlarım, değerli misafirlerimiz, değerli delegelerimiz, kıymetli üyelerimiz, değerli basın mensuplarımız,
Saadet Partisi Zonguldak Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi’ne hepiniz hoş geldiniz, şerefler verdiniz efendim. Zonguldak Merkez İlçemiz, yaklaşık 121.000 nüfusa ve 90.000 seçmene sahip olup, 3 belde, 38 mahalle, 23 köy, 61 muhtarlık ve toplamda 300 sandık bölgesinden oluşmaktadır. Merkez ilçemiz, ağırlıklı olarak emekli, memur, işçi, esnaf ve köylerde oturan vatandaşlarımızdan oluşan bir yapıya sahiptir. Ayrıca, Merkez İlçemizin başlıca geçim kaynağı taş kömürü madenciliğidir.
Bazı kişiler taş kömürünün önemini yitirdiğini ileri sürse de, aksine tüm dünyada kömürün önemi daha da artmıştır. Zonguldak’ta kömür, sadece kömür değil, aynı zamanda bir varoluş sebebidir. Kömür, Merkez İlçemiz için iştir, aştır, emektir, sudur, yoldur, elektriktir, sanayidir, limandır, demir yoludur, konuttur, okuldur ve hatta camidir. Kömür, Merkez İlçemiz için bir kültürdür, sanattır, acıdır, sevinceptir, şehadettir, kalkınmadır ve mücadeledir. Kimse Zonguldak’ta kömür gerçeğini yok sayamaz, değerini düşüremez ve inkâr edemez!
750 milyon ton tespit edilmiş, 1.5 milyar ton tahmini taş kömürü kaynağını yer yüzüne çıkaramayanlar, bizi başka hayallerle oyalamasınlar. Öncelikle tespit edilen kömürümüzü ekonomiye kazandırın, ondan sonra diğer varlıklarla ilgili çalışmalar yapın. Örneğin, Bartın Amasra ilçesinin nüfusu 5 bin olup, yazın 60 bine kadar çıkmaktadır. Karabük Safranbolu ilçemiz önemli bir turizm merkezi olmakla birlikte, bu sektör de o illerin göç vermesini engellemeye yetmemektedir.
Evet, 3 yıl önce yine burada kısa bir konuşma ile başlamıştım. Ancak 3 yıldan bu yana kömür üretiminde bir artış sağlanamamıştır, belki de daha geri gitmiştir. 3 yıl boyunca emeklilerimizin, işçilerimizin, esnaflarımızın, memurlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, vakıf, dernek ve sendikalarımızın yanlarında olarak faaliyetlerine destek olmaya çalıştık. Fakat bir gerçektir ki, Merkez İlçemizin 3 yıl önceki sorunları azalmamış, aksine artarak devam etmiştir.
Otopark sorunları, trafik akış sorunları daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Fevkanî Köprüsü’nü yıkalım, trafik sorununu çözelim diyenlerin kulakları çınlasın. O günlerde Fevkanî Köprüsü’nün yıkımına karşı çıkanların, bugün yerel yönetimlerde olmalarından dolayı, köprüden çıkan demir çelik, bakır gibi milyonlarca TL değerinde olan hurdaların nerelere ve nasıl gittiği konusunda tatmin edici bir açıklama beklemek hakkımız olsa gerek. Belediyelerin tüm hizmet kalemlerine 6 ay içinde 2 defa, %100'lerden %300’e varan oranlarla zam yapmaları, toplu taşıma hizmetlerinin aksaması, zaten daracık olan kaldırımlarda işgallerin devam etmesi, konut sorunlarının çözülememesi bugün halkımızı geçinmekte daha da zorlamaktadır. Emeklilerimiz ise adeta inlemektedir.
Bizler, Saadet Partisi olarak, daima iyinin, doğrunun, güzelin ve hakkın yanında olmaya; kötülüğün, şerrin ve haksızlığın karşısında olmaya devam edeceğiz. Yaşanabilir bir Türkiye, yaşanabilir bir Zonguldak ancak Saadet Partisi ile mümkündür. Katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür eder, hürmet ve muhabbetlerimi sunar, kongremizin hayırlı olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.”
