ZONGULDAK

Muharrem İnce'den Zonguldak ve Bartın detayı...

Abone Ol

 İnce tartışmalara son noktayı koydu: “Ayrılsam bile, CHP’yi yıkmak için değil, kurtarmak için ayrılırım"
- Muharrem İnce:
- “Şimdi Muharrem İnce konuşacak”
- “Siyasi partilerin işleyişinde demokrasi kalmamıştır. Bu kötü gidişattan CHP’de nasibini almıştır”
- “Kurultayda 5 dakika konuşabilmek için büyük mücadele vermek gerekiyor”
- “CHP bir seçenek, bir alternatif, kurtarıcı rolü görmüyor”
- “Türkiye seçeneksiz değildir. Türk seçmeni tutucu değildir. Yüzde 80’i değişkendir. Ben inanıyorum ki; Ecevit’in yüzde 42’si mümkündür hatta 50 artı 1’de mümkündür”
- “Bugün başlattığımız hareketin adı ‘Bin Günde Memleket Hareketi’dir. Adımız, ‘Memleket Hareketi’dir”
- “4 Eylül’de Memleket Hareketi’ni hep birlikte başlatacağız. Memleket Hareketi’nin yol göstericisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olacaktır. Bizim hareketimizde asla Atatürk düşmanları olmayacaktır”
- “Millet İttifakının içindeysem bırakın burada ayrı bir umut olsun. Niye olmasın”
- “Delegelerin yanında oturmak benim için şereftir”
- “Ben AK Parti ve MHP’den oy alabilme ihtimali olan bir adayım

(Fotoğraflı)

Emin Kuvat - Bayram Türüdü
ANKARA (İHA) - Muharrem İnce, “CHP’den ayrılırken de dilekçeyle ayrılınmaz. Ayrılsam bile, CHP’yi yıkmak için değil, kurtarmak için ayrılırım" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) ayrılarak yeni bir parti kuracağı iddia edilen Muharrem İnce, Holiday Inn Oteli’nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. İki kısımdan oluşan açıklamasının ardından basın mensuplarından soru almayan İnce, gazetecilerin tepkisiyle karşılaştı.
Son zamanlarda hakkında çıkan haberleri yakından takip ettiğini söyleyen İnce, “Herkes konuştu. Bilen de bilmeyen konuştu. Bu süreçte bir tek Muharrem İnce konuşmadı. Şimdi Muharrem İnce konuşacak” diyerek, 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas’ta başlatacakları ‘Bin Günde Memleket Hareketi’ni açıkladı.

“AK Parti çökerken ne yazık ki; CHP bir seçenek, bir alternatif, kurtarıcı rolü görmüyor”
CHP’nin 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olan ve seçimler kaybeden İnce cephesinde sıcak gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. CHP’den ayrılıp parti kuracağı iddiaları hakkında İnce, Mustafa Kemal Atatürk’ün işgal kuvvetleri altında olan İstanbul’u kurtarmak için, İstanbul’dan ayrılarak Ankara’ya gelmesinden örnek verdi. İnce, “Siyasi partilerin işleyişinde demokrasi kalmamıştır. Bu kötü gidişattan CHP’de nasibini almıştır. CHP tarihinde ilk kez; Meclis Grup Başkan Vekilleri seçimle göreve gelmiyor. Kaldırıldı. Genel Başkan onları atıyor. CHP ile özdeşleşmiş olan ön seçim artık yok. Kurultayda 5 dakika konuşabilmek için büyük mücadele vermek gerekiyor. 1950-1960 yılları arasında CHP çok kötü günler yaşamış ve iktidarı devretmiştir. Bu 10 yılda 7 kurultay yapıldı. İlerlemiş yaşına rağmen o günlerde Genel Başkanımız İsmet İnönü, o kurultayları saatlerce, günlerce, haftalarca izlemiştir. Bugün kurultayda CHP Genel Başkanı, 1 konuşmacıyı dahi dinlememiştir. Kendi konuşup, çekip gitmiştir. Hafta sonu yapılan Kadın Kolları Kurultayı’na ise katılma zahmeti dahi göstermemiştir. Partinin en üst organı olan Kurultayın seçmediği Parti Meclisi Üyesini iki satırlık yazıyla, ‘Siz seçmezseniz ben Genel Başkan Yardımcısı görevini ona veririm’ diyen Kurultay iradesini tanımayan bir Genel Başkanımız var artık. Bir siyasi parti, ‘Ömrüm CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti’ diyen dostlarına değil önce kendi evlatlarına güvenmelidir. CHP, İçişleri Bakanlığı tarafından dilekçeyle kurulmuş bir parti değildir. Onun için CHP’den ayrılırken de dilekçeyle ayrılınmaz. Ayrılsam bile, CHP’yi yıkmak için değil, kurtarmak için ayrılırım. Salı gününden Salı gününe; iktidarın stratejik olarak kuyuya attığı taşları temizlemek ve laf yetiştirmek muhalefet olarak kalmaktan memnun olmak demektir. AK Parti çökecek, bunu ben de görüyorum. Ama Türkiye’nin üstüne çökecek. AK Parti çökerken ne yazık ki; CHP bir seçenek, bir alternatif, kurtarıcı rolü görmüyor. CHP durumu sadece gözlemci olarak seyrediyor. ‘Armut düşse de ağzımıza düşse’ mantığıyla ilerliyor.

