Zaten,yazmak hüznü sever, biraz da yalnızlığı.
Neyse, konumuz bu değil.
Bazen, bir hayale aşık olursun, belki de bir düşe...
Zaman platonik aşka hasret olsa da, gönül eri elbette ilahi aşk da bulur yüreğini.
Ben, bir sevda çölünde denk geldim ona.Deli rüzgarın tenimi perçinlediği, Güneşin adeta gölgemi bile, kavururcasına yaktığı, kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeydim.
Ölmeyi mağfiret bilip, ama ölemediğim bir çaresizlik içindeydim...
Aşka, aşkın yaşamak ile Can bulduğu, O güzeller Sultanına rast gelmiştim...
O gönül Sultan'ı Hz.Mevlana Hazretleriydi.
Sımsıkı tutup ellerimden, usulca seslendi yaralı ve yıkık yüreğime...
Ben kimim? Beni söylediklerimde arama.Ben söylemediklerimde gizliyim, görmediğin koskoca derya gönlümdür.Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma.Onlar Aşk'tan gel-git'im. Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma. Ben yalnız Mevla'dan bir izim... Dedi... Ve irkildim, uyandım. Sabahın seheriydi, kendime geldim.
Kendime itiraf ettim, Aşk bize göre değil, sevgiyle yetinmemiz lazım.
Murat İleri