Program saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Ardından Divan heyeti oluşturuldu.
Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, partisinin 8. Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
"Davetimize icabet eden siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, Zonguldak'ın maddi ve manevi kalkınmasında büyük emek ve gayret gösteren sivil toplum kuruluşları, dernekler ve vakıfların değerli yöneticileri, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler ve gençler, Saadet Partisi Merkez İlçe 8. Olağan Kongremize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Gerçekten bu davetimize icabet ettiğiniz için Merkez İlçe Başkanımız adına, il başkanlığı kadrosu adına ve Saadet Partisi adına çok teşekkür ediyorum. Gönülden bunu ifade etmek istiyorum.
Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda çok zor ve kötü günlerden geçtiği bir ortamda bir kongre icra ediyoruz. Biliyorsunuz, iki gün önce Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye genelinde gayrisafi yurt içi hasılaya göre fakirleşen 15 ili açıkladı. Birinci sırada Afrin, ikinci sırada Bayburt ve üçüncü sırada Zonguldak yer aldı. Bu, bu kentte görev yapan iktidar ve muhalefet partilerinin tüm milletvekillerine bir ayıp olarak yeter. Aynı zamanda bürokratik anlamda görev yapan vali başta olmak üzere, tüm bürokrasiye de bu bir ayıp olarak yeter.
Zonguldak ilinde Filyos beldesinde doğal gaz rejimi bulundu. Doğal gaz işleme tesisi orada kuruldu ve şu anda Türkiye'ye pompalanıyor ve şarj ediliyor. Filyos Liman Projesi Türkiye'nin üçüncü büyük liman projesi olarak orada kuruldu. Türkiye'de biraz önce Merkez Belediye Başkanımız ifade etti. Jeolojik bir rezerv var ve demir çelik sektöründe kullanılan çok önemli bir kömür rezervi de burada mevcut. Ama yine de fakirleşen bir Zonguldak, yatırım almayan bir Zonguldak var. Sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri, başta olmak üzere hepsi değerli abilerimiz, kardeşlerimiz burada. Bunları anlatıyor, siyasilere ifade ediyorlar, rapor sunuyorlar, basın açıklamaları yapıyorlar. Biz hepimiz Saadet Partisi olarak bunları ifade ediyoruz. Lakin bizim söylediklerimiz duvara çarpıyor ve geri dönüyor.
Zonguldak, son 20 yılda gerçekten yatırım almayan bir il. Son olarak İl Dernekleri Konfederasyonu İstanbul’da bir organizasyon yaptı. Bu organizasyonu takip ettik. Kıymetli Adalet Bakanımız, hemşehrimiz sayılır, Bartınlı, orada bir konuşma yaptı. Zonguldak’a çok büyük yatırımlar yapıldığını söyledi. Ancak bunun arkasından bir gün sonra TÜİK raporu açıklandı. Sayın Bakanımız inşallah TÜİK raporuna dikkatli bir şekilde bakar ve bu fakirleşme oranlarının yüksek olmasının nedenini anlamış olur.
Değerli arkadaşlar, Genel Başkan Yardımcımız ve Genel Sekreterim burada. Ben fazla siyasi, politik konuşma yapmak istemiyorum ama birkaç cümle sarf etmeden de geçemeyeceğim maalesef. Şimdi, bu kentte emekli sayımız çok. Şu Gazipaşa Caddesi'ne bir bakın. Gazipaşa Caddesi’nden arabayla bir geçin. O Gazipaşa Caddesi’ndeki çukurlar ve yolun durumu bize yakışıyor mu? Bugün acılıktan Gazipaşa Caddesi’ne gelmek isteyen bir vatandaş, yaya olarak yürüyerek arabaya çarpmadan gelebilir mi? Daha bundan bir hafta önce Allah rahmet eylesin, gazeteci İbrahim Poyraz vefat etti. Niye vefat etti? Kendisine yolda tır çarptı. Bu kent böyle bir kent. AK Parti’yi beş yıl yönetti, ondan önce 10 yıl CHP yönetti, şimdi de CHP yönetiyor. Gelinen noktada, kesinlikle ve kesinlikle milletin menfaatine, halkın menfaatine hiçbir iş ve işlem yapılmadığı kanaatindeyiz. Tabii ki hakkı yemek doğru değildir. Bazı güzel işler de yapıldı, bunları da ifade ediyoruz. Lakin bir vatandaşın şehir merkezinde acılıktan, soğuk sudan kalkıp da yürüyerek Gazipaşa Caddesi’ne gelememesi büyük bir ayıptır.