“Ben inanıyorum ki; 50 artı 1’de mümkündür”
Muharrem İnce’nin konuşmasında eleştirilerin odağında ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Üstü kapalı bir şekilde yaptığı açıklamalarda CHP’nin gidişatından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren İnce, “‘Ben gidersem ülke dağılır’ diyenlerle ‘Ben gidersem parti dağılır’ diyenlerin ortak noktaları oturdukları koltuklara duydukları aşktır. İşler kötüye giderken kendi hatalarını dış güçlere bağlayanlarla, kendileri gibi düşünmeyenleri ‘Sarayın adamı’ diyerek, ihanetle suçlayan insanlar aynı yolun yolcusudur. Türkiye’nin sorunları; ortak akılla, iyiyle ve ortak değerlere sımsıkı sarılarak sahip çıkmakla olur. Türkiye seçeneksiz değildir. Türk seçmeni tutucu değildir. Yüzde 80’i değişkendir. Ben inanıyorum ki; Ecevit’in yüzde 42’si mümkündür hatta 50 artı 1’de mümkündür” dedi.

“Bugün başlattığımız hareketin adı ‘Bin Günde Memleket Hareketi’dir”
Türkiye’ye bir seçenek sunduklarını ifade eden İnce, başlatılan hareketin muhalefet hareketi olmadığına değindi. İnce, “Bizim başlattığımız hareket muhalefet hareketi değildir. Parti içi muhalefet hareketi hiç değildir. Amacımız, çıkış noktası göstermektir. Türkiye’nin barışmaya, üretmeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı vardır. Bugün başlattığımız hareketin adı ‘Bin Günde Memleket Hareketi’dir. Adımız, ‘Memleket Hareketi’dir. Bu hareketin kadrosu; alanında uzman, Türkiye’nin sorunlarına kafa yoran, çözüm üreten kişilerden oluşmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu kadroyla karşınıza çıkacağız. Zafer hazırlanmaktır. Kadromuzla, söylemimizle, milletimizle zafere hazırlanıyoruz. Bu hareket gücünü de, finansmanını da yönünü de milletten alacaktır. Milletimizin isteklerini kadromuzun vizyonuyla birleştirip yol yürüyeceğiz. Ne diyor Mevlana, ‘Yola çık, yol sana görülür’. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizi nasıl millet finanse ettiyse yine edecektir. Ve bu 83 milyonun gözü önünde olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Memleket Hareketi’nin yol göstericisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olacaktır”
Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlara değinen İnce, yola çıkmanın tam zamanı olduğunu belirtti. İnce, 4 Eylül Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas’ta olacaklarını açıklayarak, “4 Eylül’de Memleket Hareketi’ni hep birlikte başlatacağız. Memleket Hareketi’nin yol göstericisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olacaktır. Bizim hareketimizde asla Atatürk düşmanları olmayacaktır. Nerede olursak olalım gönlümüz her zaman Atatürk’tedir. Bu hareket aklı ve bilimi esas alacaktır. Irk, din, dil, mezhep ve cinsiyet ayrımcılığına şiddetle karşı çıkacaktır. Doğaya saygı ön koşulumuz olacaktır. Kadına şiddet ve çocuk istismarına en yüksek sesle karşı çıkacaktır. Yolumuz zordur, kenetlenerek bu zorluğu aşacağız. Demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesini başarıya ulaştıracağız. Bütün bu anlattıklarım Cumhuriyet öğretmenin anlattıkları değildir. Bir Cumhuriyet öğretmeninin ülkesiyle ilgili düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır” diye konuştu.

