Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, beş yıldır gönüllerini kırmaktan, insanları rencide etmekten ve tepeden bakmaktan geri durmadı.
Ancak, dün yaptıklarını unutarak bu akşam kendisini karşılayan partililer önünde toplu bir özür beyanında bulunarak, sanki sihirli bir dokunuşla her şeyi unutturabileceğini düşünüyor.
Acaba gerçekten bu özür, samimi bir pişmanlık mı, yoksa seçim öncesi halkın nabzını yoklayarak yapılmış bir taktik mi?
Öncelikle, beş yıldır küçük büyük demeden herkese tepeden bakan, gönülleri kıran bir yönetim anlayışına sahip olan Başkan Alan'ın bu ani değişimdeki niyeti sorgulanmalıdır.
Belki de bu özür, sadece seçmenin gönlünü almak için bir tornistanın ardında yapılmış bir çıkıştır.
Zira beş senelik bir dönemde insanları rencide etmek, ardından özür dilemek, kulağa pek de inandırıcı gelmiyor.
Başkan Alan'ın "Kalbini kırdığım herkesten özür dilerim" açıklaması, sanki bir toplu özür beyanı değil de, seçim mitingi konuşması gibiydi.
Acaba şimdiye kadar kişi başına düşen kırık kalp sayısını mı fark etti de özür diledi?
Yoksa seçim anketlerindeki düşük puanları mı gördü de bir anda vicdan muhasebesine geçti?
Belki de Zonguldaklılar, belediye başkanlarının yönetim anlayışında bir değişim bekliyorlardı fakat bu değişim önceki hataları hatırlayarak, samimi bir şekilde gerçekleştirilmeliydi.
Şimdi atılan bu özür adımı, sadece seçim öncesi yapılan bir PR hamlesi olarak değerlendirilebilir.
Özetle, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın özrü, bir tornistanın habercisi gibi duruyor. Gerçek bir değişim isteniyorsa, sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman samimi ve şeffaf bir yönetim sergilenmelidir.
Aksi takdirde, unutulan dünler, yarına damga vuracak olan bugünleri gölgeleyecektir.
Başkan Alan'ın özrüyle ilgili şüphe ve eleştiriler sadece yönetim anlayışına değil, aynı zamanda toplumun duygusal zekâsına da dokunuyor.
Beş yıllık bir dönemde biriken kırık kalpleri bir cümle ile onarmak, özellikle de seçim atmosferinde, adeta bir siyasi akıl oyunu gibi görünüyor.
Zonguldak halkı, özrün ötesinde somut eylemler ve gerçek bir değişim bekliyor.
"Kalbini kırdığım herkesten özür dilerim" demek, geçmişin hatalarını sadece sözle geçiştirmek olamaz.
Başkan Alan'ın bu özrü, samimiyetini ispat etmek adına atılacak adımlarla desteklenmelidir.
Ayrıca, toplumun hafızası oldukça güçlüdür.
Beş senede yapılan icraatlar, verilen sözler ve tutulan vaatler unutulmaz.
Bu nedenle, Başkan Alan'ın özrü sadece bir başlangıç olabilir, ancak gerçek bir değişim isteniyorsa, bu özrü takip edecek somut adımların gösterilmesi gerekiyor.
Zonguldaklılar, seçim öncesi verilen sözleri değil, gerçekleşen eylemleri ve projeleri görmek istiyor.
Halk, belediyenin şeffaf bir şekilde yönetilmesini, katılımcı bir demokrasi anlayışının benimsenmesini ve toplumsal ihtiyaçlara duyarlı bir şekilde hareket edilmesini talep ediyor.
Özür dilemek, insanın hatalarını kabul etmesi ve değişime açık olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Ancak, bu özrün samimiyeti ve ciddiyeti, gelecekteki eylemlerle belirlenecektir.
Sonuç olarak, Zonguldaklılar, sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman adil, şeffaf ve toplum odaklı bir yönetim bekliyor.
Başkan Alan'ın özrü, bu beklentilere uygun bir yönetim anlayışının başlangıcı olabilir mi, zaman gösterecek.
Ancak unutulmamalıdır ki, gerçek bir lider, sözleriyle değil, eylemleriyle anılır.