O nedenle sesleniyorum. Başta Zonguldak Belediye Başkanı olmak üzere, arkasından iktidar partisinin milletvekillerine ve ana muhalefet partisinin milletvekillerine, lütfen bu kent için sesinizi yükseltin. Genel merkezlerinizde ve belediye başkanları toplantılarında, lütfen rica ediyoruz, bu kentin hizmet alması ve yatırım alması için mücadele sarf etmenizi sizden hakikaten rica ediyorum. İnşallah bundan sonraki dönemde Zonguldak büyük yatırımlar alır ve Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal kalkınmasına imza atılır.”
Saadet Partisi Genel Sekreteri Cafer Güneş, "Dernek başkanlarımız, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, muhterem divan, hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Zonguldak Merkez İlçe'nin sekizinci olağan kongresinde bulunuyoruz. Kongremizin vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Önceki arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Kongreden sonra görev alacak arkadaşlara da başarılar diliyoruz. Değerli arkadaşlar, bundan yaklaşık 15-20 gün önce büyük kongremizi yaptık. Yirmi gün önce, yani üç hafta önce, Genel Başkanımız Mahmut Arıkan kardeşimiz göreve geldi. Elbette ki genel başkanımıza da bilgi veriyoruz. Başkanlık divanı da sizlere selamlarını iletti, başarı dilekleri sundu.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'de hızlı değişen bir gündem var. Dünyada da hızlı değişen bir gündem var. Bu gündemi takip eden birçok ilgi grubu, başta siyasi partiler olmak üzere bulunmaktadır. Biz de Saadet Partisi'yiz. Saadet Partisi, olaylara bir görüşün gözüyle değil, milli görüşün gözüyle bakar. Saadet Partisi'nin 55 yıllık bir geçmişi var. Zaman zaman iktidara gelmiş ve bir yıl başbakanlık yapmış, öncesinde de başbakan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Her geldiği dönemde Türkiye'ye büyük hizmetler etmiştir.
Siyasiler, iktidara gelenler veya iktidara tavsiyede bulunan muhalefet, öyle işler yapmalıdır ki; Türkiye halkı, siyasetçilerin yaptığı işlerin arkasından gelmelidir. Eğer halk idarecileri geçiyorsa, bunalım çıkar, kaos olur. Bu yüzden devlet önden gitmeli, belediye önden gitmeli. Yani, "Gecekondu yapın, ben arkadan gelirim, yıkarım" derseniz, buna baş edemezsiniz. Ancak gecekondu yapmamak için zemini siz hazırlarsanız, arsaları temin ederseniz, altyapıyı sağlarsanız, arkadan gelecek insanlar rahatça yerleşebilirler.
1945 yılında İkinci Dünya Savaşı'ndan çıkan Almanya, taş üstünde taş kalmamışken, 1960'lı yıllarda Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden işçi almış ve sadece 15 yıl gibi kısa bir sürede ülkelerini kalkındırmıştır. Bugün Almanya'nın kalkınmasında en büyük paya sahip olan Türk işçilerinin emeğidir. Neden bizim işçimiz Almanya'nın kalkınmasına katkı sağlıyor da, kendi ülkemizdeki genç, dinamik, bilgili ve kültürlü insanlar kendi ülkemizi kalkındıramıyor? Bu soruyu kendimize sormamız lazım.