“4 milyon oyu sokağa bırakmışlar benden milletin karşısına geçip yalan söylememi istiyorlar”
Açıklamasının iki kısımdan oluştuğunu basın açıklaması sırasında açıklayan İnce, uzun zamandır hakkında çıkan haberleri takip ettiğini vurguladı. Basın mensuplarından gelecek soruları tahmin ettiğini söyleyen İnce, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Seçimi sırasında nerede olduğuna dair ilk defa konuştu.
Durumu tüm şeffaflığıyla açıklayan İnce, CHP yönetiminin de söz konusu seçimde yanında yer almadığına değindi. İnce, kendisini destekleyen herkesten özür dileyerek şu ifadeleri kullandı:
“İki yıldır; arkadaşlarım kırıldı, uykusuz geceler geçirdim. ‘Seçim gecesi neredeydi?’ sorusu bir türlü bitmedi. Şunu bir anlatayım. Zonguldak’a mitinge gidiyorum. Bartın Milletvekilimiz Rıza Yalçınkaya’yı Cumhurbaşkanı adayı olarak görevlendirdim. Gidip mitingle ilgilenmesini istedim. Yalçınkaya yolda öğrendi ki; milletvekiliyken yeni listeye konmamış. Tek bir gerekçesi var: Muharrem İnce’ye yakın olması. 14 milletvekilinin hepsine tırpan çekilmiş. Yani bir futbol maçını düşünün; Cumhurbaşkanı adayı teknik direktör, Genel Başkan kulüp başkanı, futbolcular da milletvekili. Başkan diyor ki; ‘Ben futbol oynamam, sen oyna. Ama takımı ben yaparım’. Takımı o yapıyor, oyuna ben çıkıyorum. Mitingde görevlendirdiğim arkadaşım listeye konmamış. Sıfır moralle ben miting yaptım. Televizyonlarda bir Kemal Bey’in, bir benim reklamım. Yahu Kemal Bey’in reklamını niye veriyorsunuz. Aday değil ki o. Gazetelere, televizyonlara talimat verip benim reklamlarımı kesiyorlar. Bu psikoloji altında bana miting yaptırdılar. Moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Kazanmayayım diye ellerinden geleni yaptılar. Seçim gecesine geldiğimizde; ‘Ne yapıyorsunuz, bana bilgi verin’ diyorum, bilgi vermiyorlar. ‘Nasıl çıkacağım ben milletin karşısına, ikinci tura kaldı mı kalmadı mı?’ diye sordum. Sabah oldu, ‘Aldınız mı bütün tutanakları?’ diye sordum ‘Aldık’ dediler. YSK’ya yazı yazdım ve CHP’nin 13 bin sandıkta gözlemci vermediğini öğrendim. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan 1 milyon 300 bin oy az alsaydı, seçim ikinci tura kalacaktı. Gece yarısı bizim Genel Başkan Yardımcıları, ‘Seçim ikinci tura kaldı’ dediler. Nereden biliyorlar, ellerinde belge yok. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar benden milletin karşısına geçip yalan söylememi istiyorlar. Bana, ‘Neredeydin’ diye soranlardan özür diliyorum. Krizi kötü yönetmiş olabilirim. Ama bana veri vermediler.”
Seçimden 60 gün sonra değerlendirme toplantısına da çağrılmadığını belirten İnce, “Başrol oyuncusu Cumhurbaşkanı adayı. Seçimi de Cumhurbaşkanı adayı yapmış. Hasta bir halde kimseye çaktırmadan bu mitingleri yapmaya çalışmış. Kampanya geçmiş, parti kendi arasında seçimi tartışıyor ama beni çağırmıyorlar” diye konuştu.

“Erdoğan’ı ben de indirmek istiyorum”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Bir CHP’li saraya gitmiş’ söylemini hatırlatan İnce, “Genel Başkanı aradım. Parti yara alacak bir araya gelelim. 2 gazetecinin ikisine de dava açtım. Genel Merkez açamadı. Acaba Genel Başkan Yardımcılarından birisi mi gitti saraya. Hem saraya gidip hem iftira mı atıyorlar. Dava açamıyorlar çünkü gazeteciden korkuyorlar. Gazeteci doğru söyleyecek çünkü” dedi.

“Bizim Genel Başkanımızın iktidar olma gibi bir iddiası yok”
Son günlerde sık sık gündemi meşgul eden CHP’den ayrılık konusuna da değinen İnce, kişisel çıkarlarını ön planda tutmadığını söyledi. İnce, “ ‘Muharrem İnce bu çıkışını, Cumhurbaşkanı olmak için kişisel çıkarı için yapıyor’ diye söylentiler çıktı. Bunu çürütebiliriz. CHP hemen bir tüzük kurultayı toplasın, ‘Cumhurbaşkanı adayını partinin üyeleri seçer’ desin. Muharrem İnce’nin elinden bu kozu alsınlar. ‘CHP tam da iktidara yürürken Muharrem İnce, neden böyle yaptı’ diyenlere sesleniyorum; CHP iktidarı demek, CHP Genel Başkanının Cumhurbaşkanı olması demektir. Ben iktidardan bunu anlarım. Bizim Genel Başkanımızın öyle bir iddiası yok. Böyle bir iddia yoksa, CHP’nin iktidara yürüdüğü de hayaldir. Erdoğan’ı ben de indirmek istiyorum; ‘Yerine kim gelirse gelsin’ demek doğru değildir. Hayır CHP gelecek. Onun için kendine güvenle siyaset yapmak lazım” ifadelerini kullandı.

