GÜNDEM

Prof. Dr. Bülent Özmen: 2023 Depremleri ve Türkiye'deki Etkileri

Doç. Dr. Bülent Özmen, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremin, Türkiye'deki deprem hareketliliği üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Abone Ol

Kahramanmaraş Depremleri ve Genel Durum

Bu büyük depremler, 11 ilde doğrudan etki yaratırken, 7 ilde de dolaylı olarak hissedilerek toplamda 18 ilde hasara neden oldu. Özmen, bu olayların Türkiye tarihindeki en geniş kapsamlı, en fazla can kaybına ve yıkıma neden olan depremler olduğunu belirtti.

Deprem Bölgesindeki Hareketlilik ve Frekans

Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 14'ünü etkileyen bu depremler sonrasında, 11 ilde yaşayan nüfusun yüzde 16,4'ü doğrudan etkilendi. Doç. Dr. Bülent Özmen, 6 Şubat 2023'ten bu yana bölgede meydana gelen 57 bin 15 depremin, bölgeyi günde ortalama 156, haftada 1096 ve ayda 4 bin 751 depremle sarsıldığını açıkladı. En fazla sarsıntının yaşandığı il ise 20 bin 761 depremle Kahramanmaraş oldu.

Eğitim ve Afetlere Dirençli Kentler

Özmen, afetlere karşı dirençli kentler oluşturmanın ve hazırlığın temelinde eğitimin yattığını vurguladı. Toplumun her kesiminin afet ve afet yönetimi konusunda eğitilmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, kamu kurumları ve belediyelerde görev yapan personele ek olarak üniversitelerin afet yönetimi konusunda lider bir rol oynaması gerektiğini belirtti.

Üniversitelerde Afet Yönetimi Eğitimi

Doç. Dr. Bülent Özmen, üniversitelerde afet ve afet yönetimi konusunda seçmeli ve zorunlu derslerin yer alması önerisinde bulundu. Bu eğitimlerin, kamu yönetiminden mühendisliğe, hukuktan sağlığa kadar geniş bir yelpazede sunulması gerektiğini belirtti. Özmen, "Bu konuda yetişmiş insan gücüne olan ihtiyaç, olası afetlere karşı en etkin şekilde hazırlık yapabilmek ve mücadele edebilmek adına kritik bir faktördür" dedi.

Mekansal Planlamaların Önemi

Afetlerle mücadelede bir diğer önemli adımın mekansal planlamalar olduğunu belirten Özmen, afet tehlike ve risk haritalarının hazırlanmasıyla yerleşim alanlarının uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle, afet riski yüksek olan bölgelerin imara açılmaması için etkili tedbirler alınması gerektiğini ifade etti.

Doç. Dr. Bülent Özmen'in bu açıklamaları, Türkiye'nin depremle başa çıkma stratejileri ve gelecekteki afetlere hazırlıklı olma çabaları hakkında önemli bir perspektif sunuyor.