Cumhuriyet kurulalı 101 yıl oldu. Bu 101 yıl içerisinde çok büyük afetler yaşadık; Kıbrıs Savaşı gibi küçük bir savaş, ardından da geçtiğimiz iki yıl içinde büyük bir deprem. Bunun dışında büyük felaketler yaşanmadı, elhamdülillah. Öyleyse Türkiye'nin dışarıdan işçi alması gerektiği kadar, fabrikaların da her yerde olması gerekirdi. Biraz önce İl Başkanımız, Zonguldak'la ilgili geri kalmışlık, giderlerin artışı, gelirlerin düşüşü ve kalkınmışlığın gerilemesiyle ilgili bazı rakamlar verdi. Türkiye'nin her tarafında bu durum var, demek ki Zonguldak'ta daha fazla sıkıntı var. Ben Zonguldak'a her geldiğimde gördüğüm manzara, üst üste yapılmış evler ve yoldan başka hiçbir şey yok. Kaldırım çok kısıtlı, yeşil alan ise çok az.
Diyeceksiniz ki, "Zonguldak ne yapalım, arazisi böyle." Zonguldak'ın arazisini açalım, vatandaşları başka yerlere yönlendirelim, ulaşımını sağlatalım, güzel köprüler yapalım, planlı ve programlı işler yapalım. Biz istiyoruz ki, belediye başkanları dertlerini devletine anlatabilsin. Hiçbir devlet başkanı, dünyanın hiçbir yerinde, "Belediyeleri silkeleyin, borçları alın" diye talimat vermesin. Biz, dertleriyle birlikte çalışmayı arzuluyoruz.
Saadet Partisi olarak, hangi partili olursa olsun, yasalar çerçevesinde kurulmuş her partiye kapımız açıktır. Her partiyle de görüşürüz. Hatırlayın, bu seçimde bizlere, "PKK ile iş birliği yapıyorsunuz" diye saldırdılar. Hatta bir defasında İstanbul'da dönemin İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Temel Karamollaoğlu'nun PKK ile anlaşma imzaladığını iddia etti. Orada iki genç dayanamayarak "Yalan söylüyorsun" dediler ve hızla toplandılar, götürüldüler ve hapse atıldılar. Arkasından mahkemeye çıkarıldılar, ceza aldılar. Temel Bey de çok ağır bir söz söyledi. "Kim ki," dedi, "benim hakkımda böyle bir şey söylüyorsa, ispatlayamazsa, o zaman...”
Yapmayın arkadaşlar, devletu gücünü, basın gücünü arkamıza alarak, devletin maddi imkanlarını kullanarak, üniversite hocalarını ve din adamlarını yanımıza alarak bu milletin geleceğiyle oynamayın. Suyu akışına bırakın; bu millet, kimi seçeceğini çok iyi bilir. Bunu bırakın. Öyle bir parti düşünün ki, 55 yıl içerisinde dört kez kapatılmış, beşinci partisini kurmuş. Kapatılma nedeni, bugün başörtüsüydü. Şimdi askeriyede, jandarmada ve poliste başörtülü kişiler var. Bu yüzden parti kapatılabilir mi? Bu suç olur mu? Bu, bizim milletimizin vazgeçilmezi. İsteyen başını açar, isteyen başını kapatır. Amaç o değildi, o sadece bahaneydi.
1974'te biz iktidara geldiğimizde çok güzel icraatlar yapıldı. Ancak, o dönemde de, "Siz solcularla iş birliği yapıyorsunuz" dediler. Bakın, tekrar söylüyorum, biz solcu değiliz, biz sağcı da değiliz, biz milli görüşçüyüz. Hakkı üstün tutarız. Adalet neredeyse, biz orada oluruz. Bu milletin evlatları arasında ayrım yapmayız. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkalarına yapmayız. Kimseyi zorlamayız, halkımıza gider, durumu anlatırız. Dilimiz tatlıdır, güzel konuşuruz. Ben Kırşehirliyim, Kırşehir'de Neşet Ertaş var. Türkülerinde, "Tatlı dile, güler yüze doyulur mu?" demiştir. Zehir gibi değil, çok affedersiniz. Özür dileyerek söylüyorum."
Konuşmaların ardından oy kullanma işlemine geçildi. Kongrede mevcut başkan İsmail Üstünyer tek liste yeniden başkanlığa seçildi.