“Yerel seçimleri bize Kürt vatandaşlarımız kazandırdı”
CHP’nin yerel seçimlerde çok başarılı olduğunu hatırlatan İnce, bu başarının ardında Kürt seçmenin de olduğuna değindi. CHP yönetiminin Kürt seçmenden oy aldığını açık yüreklilikle ifade edemediğini söyleyen İnce, “Unutmayın, İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i, Hatay’ı bize Kürt vatandaşlarımız, HDP’liler kazandırdı. Onlar destek verdi, aday çıkarmadı. Ama CHP seçim sonrası Kürt vatandaşlarımıza yüreğini açarak teşekkür edemedi. Ben yüreğimi açarak teşekkür ediyorum. Bu başarıyı küçümsemiyorum ama Kürtleri yok sayamazsınız” dedi.

Su şişeleriyle Millet İttifakını bölmediğini açıkladı
CHP’yi bölüyorsun iddialarını da eline aldığı su şişeleriyle cevap veren İnce, bir elindeki su şişesini Cumhur İttifakı, diğer elindeki su şişesini ise Millet İttifakı olarak belirledi. İnce, “Ben Millet İttifakından ayrılıp, Cumhur İttifakına mı geçiyorum. Hayır. Niye bölmüş oluyorum. Buradan su taşıyacak mıyım? Millet İttifakının içindeysem bırakın burada ayrı bir umut olsun. Niye olmasın. Futbolun kurallarıyla basketbol oynayamazsınız. Parlamenter sistem başkadır, 50 artı 1 başkadır. Bölme olayı parlamenter sistemde olur. Çünkü parlamenter sistemde beraberlikte 1 puan vardır. 50 artı 1 sisteminde bölme diye bir şey olmaz. Futbolun kurallarıyla basketbol oynamak diye bir şey olur. Söylenen sözler doğru değildir” dedi.

“Bugünkü CHP yönetimine göre, benim AK Parti’den oy alma ihtimalim daha yüksek”
Kendisini sarayın desteklediği yönünde çıkan iddialarında asılsız olduğunu belirten İnce, “Destekliyorsa kendince hata yapıyor. Cumhurbaşkanlığı Seçiminde CHP’den Muharrem İnce 8 puan fazla aldı. Bu 8 puanı; HDP, İYİ Parti, AK Parti, MHP’lilerden aldı. Erdoğan; AK Parti, MHP toplam oylarından daha az oy aldı. O oylar bana geldi. Yani ben AK Parti ve MHP’den oy alabilme ihtimali olan bir adayım. Sarayın beni desteklemesi mantıklı değildir. ‘Saray İnce’yi destekliyor’ diyenler, CHP içindeki rant baronlarıdır. Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Muharrem İnce’yi desteklemem. Bugünkü CHP yönetimine göre benim AK Parti’den oy alma ihtimalim daha yüksek” ifadelerini kullandı.

“Delegelerin yanında oturmak benim için şereftir”
CHP’nin 37’nci Olağan Kurultayı’ndaki gelişmelerin akabinde çeşitli iddialara cevap veren İnce, “Anketlerden memnun değilim. Ben 30,6, 50 artı 1 olursa mutlu olurum. Benim memnuniyetim ancak 50 artı 1’le olur. ‘Kurultay’da saygısızlık yapıldı Muharrem İnce’ye onun için parti kuruyor’ diyenler var. Biz çocuk muyuz? 40 yıldır siyasetin içindeyiz. Bütün bu anlattıklarım içinde hiç takmadığım bir konu. Delegelerin yanında oturmak benim için şereftir. Beni nereye oturttuğun önemli değil, sokağa çıktığımda milletin gönlünde neredeyim önemli olan bu. Partide ilkeler ve ideoloji çiğneniyor ben bunlara üzülüyorum” diye konuştu.
“Geldiğiniz için çok teşekkür ederim, ben sizin sorularınızı zaten tahmin ettim. Ekranlarda gezen bu sorulardı. Soruların hepsini cevapladım” diyen Muharrem İnce, alanı dolduran basın mensuplarının da sorularını yanıtlamadı. Bazı basın mensuplarınınsa bu duruma sert bir şekilde tepki gösterdiği gözlerden kaçmadı.